Filistinli binlerce hasta, bölgedeki sağlık şartları nedeniyle Filistin Sağlık Bakanlığı bünyesindeki Yurtdışında Tedavi Biriminden rapor alarak Beyt Hanun (Erez) Sınır Kapısı aracılığıyla Kudüs, Batı Şeria ve İsrail hastanelerinde tedavi görmek zorunda kalıyor.
Söz konusu raporun çıkması için haftalarca bekleyen hastalar, çoğu kez İsrail'in raporu kabul etmemesi nedeniyle hayal kırıklığına uğruyor.
Yaklaşık bir yıldır meme kanseri olan Filistinli Emira eş-Şimali (43), geçen ay kemoterapi alması gerektiğini ancak İsrail'in güvenlik gerekçesiyle Kudüs'e geçmesine izin vermediğini ifade etti.
Şimali, "Halim ne olacak bilmiyorum. Tedavim tam bir ay gecikti. Daha ne kadar gecikeceği konusunda da hiçbir bilgim yok. Devamlı kendimi yorgun ve bitkin hissediyorum. Ev işlerinde zorlanıyorum, hayatım hastalıkla geçecek gibi geliyor" dedi.
"11 ÇOCUĞUMUN YETİM KALMASINI İSTEMİYORUM"
İsrail yönetiminin hastaların sınır kapılarını kullanmasına izin vermemesine anlam veremediğini söyleyen Şimali, "Hastalar nasıl İsrail'in güvenliğini tehdit edebilir? Biz ölümle savaşıyoruz. Umarım tedavi görmem için Gazze'den çıkmama izin verirler. 11 çocuğumun yetim kalmasını istemiyorum" diye konuştu.
Eşinin taksici olduğunu, İsrail'in son saldırılarında evlerinin hasar gördüğünü söyleyen Şimali, başta Refah Sınır Kapısı'nın devamlı kapalı tutulması ve maddi imkansızlıklar olmak üzere birçok nedenle tedavi için seyahat edemediğini kaydetti.
Gazzeli Alya el-Burnu ise 3 yıl önce meme kanseri olduğunu ve göğsünü aldırdığını söyledi. Kanserin nüks etmesinin önüne geçmek için kullanılan ilaçları 7 aydır temin edemediğini belirten Burnu, "Sağlık Bakanlığında 7 aydır ilaçlarım bulunmuyor. Eczanelerde de ancak çok sınırlı miktarda var" diye konuştu.
İlaçları düzenli kullanmamanın kanser riskini artırdığına dikkati çeken Burnu, ekonomik sorunları olmasına rağmen kendi bütçesiyle ilaçları temin etmek için uzun bir süre uğraştığını ancak başarılı olamadığını kaydetti.
"ABLUKANIN VE BÖLÜNMENİN BEDELİNİ CANLARIMIZLA ÖDÜYORUZ"
Burnu, "Durumumuz çok zor. İsrail ablukasının ve Filistin'deki bölünmenin bedelini canlarımızla ödüyoruz" ifadelerini kullandı. Kanserle yaşamanın kolay olmadığını anlatan Burnu, sorumlulardan gerekli tıbbi imkanları sağlamalarını istedi.
Gazze'deki Sağlık Bakanlığı Sözcüsü Eşref el-Kudra da kanser tedavisinde kullanılan 60 kalem ilaçtan 23 ila 30 çeşidin Gazze Şeridi'nde hiç bulunmadığı, tıbbi araç-gerecin ise yüzde 30'unun tükendiği bilgisini verdi.
Kudra hastaların tedavisinin tamamlanması için yurtdışına çıkarmak zorunda olduklarını ancak sınır kapılarının kapalı olması nedeniyle bunu gerçekleştiremediklerini belirtti. Bu durumun tedaviye muhtaç Filistinlilerin hayatını ölüm tehdidiyle karşı karşıya bıraktığına dikkati çeken Kudra, şunları söyledi:
"Mısır'dan Refah Sınır Kapısı'nı sürekli açık tutmasını, hastaların geçişlerini kolaylaştırmasını ve siyasi tartışmalardan uzak tutmasını istiyoruz. Aynı zamanda uluslararası taraflardan da İsrail'e ablukayı sonlandırması için baskı yapmasını istiyoruz."
Filistin hukuk merkezleri, geçen yıl İsrail'in tedavi görmek isteyen 30 Filistinli hastanın gözaltına aldığını bildirmişti.
Gazze'de giriş çıkışların yapıldığı 7 sınır kapısından Refah hariç 6'sı, İsrail'in kontrolünde bulunuyor. Bu kapılardan ticari amaçla kullanılan 4'ü Hamas'ın 2006 yılında seçimleri kazanarak görevi devralmasının ardından Haziran 2007'de İsrail tarafından kapatılmıştı. Diğer kapılardan Beyt Hanun yabancı pasaport taşıyanlar, hasta ve iş adamlarının Batı Şeria'ya geçişi, Kerm Ebu Salim ise bazı ticari ürünlerin geçişi için kullanılıyor. Kerm Ebu Salim Kapısı da çeşitli gerekçelerle sık sık kapatılıyor.