Mısır'daki darbeci Sisi yönetimi, Türkiye'nin Akdeniz'deki sondaj çalışmalarına karşı çıkan açıklamasının hemen ardından ABD'den bu yönde bir açıklama geldi.
Mısır'dan Türkiye'ye haddini aşan açıklama
ABD Dışişleri Bakanlığı, Türk gemilerinin Doğu Akdeniz'de hidrokarbon arama faaliyetlerine ilişkin yaptığı açıklamada, Türkiye'nin sondaj faaliyetleri niyetini duyurmasından derin kaygı duyulduğu ifade edildi.
Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Margan Ortagus'un yaptığı açıklamada, "ABD, Türkiye'nin, Kıbrıs Cumhuriyeti'nin münhasır ekonomik bölge olarak tanımladığı alanda sondaj faaliyetlerini yapma niyetini duyurmasından derin kaygı duyuyor. Bu adım oldukça provokatif ve bölgede tansiyonu artırma riski taşıyor. Türk yetkililerini bu faaliyetleri durdurmaya ve tüm tarafları itidale davet ediyoruz" ifadelerine yer verildi.
DIŞİŞLERİNDEN ÇOK SERT TEPKİ
Dışişleri Bakanlığı, ABD'nin Doğu Akdeniz ile ilgili yaptığı açıklamaya tepki göstererek "Üçüncü tarafların kendilerini adeta uluslararası mahkeme yerine koyarak deniz sınırlarının nereden geçeceğini tayin etmeye çalışmaları kabul edilemez" değerlendirmesinde bulundu.
Dışişleri bakanlığı'ndan yapılan açıklama şu şekilde:
"Türkiye'nin kendi kıta sahanlığında gerçekleştirmekte olduğu sondaj faaliyetine ilişkin olarak ABD Dışişleri Bakanlığı'nın 5 Mayıs 2019 tarihinde yaptığı açıklama gerçeklerden kopuktur.
Türkiye, Doğu Akdeniz'de kıta sahanlığına ilişkin tutumunu 2004'ten bu yana açık şekilde ortaya koymuştur.
GKRY'nin bölge ülkeleri ile bu tarihten itibaren yaptığı MEB sınırlandırma anlaşmalarının hem bizim, hem de Kıbrıs Türkleri için geçerli olmadığı, bunların bir tanesinin de ülkemizin Doğu Akdeniz'deki kıta sahanlığı haklarını ihlal ettiği zamanında ilgili ülkelerin ve uluslararası toplumun dikkatine getirilmişti. Aynı şekilde Türkiye bölgedeki Kıta Sahanlığını da uluslararası topluma duyurmuş ve Birleşmiş Milletler nezdinde de kayda geçirmiştir. Bölgede, tüm ilgili kıyıdaşlar arasında uluslararası hukuk kuralları uyarınca hakkaniyete dayalı sınırlandırma anlaşmaları henüz tamamlanmamıştır.
Hal böyle iken, üçüncü tarafların kendilerini adeta uluslararası mahkeme yerine koyarak deniz sınırlarının nereden geçeceğini tayin etmeye çalışmaları kabul edilemez. Bu anlamda, ABD'nin Rumların "hak iddia ettiğini söylediği" bir alana yönelik geçerli sınırlandırma anlaşması varmış gibi Türkiye'ye çağrıda bulunması, ne yapıcı ne de uluslararası hukuka uygun bir yaklaşımdır.
"KARARLILIKLA DEVAM EDECEK"
Sondaj ve sismik gemilerimizin, kıta sahanlığımızda, Hükümetimizin 2009 ve 2012 yıllarında TP'ye verdiği ruhsat sahalarında arama ve sondaj faaliyetleri kararlılıkla devam edecektir.
Aynı şekilde Rum tarafı Ada'nın eşit ortağı Kıbrıs Türklerini, hidrokarbon kaynakları konusunda karar alma mekanizmalarına dahil etmedikçe veya tek taraflı hidrokarbon faaliyetlerini sona erdirmedikçe, Türkiye Kıbrıs Türklerinin de kıta sahanlığı haklarını korumayı sürdürecektir."
RUM YÖNETİMİNDEN TÜRKİYE'YE KÜSTAH TEHDİT!
Doğu Akdeniz'de sondaj çalışmalarının başlaması üzerine Güney Kıbrıs Rum yönetimi, Fatih gemisinde görev alan personeli 'uluslararası tutuklama emri' çıkarmakla tehdit etti.
oğu Akdeniz'de Fatih sondaj gemisinin sondaj çalışmalarına başlamasının ardından Türk Deniz Kuvvetleri Komutanlığı unsurları, sondaj çalışmaları yapıldığı bölgede görev yapmaya başladı. Bölgede sismik araştırmalarını sürdüren 'Barbaros Hayreddin Paşa' da, Fatih gemisi dekoruma içerisinde faaliyetlerini sürdürüyor.
Sondaj çalışmalarının başlaması üzerine Rum yönetimi de, Fatih gemisinde görev alan personeli 'uluslararası tutuklama emri' çıkarmakla tehdit etti.
RADYODAN KÜSTAH AÇIKLAMA
Rum yönetimi, Sahil Radyosu aracıyla Fatih gemisinde görev alan personeli tehdit etti. Rum yönetimi, Fatih mürettebatını "haklarında uluslararası tutuklama emri çıkartmakla" tehdit etti. Radyodan yapılan anonsta, "Faaliyetlerinize derhal son verin" denildi.
Çalışmalarla ilgili açıklama yapan Rum Sözcü Prodromos Prodromu da, "Türkiye'nin NATO, ABD ve bütün bölge ülkeleri ile ilişkileri iyi değil. Sahip olduğumuz ve geliştirebileceğimiz olanaklar dahilinde mümkün olan her şeyi yapıyoruz" dedi.
Rum yönetiminin Fatih mürettebatı hakkında uluslararası tutuklama emri çıkarıp çıkarmayacağı da sorulan Prodromu "Yasanın verdiği izin çerçevesinde, bu tür faaliyetlere katılanların kişisel sorumlulukları vardır ve aranabilir. Bu, hükümetin planladığı önlemlerden biridir. Kıbrıs (Rum) Münhasır Ekonomik Bölgesi içerisinde sondaj yapılması halinde gemi kaptanları olarak veya destek hizmetleri verenler olarak uluslararası yargıda kovuşturulabilirler" diye konuştu.