FETÖ'nün Dicle Üniversitesindeki akademik mahrem imamı olmakla suçlanan Prof. Dr. Yener Öztürk'ün yargılanmasına 5. Ağır Ceza Mahkemesinde devam edildi. Öztürk, savunmasında, FETÖ imamı olduğu iddiaları reddetti ve örgütle hiçbir bağı bulunmadığını, aleyhine tanıklık edenlerin ifadelerini kabul etmediğini ileri sürdü. Fetullah Gülen'i vaiz, ilahiyatçı olarak bildiğini belirten Öztürk, "Yeni Ümit dergisi Fetullah Gülen'i peygamberlerin masumiyeti açısından değerlendirmemi istemişti. Ben de genel geçer çizgilerle bir makale hazırlayıp gönderdim. Dergi bu makaleyi 17 Aralık sonrası yayınlamış, FETÖ'yle ilgim yok" dedi.
GENEL SEKRETER: GÜLEN'LE İRTİBATLIDIR
Halen Üniversitenin genel sekreterliğini yürüten Türk İslam Düşüncesi Ana Bilim Dalı Başkanı Doç. Dr. Kenan Yakuboğlu ise, "Yener Öztürk terör örgütü elebaşı Fetullah Gülen'le irtibatlıdır. Ondan aldığı talimatları üniversitede uygulamaya koyan kişidir. İlahiyat Fakültesinde FETÖ üyesi kişilerin kadrolaşmasına öncülük eder. Salih Hoşoğlu ile örgütsel konumları aynı düzeydedir. Gülen'den aldıkları talimatları üniversitede uygular. FETÖ'cülerin kadrolaşmasına öncülük eder. Personel alımında etkin faaliyet yürütür" dedi.
MAHKEMELER BİZİM ELİMİZDE
İlahiyat Fakültesi Hadis Ana Bilim Dalı Başkanı tanık Prof. Dr. Ahmet Keleş, "Rektör hanım ve arkadaşları birçok arkadaşımıza mobbing uyguluyordu. Bu insanların istifası, ya da emekli olmaları isteniyordu. Kadroyu boşaltarak yerine FETÖ'cüler alınıyordu. Mağdur olanlar geri dönmek için mahkemelere başvuruyordu. Bu rahatsızlığımı Yener Öztürk'le paylaşarak, "Siz adaletten, Allah korkusundan, ahlaki davranışlardan vazgeçmişsiniz. Böyle bir kaygınız yok. Adaletten, Adliyeden de korkmuyor musunuz?' diye sordum. Bana, 'Ahmet Abi sen ne kadar saf bir adamsın. Zaten bu mahkemeler hepsi bizim elimizde, bu mahkemelerden bize ne gelebilir ki" dedi.
REKTÖRLE KONUŞURKEN DUYDUM
Üniversite eski Genel Sekreteri Prof. Dr. Sabri Eyigün ise, "Öztürk'ün FETÖ üyesi olduğunu duymuştum. Rektör Ayşegül Jale Saraç'ın odasına girdiğimde Yener Öztürk rektörle Öğretim görevlisi Mehmet Azimli hakkında konuşuyordu. Bu kişi FETÖ'cülerin baskısıyla kadro alamıyordu. Rektör'e, 'Mehmet Azimli'ye Yener Öztürk'ün baskısıyla mı kadro vermediniz?' diye sordum. O da FETÖ'yle alakalı olmadığını, yazdığı bir kitapta Peygamberimizin babasına ilişkin sarf ettiği sözden dolayı alınmadığını söyledi. Azimli, İlim Yayma Cemiyetinden olduğu için Yener Öztürk onun yükselmesini rektör aracılığıyla engelledi" dedi.
NİYE İFTİRA ATIYORSUNUZ DEDİM, HARP HİLEDEN İBARET DEDİ
Tarih Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Mustafa Sarıbıyık ifadesinde, "Yener Öztürk'le bir konuşmamız sırasında tartıştık. 'Siz Müslüman değil misiniz? Neden bu kadar iftira atıyorsunuz' diye sordum. O da bana dönerek, 'Harp hileden ibarettir' dedi. Ben de 'Peki Müşrik kim o zaman' diye sordum. Yener bunun üzerine "O kadar ileriye götürmeyelim' demekle yetindi.
Eski rektör yardımcısı Prof. Dr. Aslan Bilici ise, "Yener Öztürk FETÖ'nün imamı olduğu söylenen kişidir." dedi.
FETÖ'den sanık olarak yargılanıp daha sonra itirafçı olan Hasan Doğrukartal ise "Ben de bu yapıya dâhildim. Yener Öztürk, FETÖ'nün Diyarbakır'daki akademisyen mahrem yapısındaydı. İlahiyat Fakültesinde profesör olduğu için kendisine çok saygı duyulurdu" dedi.
Hacı Ramazan Öz de, "Yaz tatilinde cemaat evlerinde kalan kaliteli ilahiyat öğrencilerine hadis ve tefsir dersleri veriyordu" dedi.
MAHREM YAPIDA OLDUĞU İÇİN 9 YIL HAPİS
Mahkeme, sanığın FETÖ'nün kapatılan kurum ve kuruluşlarının etkinliklerinde yer aldığını, kendisinin kaleme aldığı kitapların terör örgütünün yayın evinde basılıp piyasaya sürüldüğünü belirtti. Sanığın 17/25 Aralık'tan sonra Bank Asya'daki hesabında örgüt elebaşının çağrısıyla dolar cinsinde mevduat hesapları açtırdığı, yüklü miktarda TL cinsinde para yatırdığı bildirildi. Sanık hakkında BİMER'e 5 şikâyet dilekçesi gittiği, kızının kapatılan terör örgütünün eğitim kurumlarında eğitim gördüğünü belirten mahkeme, 17–25 Aralık'tan sonra FETÖ'cüleri çatısında barındıran Gazeteciler ve Yazarlar Vakfı'nın hükümeti hedef alan basın açıklamasına katıldığını kaydetti. Öztürk'ün 17–25 Aralıktan sonra yazılan ve Nil yayınları tarafından piyasaya sürülen "Bir Âlim Portresi M. Fetullah Gülen" adlı kitapta bölüm yazarlığı, terör örgütünün yayınları STV, Küre TV, Muhtelif TV, Hira Dergisi, Yeni Ümit Dergisine demeçler verip konferans konuşmaları yaptığı belirtildi. Evinde ele geçen dijital materyallerde Fetullah Gülen'e ait ses kayıtları, bamteli dosyalarına ait veri kalıntıları, herkül.org adlı sayfaya erişim izni, örgüt yayını Yeni Ümit dergisinden gelen e-postaların da çıkması dikkate alındığında sanığın FETÖ üyesi olduğu yönünde kuşku bulunmadığına dikkat çekildi.
9 YIL HAPİS YURTDIŞI ÇIKIŞ YASAĞI
Sanığın örgütün akademisyen mahrem yapısındaki konumu da dikkate alınarak, hakkında alt sınırdan uzaklaşılarak 9 yıl hapisle cezalandırılmasına karar verildi. Mahkeme, sanığın duruşmalara düzenli olarak katılması ve yargılama sürecindeki olumlu davranışları nedeniyle cezayı 7,5 yıla indirdi. Karar kesinleşinceye kadar sanığa yurtdışına çıkış yasağı getirilerek haftada bir gün en yakın karakola imza vermek koşusuyla hakkında adli kontrol kararı uygulandı.