Son dönemde Pakistan, Çin ve Güney Kore ile nükleer iş birliği içinde olan Riyad yönetimi, nükleer gücü askeri maksatla kullanmak istemediğini belirtiyor. ABD ise Suudi Arabistan'ın nükleer teknolojiyi sivil amaçlar dışında kullanmasından endişe ediyor.
ABD'nin Suudi Arabistan'a yönelik nükleer enerji transferine ilişkin Temsilciler Meclisi'nin soruşturma açmasının ardından, basında Veliaht Prens Muhammed bin Selman'ın Asya turunda nükleer teknoloji transferinde alternatif arayışında olduğu iddiaları yer aldı. Askeri harcamalarını artıran Suudi Arabistan'ın nükleer silah üretmeye yöneldiği yorumu yapılıyor.
SUUDİ ARABİSTAN'IN BALİSTİK FÜZE GİRİŞİMLERİ
Amerikan Associated Press (AP) ajansının şubat ayı başında yayımladığı raporda, uzman görüşler ve uydu görüntülerine göre, Suudi Arabistan'ın balistik füze denemeleri ve üretim çalışmaları yaptığı bilgisi yer almıştı. Yayımlanan bu raporla birlikte endişeler de artmaya başladı.
Yayımlanan görüntüler, Suudi Arabistan'ın Duvedmi şehrindeki bir askeri üste balistik füze üretimi ve denemeler için yeterince büyük yapılar bulunduğunu gösterdi. Washington'daki Uluslararası Stratejik Etütler Enstitüsü'den savunma füzeleri uzmanı Michael Eleman, bunların balistik füze programına işaret ettiğini dile getirdi. Kaliforniya merkezli Middlebury Uluslararası Araştırmalar Enstitüsü'nden füze üretimi alanında uzman Jeffrey Lewis ise, "Balistik füzelere yapılan yoğun yatırım her zaman nükleer silahlara önem göstermekle bağlantılıdır." dedi.
BİN SELMAN ALTERNATİF ARAYIŞINDA
Suudi Arabistan Veliaht Prensi Bin Selman'ın 17 Şubat'ta başladığı Pakistan, Hindistan ve Çin'i kapsayan Asya turunda, Washington'un nükleer teknoloji satışından kaynaklı isteksizlik üzerine yeni seçenekler bulmayı amaçladığı iddia edildi.
Pakistan'da yayımlanan Daily Times gazetesi, ABD'de nükleer teknoloji transferinin çok sıkı kurallara bağlı olduğunu, bu durumun Suudi Arabistan'ı alternatif aramaya yönelttiğini yazdı.
ABD Enerji Bakanı Yardımcısı Dan Brouillette de kısa süre önce yaptığı açıklamada, ABD'nin "sivil hedeflerde kullanılmaması" garantisi almadan Suudi Arabistan'a nükleer enerji geliştirmesi konusunda yardım etmeyeceğini belirtti.
Daily Times gazetesi ayrıca Suudi Arabistan'ın eski İstihbarat Başkanı Turki el-Faysal'ın nükleer enerji konusunda ABD'den başka alternatifleri olduğu sözlerine yer verdi.
Faysal, ABD'nin bu konuda destek vermemesine ilişkin, "Kendileri bilir. Fransa, Rusya ve Çin gibi ülkeler var. Pakistan'da ve başka yerlerde de dostlarımız var." ifadelerini kullandı.
Pakistan'ın Suudi Arabistan'a nükleerin geliştirilmesi konusunda aktif rol oynayacağı beklenirken, Suudi Arabistan ile 2012 yılında nükleer iş birliği anlaşması imzalayan Çin de en önemli alternatiflerden biri olarak öne çıkıyor.
Suudi Arabistan daha önce de 2015 yılında Güney Kore ile araştırma, geliştirme ve üretim konularını içeren nükleer iş birliği anlaşması imzalamış, 20 yıl içinde 2 milyar dolar değerinde nükleer reaktör inşası konusunda anlaşmaya varmıştı.
Bin Selman'ın 2015 yılındaki Rusya ziyaretinde de "barışçıl amaçlarla" 16 nükleer reaktör kurulmasına karar verilmişti.
NÜKLEER SİLAH ÜRETME İHTİMALİ
Suudi Arabistan'ın Dış İlişkilerden Sorumlu Devlet Bakanı Adil el-Cubeyr, 2015'te Washington büyükelçiliği döneminde CNN televizyonuna verdiği röportajda, ülkesinin kendi nükleer programı olduğunu ve İran'a karşı nükleer silah üretebileceklerini söylemişti.
Suudi Arabistan'ın İngiltere Büyükelçisi Prens Muhammed bin Nevaf bin Abdülaziz de İran'ın nükleer silah üretme arayışında olmaması gerektiği uyarısı yapmış, ayrıca "Suudi Arabistan için büyük seçenekler masada" diyerek, ülkesinin nükleer bomba üretme ihtimaline işaret etmişti.
Kendi nükleer gücünü kurmak isteyen Suudi Arabistan, resmi açıklamalarında bu gücü askeri maksatla kullanmak istemediğini vurgulasa da birçok isim İran'ın nükleer silah geliştirme ihtimaline karşılık verme yönünde açıklamalarda bulunuyor.
NEW YORK TIMES'IN İDDİASI
ABD'nin New York Times gazetesi, geçen hafta ABD Başkanı Donald Trump'ın başdanışmanı Jared Kushner'in Suudi Arabistan ziyaretinde Veliaht Prens Muhammed bin Selman ile Suudi nükleer programı ve Amerikan yardımını görüştüğünü yazdı.
Haberde, Trump yönetiminin Suudi Arabistan'a nükleer silah yapımında kullanılabilecek nükleer reaktörler satma planının olduğu öne sürülerek, Kusher'in maddi açıdan zorda kalan ailesinin "Suudi Arabistan'a reaktörler satmaya çalışan ve nükleer servis işiyle de uğraşan Brookfield Varlık Yönetimi tarafından 1,1 milyar dolar ödenerek kurtarıldığı" bilgisine yer verildi.
Suudi Arabistan'a nükleer reaktörler satma planının aralarında eski Ulusal Güvenlik Danışmanı Michael Flynn'in de bulunduğu bir grup emekli ulusal güvenlik yetkililerince ortaya atıldığı öne sürülen haberde, önce Suudi Arabistan'da 40 nükleer santral oluşturulması kararı alındığı ancak şimdilik sadece iki nükleer santral ile başlanmasının planlandığı kaydedildi.
TRUMP YÖNETİMİNİN NÜKLEER TRANSFER PLANINA SORUŞTURMA
ABD'de Temsilciler Meclisi Hükümet Denetim ve Reform Komitesi, Donald Trump yönetiminin Suudi Arabistan'a nükleer teknoloji transferi planladığına ilişkin iddiaları araştırmak üzere 19 Şubat'ta soruşturma açmıştı.
"Riyad, Trump ve onun yönetimiyle sıkı temas halinde görünüyor." ifadelerine yer verilen komitenin raporunda, Suudi Arabistan'ın ABD teknolojisini atom bombası üretmek için kullanacağından endişe duyulduğu belirtilmişti.
Komite Başkanı Elijah E. Cummings de yaptığı açıklamada, Suudi Arabistan'a nükleer teknoloji transferi ve nükleer santral ağı kurma planının Kushner tarafından yönetildiğini ve şubat ayında Beyaz Saray'daki bir toplantıda bu konunun görüşüldüğünü ileri sürmüştü.
Trump yönetiminin, Suudi Arabistan'a "son derece hassas" nükleer teknoloji transferi yapma planı konusunda Kongre'ye danışmadığını belirten Cummings, söz konusu toplantıya ilişkin plan ve görüşmelere dair tüm bilgi ve belgelerin komiteye gönderilmesini istemişti.