Türkiye'nin de davetli olduğu zirvede; 40 ülkenin dünyanın geleceğini koruyacak iklim politikalarını açıklaması bekleniyor. ABD zirvede Paris İklim Anlaşması çerçevesinde iddialı bir emisyon azaltım hedefi duyuracak. Türkiye, ABD'de başkanlık görevini devralmasının ardından Biden ile Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'ın ilk resmi teması olacak zirveye davet edilen 40 ülke arasında Paris İklim Anlaşması'na taraf olmayan tek ülke. Anlaşmayı onaylamayan tek OECD ve G20 üyesi. Peki Türkiye bu anlaşmayı neden onaylamıyor? Niye imza için gelişmiş ülkeler yerine gelişmekte olan ülkeler sınıfında yer almayı şart koşuyor?
10 SORU 10 CEVAP
Kritik zirve öncesinde TEMA, Greenpeace Akdeniz, WWF-Türkiye, Doğa Derneği gibi çok sayıda sivil toplum kuruluşu (STK) Türkiye'yi küresel iklim politikalarında söz sahibi olmaya çağırdı. Türkiye'nin Paris İklim Anlaşması'nı neden onaylaması gerektiğini anlatan STK'lar "10 Soruda Paris Anlaşması" başlıklı bir broşür hazırladı. İşte özetle mesajlar:
· Paris İklim Anlaşması nedir? Küresel ısınmayı 2 dereceyle sınırlandırmayı, mümkünse 1,5 derecenin altında tutmayı amaçlar.
· Anlaşma taraf ülkelere belli bir emisyon azaltım hedefi dayatıyor mu? Hayır. Taraf ülkeler, ne kadar ve ne zaman sera gazı azaltım sözü vereceğine kendileri karar veriyor.
· Türkiye anlaşmayı imzalarken emisyon azaltım taahhüdü verdi mi? Türkiye sera gazı emisyonlarını azaltma taahhüdü vermedi, 2 katından fazla artırabileceğini söyledi.
· Türkiye hedeflediğinin daha iyisini yapabilir mi? Yapabilir çünkü veriler Türkiye'nin emisyon azaltımı için hiçbir önlem almadan bile hesapladığı miktarın çok altında sera gazı emisyonu ürettiğini gösteriyor.
· Türkiye'nin anlaşmayı imzalarken verdiği söz yeterli mi? Eğer tüm ülkeler Türkiye gibi hedef sunarsa ortalama yüzey sıcaklığındaki artış 4 dereceyi geçebilir.
· Türkiye'nin anlaşmaya taraf olması ekonomik bir yük yaratır mı? Aksine Türkiye aktif bir iklim politikası yürütürse milli gelir yüzde 7 artabilir. Çünkü şu an enerjide yüzde 70 dışa bağlı.
· Anlaşma, sorunu çözebilir mi? Anlaşmayı onaylayan ülkelerin verdiği taahhütler dünyayı bugüne kıyasla 2.6 derece daha sıcak bir gezegen yapacak. Ülkelerin sözlerini iyileştirmesi gerek.
· Hangi ülkeler daha fazla sorumlu? Türkiye en çok emisyona sahip 20 ülkeden biri. Sıralamada 16'ncı… Ancak küresel emisyonların yüzde 50'sinden Çin, ABD, AB ve Hindistan sorumlu.
· Türkiye anlaşmayı neden onaylamıyor? Türkiye, ülkelere uyum için 100 milyar dolar kaynak sözü veren Yeşil İklim Fonu'na( GCF) –yeterli finans kaynağına- ulaşamamaktan şikayetçi.
· Türkiye'nin anlaşmayı onaylaması neyi değiştirecek? İklim değişikliğinden en fazla etkilenecek coğrafyalardan birine sahip olan Türkiye'nin iklim değişikliğinin giderek artan tahribatından korunmak, daha adil daha sağlıklı refah toplum yaratmak için küresel iklim hareketini fırsata çevirmesi gerek.
HEPİMİZ AYNI GEMİDEYİZ
Daha önce küresel sıcaklık artışını iki derecenin altında tutmayı amaçlayan anlaşmayı Türkiye'nin de onaylaması için 47 STK, TBMM'ye iletilecek bir imza kampanyası başlatmıştı. Anlaşmaya şimdiye kadar 197 ülke imza attı, bunların 191'i anlaşmaya taraf olarak süreci tamamladı. Türkiye ise Eritre, Libya, Irak, İran, Yemen ile birlikte dünyada anlaşmaya taraf olmayan 6 ülkeden biri. STK'lardan Greenpeace Akdeniz İklim ve Enerji Proje Lideri Burcu Ünal "Pandemi ile acı bir şekilde de olsa hepimizin aynı gemide olduğunu tecrübe ettik. İklim krizi ile mücadelede de hiçbir ülkenin tek başına kurtuluş şansı yok. Tüm dünya daha fazla zaman kaybetmeden birlikte harekete geçmeli" dedi.
Burcu Ünal
HEP BİRLİKTE MÜCADELE
1992'de Rio'da tartışılan, Kyoto protokolü, Kopenhag ve Lima görüşmeleriyle Paris İklim Anlaşması'na varan iklim değişikliği, dünya gündemindeki ağırlığını gün geçtikçe artırıyor. Bilim insanlarına göre; gelinen noktada hep birlikte ve acil eylem şart. Küresel ısınma, 2 dereceyi aşarsa yeryüzünde geri dönüşü olmayacak hasar görülecek. Ve o sınıra çok az kaldı. Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum da sosyal medya paylaşımında iklim değişikliğine dur demek, havayı, suyu, toprağı korumak için hep birlikte mücadele etmek gerektiğine dikkat çekti.
Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum
Kurum şöyle dedi: Havamızı, suyumuzu ve toprağımızı korumak için, daha yeşil ve daha mavi bir dünya için hep birlikte mücadele etmeliyiz. Küresel iklim değişikliğinin etkisiyle dünyamızda hızına yetişemeyeceğimiz değişimler meydana geliyor. Sel, heyelan, hortum gibi afetlerin sayısı, kuraklık ve denizlerdeki ısınma her geçen gün artıyor. WMO 2020 Küresel İklim Raporu bu gerçeği bir kez daha ortaya çıkardı. Dünya Meteoroloji Örgütünün 2020 yılı Küresel İklim Durum Raporu'na göre, 2020 kaydedilen en sıcak 3 yıldan biri oldu. 2015-2020 kaydedilen en sıcak 5 yıl oldu. 2010-2020 en sıcak 10 yıllık dönem oldu. Deniz suyu sıcaklığı artıyor.