Hindistan Yüksek Mahkemesi'nin 5 yargıçlı anayasa heyeti, duruşmada hükümetin 2019'da aldığı Cammu Keşmir'in özel statüsünün kaldırılması kararına yönelik anayasaya aykırı olduğu gerekçesiyle yapılan itirazları ele alıyor. Cammu Keşmir'in özel statüsünün kaldırılması kararına ilk itiraz eden isimlerden parlamento üyesi Hasnain Masoodi, başlayan duruşmaya ilişkin yaptığı açıklamada, yaptıkları itirazların sağlam temellere dayandığını ve olumlu sonuç konusunda iyimser olduklarını belirterek, 2019'da alınan kararın Hindistan anayasasının "ağır ihlali" olduğunu öne sürdü.
Hindistan Yüksek Mahkemesi, 11 Temmuz'da, Cammu Keşmir'in özel statüsünün kaldırılmasına itiraz davasının duruşmasının 2 Ağustos'ta başlayacağını duyurmuştu. Hint Mahkemesi, taraflardan, davaya ilişkin belge ve yazılı başvurularını 27 Temmuz'a kadar sunmalarını istemişti.
Öte yandan, Hindistan hükümeti 10 Temmuz'da mahkemeye sunduğu yazılı savunmada, "tarihi anayasal adım" olarak nitelendirdiği 2019'da aldığı kararın, bölgeye "eşi benzeri görülmemiş kalkınma, güvenlik, istikrar" getirdiğini ileri sürmüştü.
Hükümetin savunmasına ilişkin açıklama yapan Başyargıç Dhananjaya Yeshwant Chandrachud, hükümetin savunmada dile getirdiği hususların itiraz dilekçelerinde yer alan anayasal konularla "hiçbir ilgisinin bulunmadığını" söylemişti.
Cammu Keşmir'in eski başbakanları Mehbuba Müfti ve Ömer Abdullah, hükümetin sunduğu yazılı savunmayı eleştirirken, 2019'da alınan kararın anayasaya aykırı olduğunu vurguluyor.
Temmuz başında, Hindistan Yüksek Mahkemesi hükümetin kararına yönelik itirazları ele almak için heyet oluşturmuştu.
- Cammu Keşmir'in özel statüsünün kaldırılması
Hindistan, anayasanın yarım asırdan uzun süredir Cammu Keşmir'e ayrıcalık tanıyan 370. maddesini 5 Ağustos 2019'da iptal ederek bölgenin özel statülü yapısını ortadan kaldırmış ve eyaleti ikiye bölmüştü.
Eyalet, 31 Ekim 2019'da resmi olarak merkeze bağlı Cammu Keşmir ve Ladakh "Birlik Toprağı" statüsünde iki bölgeye ayrılmıştı.
Kararın ardından Hint güvenlik güçleri, Cammu Keşmir'de asayiş operasyonlarını ve halk üzerindeki baskıları yoğunlaştırmış, sokağa çıkma yasağının yanı sıra internet, telefon ve ulaşım kısıtlamaları getirilmiş, bölgedeki yerel partilerin yöneticileri ve üyeleri gözaltına alınmıştı.
İngiltere'den bağımsızlığın kazanıldığı 1947'den bu yana Cammu Keşmir, kendi yasalarını çıkarabilen ayrıcalıklı konumdaydı. Bu özel statü, yabancıların bölgeye yerleşmesine ve mülk edinmesine izin vermeyen vatandaşlık yasasını da içeriyordu.