Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, bugüne kadar 170 Türk vatandaşının ve yakınlarının Gazze'den çıkışının sağlandığını ve 11 uçak dolusu insani yardım malzemesinin Gazze'ye ulaştırmak üzere Mısır'a gönderildiğini söyledi. Fidan, 983 vatandaşın ve aile yakınlarının Refah sınır kapısından tahliyesi için çalışmaların sürdüğünü dile getirdi.
Fidan, TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu'nda Dışişleri Bakanlığı'nın 2024 yılı bütçe sunumunda şunları kaydetti:
BİNGAZİ BAŞKONSOLOSLUĞU FAALİYETE GEÇECEK
MİLLİ DIŞ POLİTİKA
2023'te bölgede barış ve güvenliğin tesisi, refah ortamının geliştirilmesi, dış ilişkilerin yapısal zeminde güçlendirilmesi ve küresel hedeflerin ilerletilmesi yönünde tüm güçleriyle çalışmaya devam ettiriyoruz, milli dış politika izliyoruz.
BİNGAZİ BAŞKONSOLOSLUĞU FAALİYETE GEÇECEK
Libya'nın doğu, batı ve güneyindeki tüm kesimlerle diyaloğumuzu geliştirmeyi sürdüreceğiz. Bingazi Başkonsolosluğumuzu yakın zamanda yeniden faaliyete geçireceğiz.
SESSİZ KALAMAYIZ
7 Ekim'den bu yana Gazze'deki İsrail vahşeti neticesinde Filistin halkının insanlık trajedisi yaşadı. Hamas'ı yok etme adına Gazze'nin topyekun hedef alınması, hastanelerin, okulların, camilerin bombalanması karşısında sessiz kalamayız. Türkiye, devam eden katliamın durması, vahşetin son bulması ve bölgedeki gerilimin daha fazla tırmanmaması adına krizin ilk gününden bu yana yoğun bir diplomasi trafiği içerisindedir.
BATI MORAL ÜSTÜNLÜĞÜNÜ KAYBETTİ
Bölge ülkelerinin tek sesle İsrail'e tepki göstermesi İsrail üzerinde kolektif baskı uygulanması bakımından önemli. Artık Batı, bu noktada moral üstünlüğünü tamamıyla kaybetmiş durumdadır. Buradan sonra gidecek bir yer de yoktur.
170 VATANDAŞ VE YAKINLARI GAZZE'DEN ÇIKTI
Şimdiye kadar 11 uçak dolusu insani yardım malzemesini Gazze'ye ulaştırmak üzere Mısır'a göndermiş bulunuyoruz. Sahra hastaneleri, tıbbi ekipman, ilaç ve diğer yardım malzemeleriyle dolu büyük bir gemimiz de Mısır'a ulaşmıştır. Gazze Şeridi'nde bulunan Türkiye-Filistin Dostluk Hastanesi'ndeki yaralıların tedavisine yönelik yoğun temaslarımız var. Gazze'den çıkışlarını sağladığımız 27 hasta ve 12 refakatçi Ankara'ya getirilmiş, 61 hasta ve 49 refakatçi ise Mısır'a geçirilmiştir. Aynı zamanda bugüne kadar 170 vatandaşımız ve yakınlarının Gazze'den çıkışı sağlanmıştır. Gelecek günlerde de Gazze'den çıkışlar devam edecek. Bunun yanı sıra 983 vatandaşımızın ve aile yakınlarının Gazze 'den, Refah Sınır Kapısı'ndan tahliyesi için İsrail ve Mısır makamlarıyla temaslarımız sürüyor.
BÖLGESEL SAHİPLENME VE GARANTÖRLÜK MEKANİZMASI
İki devletli bir çözüm doğrultusunda, kalıcı bir barışın sağlanması yönünde girişimlerimizi yoğunlaştırmaktayız. Bölgesel sahiplenme ve garantörlük mekanizmasının tesisini de öne çıkarmaktayız. Filistin meselesinin kökeninde yatan derin, tarihî adaletsizlikler ve hukuksuzluklar telafi edilmeden bölgedeki şiddet sarmalının kırılması mümkün değildir. Gazze'deki yasadışı kuşatmanın, insanlık dışı saldırıların hâlen devam etmesi utanç vericidir. Daha da vahim olan ise İsrail üzerinde nüfuz sahibi Batılı ülkelerin Gazze'deki vahşet karşısında sessizliğe bürünmeleri ve İsrail'e kayıtsız şartsız destek vermeleridir. Bu durum başka krizlerin kapısını da aralayabilecek, öngörülemez ittifaklara alan açabilecektir. Çatışmaların coğrafi olarak yayılmasının yanı sıra, toplumsal ayaklanmaların da yaşanması ihtimalini gözardı etmiyoruz.
STRATEJİK HATA
Suriye sahasındaki başlıca önceliklerimiz den biri olan PKK/YPG ve DEAŞ başta olmak üzere terör tehdidinin yok edilmesidir. Bunun için tüm kurumlarımızla yoğun bir şekilde çalışmaktayız. Maalesef bazı ülkeler DEAŞ'la mücadele kisvesi altında PKK/YPG terör örgütüne desteğini sürdürmektedir. Bunun stratejik b ir hata olduğunu ve DEAŞ'la mücadelede meşru ortaklara güvenmelerinin esas olduğunu defaatle vurguluyoruz.
NÜKLEER ANLAŞMA ADIMLARINI DESTEKLİYORUZ
Son dönemde bölgemizde yaşanan gelişmeler uluslararası toplumun İran'la angajmanın önemini bir kez daha ortaya koymuştur. Bu bağlamda nükleer anlaşmayı yeniden canlandırma yolundaki atılan adımları da destekliyoruz.
AB SOMUT ADIM ATMALI
Jeopolitik sınamalar karşısında Türkiye-Avrupa Birliği ilişkilerinin somut ve olumlu bir gündem temelinde ilerletilmesi önem arz etmektedir. Türkiye, AB üyeliği hedefine bağlılığını korumakta, her alanda işbirliği ve diyaloğu geliştirmek için yapıcı politikalar izlemeye devam etmektedir. AB zaman zaman stratejik vizyon sergilemekten uzak olduğunu son olarak AB Komisyonunun 2023 yılı Türkiye Raporu örneğinde gördük. Karşı karşıya olduğumuz meydan okumalar Türkiye AB ilişkilerinin bazı üye ülkelerin dar görüşlü çıkar arayışlarına indirgenemeyecek kadar stratejik olduğunu göstermektedir. AB'den temel beklentimiz aramızdaki işbirliğine ve somut üyelik sürecimize yeniden ivme kazandıracak somut ve anlamlı adımlar atmasıdır.
KIBRIS MESELESİ
Meselenin adadaki gerçekler temelinde adil, kalıcı ve sürdürülebilir çözüme kavuşturulmasının anahtarı Kıbrıs Türk halkının özden gelen hakları olan egemen eşitliğin ve eşit uluslararası statüsünün tescil edilmesidir. Şayet bir müzakere olacaksa bu iki toplum arasında değil iki devlet arasında olacak, müzakere masasına oturmadan önce iki tarafın da statüleri eşitlenecektir.