Olaylarla ilgili çeşitli yorumların yapıldığını belirten Hamaney, "Halkın haklı talepleriyle, vahşi hareket ve bozgunculukta bulunanların ayrı tutması gerektiği herkesin ortak kabulüdür." ifadelerini kullandı.
Halkın değerlerine saldırıların kabul edilemeyeceğine işaret eden Hamaney, "Bir yerde 100 ya da 500 kişilik protestocu grubun bir araya gelip itirazlarını dile getirmeleri bir şey, bu göstericilerin arasına bir grubun girip de Kur'an'a, İslam'a ve bayrağa hakaret ederek, cami tahrip edip yakmaları başka bir şeydir." şeklinde konuştu.
"HAKLA KULAK VERİLMELİ"
Buna benzer talep ve itirazların İran'da her zaman olduğuna değinen Hamaney, "Bazı yardımlaşma sandıkları veya finans kurumları insanların rahatsızlığına sebep olmuş olabilir. Tüm yetkililer bu konularla ilgilenmelidir. Halka kulak verilmeli ve mümkün olduğunca talepleri yerine getirilmelidir." şeklinde kaydetti.
İran'ın Meşhed kentinde 28 Aralık 2017'de bir grup göstericinin, ülkedeki hayat pahalılığı, işsizlik ve yolsuzluk gibi sorunları protesto etmesiyle başlayan olaylar kısa sürede rejim karşıtı gösterilere dönüşmüştü.