ABD'deki Columbia Üniversitesi'nde görev yapan Filistinli tarihçi Rashid Khalidi, İsrail'in 7 Ekim'den sonra Gazze'ye başlattığı saldırıların yıkıcı etkisini gözler önüne serdi. Khalidi'nin analizine göre, Gazze'de neredeyse her aile, İsrail ordusunun ağır saldırıları karşısında büyük kayıplar verdi. Özellikle ilk 10 saldırıda birçok aile tamamen yok edildi. İsrail ordusu, belirlediği coğrafi konumlarda ilk olarak ailelerin bulunduğu konutları hedef aldı.
Bu acımasız saldırıların en trajik örneklerinden biri Muğrabi ailesiydi. Aralık ayındaki tek bir İsrail hava saldırısında yaklaşık 70 kişilik bir kayıpla karşı karşıya kaldı. Benzer şekilde, Ebu Nacas ailesi de ekim ayındaki saldırılarda, 2'si hamile kadın olmak üzere 50'den fazla üyesini kaybetti. Bu aileler, İsrail bombardımanlarının acımasız yüzünü en derinden hissedenlerdi.
Büyük Doghmush kabilesi, bir cami saldırısında en az 100 akrabasını kaybederek bu trajedinin bir parçası oldu. Ebu el-Qumssan ailesi 80'den fazla üyesini kaybederken, Salim ailesi de 270'den fazla akrabasını yitirdi. Salim ailesi, bu acımasız saldırıların ardından tamamen yok oldu. Maliz ailesinin yaşadığı bina da hava saldırısıyla yok edildi ve patlamada 170'ten fazla aile üyesi evinde can verdi.
BEYAZ BAYRAK DİNLEMEDİ
İsrail ordusu, beyaz bayrakla barış ve teslimiyet işareti veren binaları bile vurdu. Hedef gözetmeden havadan ölüm yağdırılan saldırılarda, El-Ağa ailesinin 30 üyesi öldürüldü. Aralık ayında bir mülteci kampına düzenlenen saldırıda ise en az 4 aileden 106 kişi hayatını kaybetti. Gazze'nin kuzeyindeki kalabalık Cibaliye mülteci kampına düzenlenen bir saldırıda, İsrail bombaları bir yapı bloğunun tamamını yerle bir etti ve Ebu el-Qumssan ailesinin yaklaşık 40 üyesini öldürdü.