Ülkesinde birçok kriz ile yüz yüze kalan Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, son zamanlarda Türkiye karşıtı açıklamaları ile ön plana çıkmaya çalışıyor. Suriye, Doğu Akdeniz ve Libya gibi meselelerde Türkiye'nin haklı tezlerine karşı adeta karalama kampanyasına soyunan Fransa'nın bu tavrı sık sık uzmanlar tarafından da eleştiriliyor. İngiliz The Times gazetesi Macron'ın Doğu Akdeniz politikaları için "Macron, ülkesinde 18 ay süren protestolar ve ardından yaşanan salgın hastalıktan sonra 'genç bir lider' imajını canlandırmak için kullanıyor" yorumunu yapmıştı. Radio France'ın yöneticisi Jean-Marc Four da "Libya'daki kaosun başlangıcında Fransa var" demişti. Uzmanlara göre Fransa'nın asıl amacı Avrupa'nın lideri olmak.
'BEYİN ÖLÜMÜ' SÖYLEMİ
Macron ayrıca Türkiye'nin Suriye'de başlattığı Barış Harekatı döneminde ilk defa ortaya attığı "NATO'nun beyin ölümü gerçekleşti" söylemini Türkiye'nin meşru Libya hükümetiyle imzaladığı anlaşmada da yinelemişti. Libya'daki gayrimeşru güçlerin lideri Hafter'i destekleyen Macron, Türk donanmasının, NATO misyonu yürüten Fransız gemisini taciz ettiği yönünde asılsız iddialar ortaya atarak yeniden NATO'ya yüklenmeye başladı. Fransa, NATO'nun Türkiye'ye müdahalesini istedi. Uzmanlar, Macron'un bir yandan NATO'ya karşı sert bir tutum sergilerken diğer yandan NATO'yu Türkiye aleyhinde karar almaya zorlamasının Fransa'nın tutarsızlığının bir kanıtı olduğunu belirtiyor.
"PARİS, NATO'YU YIPRATMAYA ÇALIŞIYOR"
Türk uzmanlar, Fransa'nın son politikalarını Anadolu Ajansı'na değerlendirdi. İstanbul Bilgi Üniversitesi Öğretim Üyesi Emeritus Prof. Dr. A. İlter Turan, Fransa'nın kendisini Avrupa'nın askeri gücü olarak görmek istediğini söyledi. Turan, "Fransa halen kendisini imparatorluk olarak görüyor. Dolayısıyla NATO'ya değer vermiyor" dedi. Prof. Dr. Turan, "Fransa, 'Avrupa benden sorulur' politikasına izin vermediği için NATO'yu yıpratmaya çalışıyor" dedi. Ankara Hacı Bayram Veli Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mustafa Nail Alkan da Fransa'nın özellikle son yıllarda AB'de lider olmak istediğini söyledi.
