ABD Dışişleri Bakanı Mike Pompeo, Hong Kong Özel İdari Bölgesi'nin özerk yapısına zarar veren ve insan hakları ihlaline karışan Çin Komünist Partisi (ÇKP) yetkilileri ve ailelerine vize yasağı getirdiklerini açıkladı.
Pompeo, karara ilişkin yazılı bir açıklama yayımlayarak Çin yönetiminin Hong Kong politikalarına sert tepki gösterdi.
Çin Komünist Partisi'nin Hong Kong yönetimini "denetleme" kararı alarak Hong Kong'un özel idari statüsünü ihlal ettiğini vurgulayan Pompeo, Çin'in ayrıca Hong Kong'da tek taraflı ve keyfi ulusal güvenlik uygulamalarını artırdığına dikkati çekti.
Pekin'in faaliyetlerinin Çin-İngiliz Ortak Deklarasyonu'nda belirtilen Hong Kong'un özerkliğine saygı gösterme konusundaki taahhütleriyle çeliştiğini belirten Pompeo, ayrıca Pekin'in, yerel yönetim içindeki demokrasi yanlısı aktivistleri tutuklamak ve demokrasi yanlısı seçim adaylarını diskalifiye etmek için baskı yaparak Hong Kong'daki insan haklarını ve temel özgürlükleri baltaladığını vurguladı.
Pompeo şu ifadeleri kullandı:
"Bugün 1984 Çin-İngiliz Ortak Deklarasyonu'nda garanti edilen Hong Kong'un yüksek özerklik derecesine zarar veren veya yaşanan insan hakları ihlallerinden sorumlu olduğuna inanılan mevcut ve eski ÇKP görevlilerine vize kısıtlaması getirdiğimizi duyuruyorum. Bu kısıtlama söz konusu yetkililerin ailelerini de içermektedir. Çin, Çin-İngiliz Ortak Deklarasyonu'nda belirtilen sözlerini tutmalıdır."
HONG KONG'UN STATÜSÜ
Hong Kong, 1898'de imzalanan "kira sözleşmesi" ile uzun yıllar İngiltere hakimiyetinde kaldıktan sonra 1997'de Çin'e devredilmişti.
İmzalanan ortak deklarasyon çerçevesinde Hong Kong'a 2047'ye kadar basın, ifade, toplanma, inanç ve serbest akademik çalışma gibi özgürlükleri ile bağımsız idari ve hukuki yapısını koruma hakkı tanınmıştı.
Hong Kong, Çin'e bağlı olmasına rağmen kendine ait para birimi, dil, hukuk sistemi ve kimlik kullanıyor. Özerk yapılı bölgenin sadece savunma ve dış politika gibi konularda Pekin'e bağlı olduğu bu yönetim modeli, "bir ülke, iki sistem" olarak adlandırılıyor.
Demokrasi savunucuları, başta Hong Kong'da adayların Pekin yönetimince belirlendiği seçim modeli olmak üzere bölgedeki mevcut Çin kaynaklı pratiklerin söz konusu "bir ülke, iki sistem" ilkesine aykırı olduğu görüşünü savunuyor.