Myanmar'ın Arakan eyaletinde ordu ve Budist milliyetçilerin zulmünden en çok etkilenenler kadınlar ve çocuklar oluyor. Arakanlı Müslümanlar, zulümden kaçarak Bangladeş'e geçmeyi başarsalar bile burada da imkânların yetersizliği ellerini kollarını bağlıyor. Hem Arakan'da yaşadıkları dram hem de kamplardaki yoksulluk kadın, çocuk ve yaşlıları önemli oranda etkiliyor.
OĞULLARI OMUZLARINDA TAŞIDI
AA, kampların bulunduğu Cox's Bazar kentinin 75 kilometre güneydoğusundaki Bangladeş-Myanmar sınırında, gecenin zifiri karanlığında hayatta kalmak uğruna zorlu yolculuğa çıkan Arakanlı Müslümanları görüntüledi. Hasta olan 55 yaşındaki anneleri Şura Katu'yu oturttukları tahta oturağı omuzlarında taşıyarak, zulüm altındaki köylerinden daha güvenli bir alana götürme çabasında olan 2 oğul, bölgede yaşanan dramı gözler önüne seriyordu. Anne ve oğulları, "Türk gazeteciler ile yardım gönüllülerini taşıyan tekneye binmeleri ve istedikleri yere götürülecekleri" söylendiğinde ise sevinçten oldukları yerde zıplamaya başladı.
BÜTÜN AİLESİNİ ÖLDÜRDÜLER
Myanmar'daki zulmün çocuk kurbanlarından biri de 4 kişilik ailesinden hayatta kalan tek kişi olan 9 yaşındaki Şefika Alam. Annesi, babası ve kardeşini, Maungdaw kentindeki köylerini basan ordunun havan topu saldırısında kaybeden Şefika, Arakan'daki zulümden kaçan başka bir aile tarafından bulunup Bangladeş'e geçirilerek hayatta kalmış. Giyecek kıyafeti olmadığı için bulduğu havluyu vücuduna saran Şefika, ailesinin adı ve neye ihtiyacı olduğu sorulduğunda sessiz kalıp sadece Fatiha suresini okuyor.