Dünyanın en zengin müteahhitlerinden biri olan David Millane'nin kızı Grace Millane, Yeni Zelanda'da hayatını kaybetmişti. Olay yerine giden baba basın toplantısında gözyaşlarını tutamamıştı. Duruşmanın son celsesinde ortaya çıkan son dakika ifadesinde yeni bir tanık ortaya çıktı ve Millane'nin 'Grinin 50 Tonu' filminden hisler beslediğini ifade etti.
Cesedi, bir ormanda toprağın altına gömülü halde bulunan 22 yaşındaki genç kadının yakın arkadaşı, bir karar aldı ve kampanya başlattı.
Sırt çantasıyla uçağa atlayıp tek başına dünyayı gezmek isteyen 22 yaşındaki Grace Millane'nin cesedi, bir ormanda toprağın altına gömülü halde bulunmuştu.
İngiltere'nin Huddersfield kentinde yaşayan Georgina Tordoff, internette tanışarak buluştuğu bir adamla cinsel ilişki sırasında boğularak öldürülen Grace Millane'in yakın arkadaşıydı.
İki genç beraber üniversiteye gitmiş, hockey takımında yer almış ve beraber pek çok güzel anı paylaşmıştı. Lincoln Üniversitesi'nde eğitim alırken tanışıp yakın arakdaş olan Georgina ve Grace'in dostlukları Grace'in kurban gittiği korkunç cinayet nedeniyle yarım kaldı.
22 yaşındaki Grace'in öldürülmesinden çok etkilendiğini anlatan 24 yaşımdaki Georgina Tordoff, hem arkadaşını onurlandırmak hem de aile içi şiddete maruz kalan kadınlara yardımcı olmak için bir kampanya başlattı.
Georgina, İngiliz Mirror gazetesine verdiği röportajda, eşlerinin ya da sevgililerinin şiddetine maruz kalan kadınların evi alelacele terk ettiğini, çoğu zaman kendilerine bir bavul ya da ufak bir çanta bile hazırlamadığını anımsatıyor.
İşte Georgina, bu sebeple şiddet görmüş ve evini terk etmiş kadınlar için, içlerinde temel malzemelerin olduğu çantalar hazırlıyor. Çantaların içinde diş fırçası, diş macunu, saç fırçası, deodorant ve kadınların ihtiyaç duyabileceği çeşitli kıyafetler yer alıyor.
"Grace yaşasaydı bu oluşumu kesinlikle desteklerdi ve bir parçası olmaktan çok mutlu olurdu" diyen 24 yaşındaki Georgina Tordoff, şimdiden 20'nin üzerinde kadına yardımcı olmuş.
Yeni Zelanda'nın Auckland kentine gelerek bir pansiyona yerleşen Grace, internet üzerinden bağlanılan bir uygulama vasıtasıyla bir adamla tanışarak randevulaşmıştı.
22 yaşındaki genç kadın, Cumartesi gecesine kadar ailesi ve arkadaşlarıyla mesajlaşmış, sevdiklerinin kendisi için endişelenmemesi için onları haberdar etmişti.
2 Aralık Pazar günü ise, genç kızın doğum günüydü. Ancak doğum gününde onu tebrik etmek isteyen kimse, Millane'ye ulaşamamıştı.
Kayıp ilanı verilen genç kızı aramaya başlayan polis, son görüntüsüne ulaşmıştı. Polisin yayınladığı görüntülerde, İngiliz turist 2 Aralık Pazar günü sabaha karşı bir kumarhaneden çıkarken görülüyordu. Kızın üzerinde günlük bir siyah elbise vardı.
Grace'in milyoner müteahhit babası David Millane, kızını aramak için Yeni Zelanda'ya gitmiş, henüz kısının cesedi bulunmadan bir basın toplantısı düzenlemişti. Endişeli baba kameralar önünde gözyaşlarını tutamamıştı.
Grace Millane'in cansız bedeni, bundan yaklaşık bir yıl önce bir bavulun içerisinde bulunmuştu. Doğum günü gecesinde canice katledilen genç kızın davası, ölümünden neredeyse bir yıl sonra, görülmeye başlandı.
Savcılık avukatı Robin McCoubrey, "O gece o odada neler olduğunu sadece iki kişi biliyor. Biri bize anlatamaz, diğeri de gerçeği söylemiyor" diyerek jüri üyelerine seslenmişti.
Grace'in internette tanıştığı adamla buluştuktan sonra adamın odasına gittiği biliniyor. Zanlı, Grace'i öldürdüğünü reddederken, çiftin ilişkiye girdikleri sırada genç kızın yanlışlıkla havasızlıktan öldüğünü iddia ediyor.
Dün görülen duruşmada, Grace ile daha önce internet üzerinden tanışan bir başka adamın Yeni Zelanda polisine verdiği ifade jüri üyelerine okundu.. İfadede ismi açıklanmayan adam, genç kadının "cinsel fantezileri" olduğunu iddia ediyordu.
Genç kadının ilişki sırasında gaz meskesi takarak nefes alıp vermek istediğini ileri süren adam, Grace ile 2018 yılının yaz aylarında tanıştığını söylemişti.
Grace'in bu gibi fantezilere ilgi duyduğunu ileri süren adam, genç kadının kendini keşfetmeye çalıştığını ve yeni şeyler denemeye açık olduğunu söylüyordu. Grace'in bu gibi fanteziler hakkında fazla bilgi sahibi olmadığını anlatan adam, Grace'i "meraklı ve ilgili" olarak nitelendirmişti.
Adam, Grace'e kendi ilgi alanlarını anlattığını, Grace'in de bu gibi deneyimlere açık olduğunu söylediğini ileri sürüyordu.
Grace Millane'ın katil zanlısının ortaya çıkan görüntüleri, önceki duruşmada jüriye sunulmuştu. Görüntülerde iyi yapılı olduğu dikkat çeken 27 yaşındaki adam, önce odasına götürmek üzere getirdiği büyük bavul ile asansöre biniyordu.
Aradan kısa bir süre geçtiğinde ise tekrar asansöre biniyordu; bu kez içerisinde Grace'in cansız bedeninin olduğu bir bavulla birlikte...
Kurbanın 61 yaşındaki babası David Millane ve annesi Gill, görüntüleri gözleri yaşlı bir şekilde izlemişti. Acılı anne-baba, zaman zaman hıçkırıklara boğulmuştu.
Grace Millane'i ilişki sırasında boğarak öldüren adamın kimliği ilk kez açıklandı. Adının Jesse Kempson olduğu açıklanan adam, üç haftalık davanın sonunda Grace'in cinayetinden suçlu buldu.
Son duruşmada, jüriye Grace ve Jesse arasındaki Tinder mesajları gösterildi. Mesajlarda Grace'i buluşmaya iten tarafın Jesse olduğu ortaya çıktı.
27 yaşındaki katil zanlısı, mesajlarda Grace'e "Selam Grace nasılsın? Hafta sonu için çok planın var mı?" diye soruyor. Grace ise başına geleceklerden habersiz bir şekilde, "Merhaba, İyiyim teşekkürler. Aslına bakarsan yarın doğum günüm ve herhangi bir planım yok" diye cevap veriyor.
Jesse Kempson, Grace'in doğum gününü kutlayıp o akşam için planı olup olmadığını soruyor. Grace'in "hayır" cevabı üzerine kendisiyle birlikte bir şeyler içmek isteyip istemediğini soruyor.
Grace "Belki" cevabını verince, genç kadını buluşmaları için zorlamayaya devam ediyor. Sonrasında Grace'e içki ısrmalayacağını söyleyerek genç kadından olumlu yanıt alıncaya dek ısrarını sürdürüyor.
Katil zanlısının, genç kadının cesedinin içinde olduğu bavulu, ormanlık alana taşımak amacıyla kullanmak için bir otomobil kiralama şirketine gittiği de mahkemede jürinin bilgisine sunulmuştu.
Mahkemede jüri üyelerine polis ekiplerinin katil zanlısıyla olan sorgusu da izletildi. Sorguda Grace ile internet üzerinden bir telefon uygulaması aracılığıyla tanıştığını söyleyen zanlı, buluşup hamburger yediklerini anlatmıştı.
Çok fazla alkol aldığını bu nedenle de sarhoş olduğunu iddia eden adam, Grece ile kucaklaşarak ayrıldıklarını ileri sürmüştü. Bu sırada genç kızın fotoğrafı, masanın üzerinde duruyor ve dedektif tarafından zanlıya gösteriliyordu.
İsmi açıklanmayan katil zanlısı, kendisine yöneltilen cinayet suçlamasını reddederken, Grace'in ilişki sırasında "zanlıdan kendisini boğmasını" istediğini ileri sürmüştü.
Zanlı, genç kadının "Grinin 50 Tonu" filmini çok sevdiği için kendisinden böyle bir ilişki istediğini ileri sürüyordu. Tüm dünyada hasılat rekorları kıran ve aynı adlı kitaptan uyarlanan film, edebiyat öğrencisi olan toy genç bir kızın, çekici ve zengin bir iş adamıyla yaşadığı tuhaf, şiddete meyilli ve saplantılı ilişkisini konu alıyordu.
Odasındaki delilleri ve halıdaki kan lekelerini temizlemek için çeşitli temizlik malzemeleri alırken de görüntülenen adamın, bir yandan aynı gün buluşmak üzere başka bir kadınla daha randevulaştığı ortaya çıkmıştı.
Zanlının Grace'i gömdüğü yerin fotoğrafları, mahkemede delil olarak sunulmuştu. Katil zanlısı, ormanda ağaçların altına mezar kazarak Grace'i gömdükten sonra, mezarın üzerini çalılarla kapatmıştı.
Üç çocuklu bir evin en küçüğü olan Grace, üniversiteyi bitirdikten sonra Yeni Zelanda'dan Peru'ya kadar dünyanın dört bir yanını dolaşmıştı.
Mahkemede tanıklık ederek küçük kızı Grace'i anlatan acılı baba David Millane, Grace'in çok canayakın bir insan olduğunu söylemişti. Kızının geçmişte de erkek arkadaşları olduğunu aktaran baba Millane, Grace'in herhangi bir sağlık problemi olmadığını aktarmıştı.
Grace'in babası kızından bahsederken zanlının ağladığı ve yüksek sesle burnunu çektiği gözlemlendi. Mahkeme ara verip yeniden toplandığında ise zanlının yüzünün bembeyaz olmuş olması dikkat çekti.
Grace, daha önce bir grupla Peru'ya seyahat etmiş, Güney Amerika ülkesinde altı hafta geçirmişti.
Erkek kardeş Michael Millane, "Dünyayı görmek istiyordu. Grace için gerçekten çok endişeliyiz" demişti. Grace Millane, Lincoln Üniversitesi'nden mezun olmuştu.
Kaybolmadan bir gün önce paylaştığı Twitter mesajında "Bence seyahatler beni değiştirdi, sadece birkaç kot pantolon aldım" diye yazmıştı.
Millane, kendi kurduğu internet sitesinde çizdiği resimleri satıyordu.