Zarif, BMGK'nin İran oturumunda video konferans ile yaptığı konuşmada, İran'a yönelik silah ambargosunun yenilenmesi halinde "seçeneklerinin kesin olacağı" uyarısında bulundu.
ABD'yi sürekli olarak uluslararası hukuku ihlal etmekle suçlayan Zarif, BMGK'nin Washington yönetimini kınamak için toplanmadığı eleştirisini yaptı.
BMGK'nin çok taraflı politikalar yerine tek taraflı politikaları önemsemesi halinde hukukun üstünlüğünden geri adım atacağını savunan Zarif, "ABD, 2231 sayılı kararın değiştirilmesi, ortaya attığı iddianın onaylanması ve sahte belgelerle bir raporun hazırlanması için sekreterliğe (BM) baskı yaptı." iddiasında bulundu.
AB ülkelerini de nükleer anlaşmadaki taahhütlerine bağlı kalmamakla suçlayan Zarif, BMGK'ye üye olan bazı Avrupalı devletlerin bu kurumu ve kararlarını çarpıtma düşüncesinde olduğunu savundu.
2231 sayılı kararda kaldırılması öngörülen silah ambargosuyla ilgili zamanlamanın anlaşmanın ayrılmaz bir parçası olduğunu dile getiren Zarif, bu kazanımın zor elde edildiğini ve nükleer anlaşmaya da kolaylık sağladığını ifade etti.
BMGK'nin hukuki değil siyasi bir kurum olduğu eleştirisini yapan Zarif, şöyle devam etti:
"BMGK'nin her türlü yeni kısıtlaması İran'a verilen temel taahhütlere aykırıdır. Böyle bir senaryoda daha önce de nükleer anlaşmanın taraflarına aktardığımız gibi İran'ın seçenekleri kesin olacaktır. Bunun sonuçlarının sorumluluğu da ABD ve ona karşı diz çökenlere ait olacaktır."
ABD'ye İran'a verdiği zararları tam olarak telafi etme çağrısında bulunan Zarif, "İran'ın barışçıl nükleer programı en ağır denetim sistemine tabidir. Uluslararası Atom Enerjisi Ajansının (UAEA) denetimlerinde herhangi bir sorun çıkarmadık." dedi.
BM Güvenlik Konseyi'nin 13 yıldır İran'a uyguladığı silah ambargosu, 2015'te imzalanan nükleer anlaşma kapsamında ekim ayında sona erecek.