İran'da perşembe günü Meşhed merkezli başlayan gösteriler, çok kısa bir süre içerisinde 23 kişinin yaşamını yitirdiği ve 450'den fazla kişinin gözaltına alındığı kitlesel bir eylem olarak ülke geneline yayıldı. Göstericiler "batık bankalarda paralarını kaybeden mağdur mûdîler, işsizlikten şikayetçi gençler" olarak adlandırıldı. Olayların temelinde yapılan son zamların olduğu duyuruldu. Bunların yanı sıra İran'ın Suriye, Irak, Lübnan ve Yemen'deki politikalarını protesto edenlerin de sokaklarda olduğu kaydedildi.
Birçok uzmana göre İran'da sıkıntılı günler kapıdaydı. Ancak hızla yayılan protestolarda bir anda rejim değişikliğinden bahsedilmeye başlanması ve olayların siyasi bir boyut kazanması kafaları karıştırdı. Uzmanlara göre hedefte Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani, dini lider Ali Hamaney, yani özetle 1979 devrimi var. Protestolar esnasında devrim karşıtı sloganlar atılması buna gerekçe olarak gösteriliyor. Gösterilerin yayılma şeklinin yanı sıra yabancı ülke liderleriyle birlikte Batı basınının tepkisi göz önüne alındığında ise akıllara "İran'da da Gezi olaylarının benzeri bir operasyon mu devreye sokuldu" sorusunu getirdi.
ABD BASINI 6 AY ÖNCE YAZMIŞTI: İRAN KARIŞTIRILACAK
İran'da yaşanan protestolar, akıllara 2 Haziran tarihinde New York Times gazetesinde yayımlanan bir yazıyı getirdi. CIA'nın İran masasının başına "Ayetullah Mike" ve "Kara Prens" lakaplı Mike d'Andrea isimli ajanın getirildiğini haber veren yazıda, "Trump, CIA'nın gizli operasyonlarıyla İran'da rejim değişikliği baskısı yapacağı" görüşüne yer verilmişti. Orta Doğu ülkelerinde yıllarca sahada istihbarat ajanlığı yapan d'Andrea, Müslüman oluşu ve Usame bin Ladin'i yakalama operasyonunu yönetmesiyle dikkat çekiyor. Basına hiçbir fotoğrafı sızdırılmayan ve yaptığı işler sır gibi saklanan Michael D'Andrea, daha önce Üsame bin Ladin'in yakalanma hikayesini anlatan Zero Dark Thirty filminde de canlandırılmıştı (üstte).
"SUİKAST İÇİN ANLAŞILDI"
İsrail'in Haaretz gazetesi, İran'ın Ortadoğu operasyonlarını yürüten İran Devrim Muhafızları Kudüs Kuvvetleri Komutanı General Kasım Süleymani'nin öldürülmesi için ABD'nin İsrail'e yeşil ışık yaktığını yazdı. Kuveyt gazetesi El Ceride'nin haberini sayfalarına taşıyan Haaretz, iki ülkenin suikast için anlaşmaya vardığını yazdı.
"DÜŞMANLARIMIZ İSYAN ÇIKARDI"
İran lideri Ali Hamaney, ülkede perşembe gününden bu yana devam eden olaylara ilişkin ilk kez konuştu. "İran düşmanları para, silah, siyaset ve ajanlar gibi araçları kullanıp güvenlik organlarıyla birlikte İran devletine sorun çıkarmak istiyorlar" değerlendirmesinde bulunan Hamaney, halkın cesareti, fedakârlığı ve imanıyla düşmanın üstesinden gelinebileceğini belirtti.İran Ulusal Güvenlik Yüksek Konseyi Sekreteri Ali Şamhani ise "İran'daki durumla ilgili etiketler ve mesajlar ABD, İngiltere ve Suudi Arabistan'dan geliyor.
Durumla ilgili sosyal medya ağlarında yaşanan şey, İran halkına karşı bir vekalet savaşıdır" dedi. ABD Başkanı Donald Trump dün de İran'daki olaylarla ilgili paylaşımda bulundu. Trump, Twitter hesabında "İran halkı nihayet vahşi ve yoz İran rejimine karşı harekete geçti.... ABD izliyor" ifadelerini kullandı. ABD'nin Birleşmiş Milletler (BM) Daimi Temsilcisi Nikki Halley ise İran'daki protestolarla ilgili BM Güvenlik Konseyi'ne acil toplanma çağrısı yapacaklarını duyurdu.
Avrupa'da 'Gezi' benzeri İran manşetleri!
İŞTE GEZİ BENZERLİKLERİ
Sözde zamları protesto eden kalabalıklar bir anda "mesele zamlar değil, rejim değişmeli" noktasına geldi.
Tıpkı Gezi'de olduğu gibi daha olaylar başlamadan ABD ve bölgede İran'a rakip olan ülkelerden "Yakında İran sokakları karışacak" şeklinde kehanetler geldi.
Facebook ve Twitter'ın yasak olduğu İran'da, göstericiler bir diğer sosyal ağ olan Telegram üzerinden yalan haberlere boğuldu. Gezi'de yaşandığı gibi "polisin göstericilere ateş açtığı" şeklinde yalan haberler hala yayılıyor.
Gezi olayları sırasında dünya basınının objektiflerine yansıyan 'simge kadın' benzeri kareler İran'dan da dünyaya servis edildi.
Batı basınında yüz binlerce kişinin sokaklarda olduğu haberleri yapılırken, bölgede bulunan gazetecilere göre sokağa çıkanların sayısı yüzlerle ifade edilecek şekilde. Aslında kalabalıkların büyük kısmının göstericileri merak eden halk ya da Tahran yönetimine destek verenler olduğu kaydedildi.
Bölgede bulunanlara göre göstericilere sürekli Telegram gibi ağlar üzerinden "kamu binalarına saldırmalıyız, devlet daireleri ele geçirilmeden bu iş olmaz" şeklinde olayların büyümesine neden olacak provo katif direktiflerin geliyor. İranlı yetkililer de yaşamını yitiren göstericilerden büyük kısmının kamu dairelerini yağmalaya çalıştığını açıkladı. 6 kişinin Kehderican'da karakoldan silah çalmaya çalışırken öldürüldüğü kaydedildi. Humeynşehir'de 11 ve 20 yaşlarında iki kişi ile bir Devrim Muhafızı askerinin av tüfeği ile öldürüldüğü açıklandı.
Trump ve İsrail Başbakanı Netanyahu daha sokaklar süt limanken hemen göstericileri destekleyen açıklamalar yayımladı.
Facebook, Twitter gibi sosyal ağlar üzerinden ise geçtiğimiz yıllarda diğer bölge ülkelerinde yapılan ve yüz binlerce kişinin katıldığı gösteriler sanki İran'da yapılıyormuş gibi bir algı oluşturulmaya çalışılıyor.
TÜRKİYE: RUHANİ DİKKATE ALINMALI
Dışişleri Bakanlığı "Türkiye, dost ve kardeş İran'ın toplumsal istikrarının korunmasına büyük önem atfetmektedir. Ruhani'nin halkın barışçıl gösteri yapmaya hakkı olduğu, ancak kanunların çiğnenmemesi ve kamu malına zarar verilmemesi gerektiği yolundaki açıklaması dikkate alınarak provokasyonlara kapanılmaması gerektiğine inanıyoruz" açıklamasını yaptı.