Türkiye'de 15 Temmuz Cuma gecesi Fetullahçı Terör Örgütü'ne (FETÖ) mensup kişilerin hayata geçirmeye çalıştığı ancak halkın direnişi ile hüsrana uğrayan alçak darbe planının ardından dünya basını alışılmış senaryolarını uygulamaya başladı. Halkın korkusuzca tankların önünde durmasının ardından darbe planının arkasındakiler de ortaya çıkmıştı. Orduya sızan FETÖ mensupları seçilmiş hükümet ve bütün partilere yani halkın iradesine yönelik darbe planlamıştı. Dünya basını ise üzerlerine yağan kurşunlar nedeniyle şehit olan 208 kişiye, bombalanan Meclis'e, füzelerin fırlatıldığı kurumlara ve basılan medya kuruluşlarına rağmen soluğu Pensilvanya'daki malikanede aldı. Dünyanın dört bir yanından gazete ve televizyon temsilcileri FETÖ lideri ile röportaj yapmaya başladı. Daha önce de yüksek para karşılığında Batı basınına çarşaf çarşaf röportajlar verdiği ortaya çıkan FETÖ liderinin yayınlanan son mülakatında da çok sayıda yabancı gazetecinin önünde diz çökerek sorular sorduğu görüldü. Ancak röportaj boyunca erlerin tatbikat bahanesiyle kandırılması ya da tankların içinden çıkan FETÖ üyelerine dair hiçbir sorunun yöneltilmediği görüldü.
ORTAK İFADELER
Dünya basınındaki FETÖ haberlerinin ortak noktası ise Gezi Parkı gösterilerinde ve 17 - 25 Aralık olaylarından sonra yaptıklarıyla yine aynı oldu. Bir anda birçok basın organı Gülen'in biyografisini yayımlamaya koyuldu. FETÖ lideri daha önce olduğu gibi bir kez daha 'modern din adamı', 'ılımlı konuşan', 'demokrasi ve laik kurumları savunan', 'hasta ve yaşlı', 'mütevazı şekilde yaşayan biriymiş' gibi sıfatlarla başladı. Haberlerin tamamında ayrıca FETÖ lideri sanki bir parti lideri gibiymiş gibi defalarca kez seçim kazanan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın 'siyasi rakibi' olarak gösterildi. Tüm bu Gülen'i aklama haberleriyle eş zamanlı olacak şekilde Cumhurbaşkanı Erdoğan ise hiçbir şekilde gerçeği yansıtmayan bilgilerle yine 'diktatör' gibi gösterilmeye başladı. ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Mark Toner, Türkiye'nin kanıtlarıyla birlikte resmi başvuruyu yapması halinde FETÖ elebaşısı Gülen'in iadesiyle ilgili süreci en dikkatli şekilde değerlendireceklerini bildirmişti. Türkiye'nin de birkaç gün içinde resmi başvuruları yapması bekleniyor.