Ermenistan ile Azerbaycan arasında başlayan savaş, Türkiye'nin destekleriyle Azerbaycan'ın zaferi ile sonuçlandı. Savaş sonrası hem Azerbaycan ile Ermenistan arasında hem de Türkiye ile Ermenistan arasında normalleşme sinyalleri başlamış ve ülkeler arası görüşmeler başlatılmıştı. Türkiye ile Ermenistan arasında 14 Şubat'ta ilk normalleşme görüşmeleri her iki ülkenin özel temsilcileri ile Rusya'nın başkenti Moskova'da gerçekleştirilmişti. O tarihten bu zaman kadar 3 görüşme yapan özel temsilciler, bu gün bir kez daha Viyana'da bir araya geliyor. Türkiye ve Ermenistan Normalleşme Süreci Özel Temsilcileri Büyükelçi Serdar Kılıç ve Ermenistan Meclis Başkan Yardımcısı Ruben Rubinyan arasındaki dördüncü kez gerçekleştirilecek olan görüşmelerden ise somut sonuçlar bekleniyor.
ALİCAN SINIR KAPISI, 1993 YILINDA TAMAMEN KAPANDI
Bölgesel olarak çok büyük sorunlar yaşayan Ermenistan'ın Türkiye ile normalleşme adımlarında en önemli pay ise sınır kapılarının uzun yıllar sonra yeniden açılması olarak değerlendiriliyor. Türkiye'nin Ermenistan'a açılan iki kapısı bulunuyor. Kapılardan biri Kars'ın Akyaka ilçesinde bulunurken bu kapıda sadece tren rayları bulunuyor. Diğer kapı ise Ermenistan'ın başkenti Erivan'a sadece 16 kilometre uzaklıkta bulunan Iğdır'ın Karakoyunlu ilçesinde bulunan Alican Sınır Kapısı. 1952 yılında kısmı olarak kapatılan ve 1993 yılında Ermenistan'ın Dağlık Karabağ işgalinden sonra tamamen kapatılan kapı, bölge içinde Türki Cumhuriyetlere ulaşımı açısından oldukça önem arz ediyor. Aras Nehri ile ayrılan iki ülke arasındaki sınırlarda ise hala Türk ve Ermeni askerler yoğun güvenlik önemleri ile nöbet bekliyor. Kapının açılma kararı verilmesi halinde ise Alican'da bulunan küçük köprünün de yeniden inşa edilmesi bekleniyor.
BÖLGE İÇİN ÇOK AVANTAJLAR DOĞURACAK
SABAH, Ermenistan sınır kapısına sadece 1 kilometre uzaklıkta bulunan Orta Alican köyüne gitti. 0 noktasında bulunan 5 köyünde talepleri hemen hemen aynı. Ermenistan ile olan normalleşme adımlarının bölge ticaretine katkı sağlayacağını söyleyen köylüler, ayrıca tarımsal alanda da işbirliklerinin doğacağını ifade etti. Orta Alican Köyünde 15 yıldır muhtarlık yapan Kenan Önal, arazilerinde değerleneceğini söyledi. Önal; "Bizim köyümüz sınır köyü. Burada uzun yıllardır giriş çıkış yok. Ermenistan ile normalleşme başlarsa ve sınır kapısı açılırsa hem ticari olarak hem de tarımsal alan olarak ciddi katkılar sağlanır. Köyümüzün arazileri de değerlenir. Bu faydalarını düşünmek gerekiyor. Tabi bunları düşünürken önceliğimiz devletimizin önceliğidir. Ermenistan'ın aynı tutumları sağlayacak olması bu katkılara müsaade etmez. Bu bir süreç. Açılmasını tabi ki istiyoruz" dedi.
'ESKİ GÜNLER YOK, SINIR AÇILSIN TİCARET ARTSIN'
Karakoyunlu ilçesine yaşayan 80 yaşındaki Şahin Zebze ise sınır kapısının yıllar önceki halini anlattı. Baykan; "Sınırdan Türkiye'ye yürüyerek gelirlerdi. Ama gelenler Ermeni olduklarını söylemez ve gizli gizli işlerini yapar giderlerdi. Çünkü o zamanlar ciddi sorunlar vardı. Hem bu taraftan hem karşı taraftan tarihte yaşananlar zaten ortamı germişti. Azerbaycan'ın Karabağ'ını işgal ettiklerinde ise ipler tamamen koptu. Ama artık eski günler yok. İlçemiz için ilimiz için ülkemiz için faydalı olacaktır. İlçemizin nüfusu 3 bine yakın. Bu sınır ticaretinin aslında alt yapısına sahibiz. Ticari faaliyetler başlarsa önemli bir ivme kazanılır" dedi.
VATANDAŞLARDA GÜVENLİK KAYGISI VAR
İsmet Toktamışlı ise Karakoyunlu'dan Ermenistan'a gidiş gelişlerin istihbari problemler doğurabileceği kaygısını taşıyor. 75 yaşındaki Toktamış; "Sınırın açılmasını elbette istiyoruz ama bunun doğuracağı önemli sorunları da ön görmemiz gerekiyor. Ermenistan sınırın açık olduğu zamanlarda çok istihbari çalışmalar için gelir giderlerdi. Şuan gerçi bu durumlar yok ama yine de bunlara çok dikkat etmek lazım" diye konuştu.
IĞDIR, NORMALLEŞMENİN KAZANIMLARINDAN FAYDALANMAK İSTİYOR
Konu ile ilgili Türkiye'nin kazanımlarına bakılması gerektiğini söyleyen AK Parti Iğdır İl Başkan Yardımcısı ve Karakoyunlu Eski AK Parti İlçe Başkanı Baycan Çalışkan, bölge için önemli bir hamle olduğunu söyledi. Çalışkan; "Iğdır, Türkiye'de lojistik taşımacılığın merkezi durumunda. 3 ülkeye sınırı olan bir kent. Uzun yıllar boyunca bu bölgede yaşayan vatandaşlar geçimlerini TIR'cılık yaparak kazandılar. Bu önemli bir altyapı. Ermenistan ile tarihten gelen ciddi etnik problem vardı. Bu problemlerin en temel sağlamlaşması ise Azerbaycan'ın Dağlık Karabağ bölgesinde yapılanlardan sonra başladı. Hepimiz o anılarla büyüdük. Bu da haliyle insanlarda sınıra karşı bir yargı oluşturdu. Eğer Azerbaycan işgal edilen topraklarını geri almış olmasaydı kimse kapıların açılmasını konuşamazdı ama şimdi artık böyle bir durum yok. Uluslararası ilişkilerde sonsuz düşmanlık ve ya sonsuz dostluk yoktur. Cumhurbaşkanımızın ferasetinde bu kapının açılması bölgede ciddi ticari çalışmaların da yolunu açacaktır. Sadece Ermenistan için değil Türki Cumhuriyetlere giden bir koridorun daha eklenmesi demek oluyor. Iğdır bu sınır kapısı için oldukça uygun" şeklinde konuştu.
'ÖNCELİĞİMİZ DEVLETİMİZİN POLİTİKASIDIR'
Iğdır Ticaret Odası Başkanı Kamil Arslan ise ticari faaliyetler anlamında önemli bir katkı olacağını ancak önceliğin devletin dış politikası olduğunu vurguladı. Arslan, şöyle konuştu; "Tabi Ermenistan'a bir sınır kapısı açılacaksa bu Iğdır'dan açılmalı. Hem başkente yakınlığı hem sınır ticareti alt yapısı kapının Iğdır'da açılması için avantaj oluşturuyor. Şu an Ermenistan'a giden mallar Gürcistan ve çok az da olsa İran üzerinden gidiyor. Kapının açılması halinde aracı ülkeler ortadan kalkacak. Türki Cumhuriyetlere de bir güzergâh oluşacak. Burada ticari olarak çok büyük beklentilerde değiliz. Ermenistan'ın durumu da ortada ama burada bizler için en önemli kriter Türkiye Cumhuriyeti ve Azerbaycan'ın menfaatleridir. Biz devletimizin dış politikasına tamamen sadık kalarak her türlü çalışmayı yapmaya hazırız."
KAPIDA 'ARARAT' DETAY
Bölgede ticaret kadar kültürel bir öneme de sahip olan Alican Sınır Kapısı, Ermeniler için kutsal sayılan ve Ararat olarak tabir ettikleri Ağrı Dağı'na da rahatça ulaşmaları anlamına geliyor. Kültürel ve turizm anlamında Ermenistan'dan gelen bir çok insanın bölgede turizm faaliyetlerinde bulunacak olması ise bölge halkının çok istediği bir durum değil. Ticari olarak ise Iğdır'da üretilen bir kayısının kilosu 7 liraya verilirken bu kayısı Gürcistan üzerinden Ermenistan'a gittiği için 70 liraya kadar çıkabiliyor.