L'humanite de ana sayfasını siyaha boyayan gazetelerden oldu. L'humanite "Katledilen özgürlük oldu" manşetiyle çıktı.
Fransız Le Monde gazetesinin internet sayfasında ise olaya geniş yer ayrıldı ve katliam şüphelisi iki kardeşin polis tarafından paylaşılan fotoğrafları yayımlandı.
Saldırı dünya basının da gündemindeydi. ABD'de yayımlanan Washington Post gazetesi, saldırının ardından polisin başlattığı insan avını duyuruyor. Haberde polisin Paris, Rems ve yakın bölgelerde alarma geçtiği bir çok noktada baskınlar yaptığı aktarılıyor.
İsrail'in Hareetz gazetesi de saldırının ardından başlayan "Ben Charlie'yim " protesto kampanyasını sayfalarına taşıyor. İnternetten binlerce kişinin protesto ettiği saldırıya en büyük tepkiyse meslektaşları öldürülen karikatüristlerden geliyor.
Main-Echo gazetesi Paris'teki terör saldırısına şu satırları ayırmış:
"Düşünmenin gücü Charlie Hebdo yazı işlerine yapılan silahlı saldırıyla kırılamaz. Tarih bunu kanıtlamıştır. Bu kez de farklı olmayacaktır. Sanat ve kültürün hayatımızı ve düşüncelerimizi zenginleştirmesine izin vermezsek nefes almaya devam ederiz ama zihnimiz körelir. İnsan olarak varlığımızı sürdürme hakkını kaybederiz. Ama böyle olmayacak. Bu hakkı tanımayanlara daha fazlasını söylemeye gerek yoktur."
Lüneburg'un Landeszeitung gazetesi terör korkusuyla özgürlüklerden taviz verilemeyeceğini vurguluyor:
"Radikal İslamcıların Batı'ya duydukları caniyane nefret infial ve öfkeye yol açıyor. Ama tepkimiz karşı nefret yaratmak olmamalıdır. Aksi takdirde nefretleşmeden, İslam dünyasının küreselleşmede kaybeden taraf olmasından Batı'yı sorumlu tutan gözü kararmış barbarlar galip çıkar. Estirilen terör havası karşısında hürriyetimizi güvenliğe kurban edersek, kaybeden taraf biz oluruz. Batı kültürüne Paris'te yapılan saldırı alıştığımız hayat tarzının bize piyangodan çıkmadığını göstermiştir. Terörün meydan okuyuşuna, din savaşlarına egemen olan 'ya biz, ya onlar' düşüncesine kendimizi kaptırmadan karşı çıkalım."