Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, yurt dışında katıldığı ilk diaspora buluşmasında 'Yurt dışında yaşayan tüm müteşebbislerimizi, Dünya Türk İş Konseyine üye olmaya davet ediyorum' dedi.
Yurt dışında yaşayan Türkler ve Türkiye dostları üzerinden Türk diasporasını güçlendirmeyi hedefleyen Dünya Türk İş Konseyi'nin organize ettiği DTİK Bakü Buluşması, 14 Ekim 2019 tarihinde Azerbaycan'ın başkenti Bakü'de düzenlendi. Yurt dışındaki Türk iş dünyası ile kamu ve sivil toplum paydaşları arasında etkileşim, koordinasyon ve network oluşturmayı hedefleyen, ortak ekonomik güç ile Türkiye'nin lobi çalışmalarına katkı sağlama misyonu ile hareket eden DTİK'in Avrasya Bölge Komitesi, Avrasya'nın önde gelen iş insanlarını ve toplum nezdinde kabul görmüş isimlerini bir araya getirdi.
T.C. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, merhum Bahatzade'nin "Biz iki ayrı devlet olsak da aynı milletin evlatlarıyız, bunun için her fırsatta 'Biz iki devlet, tek milletiz.' dedik, diyoruz. Şimdi de Türk Konseyi'nde bunu biraz daha geliştiriyoruz ve diyoruz ki '6 devlet, tek milletiz'. Azerbaycan gibi Kazakistan, Kırgızistan, Özbekistan ve Türkmenistan'ı da kendimizden ayrı görmedik, görmüyoruz. Türkistan coğrafyası bizim ata yurdumuz, ana ocağımızdır. Hepimiz aynı dili konuşan, aynı dine inanan, tarihi, kültürü, medeniyeti bir, 300 milyonluk çok büyük bir aileyiz. Kazak, Kırgız, Özbek, Tacik ve Türkmen kardeşlerimizin de Türkiye'ye aynı nazarla baktıklarını, ülkemizi kendi evleri gibi gördüklerini biliyorum. İnşallah bu toplantımızın aramızdaki muhabbet ve kardeşlik bağlarını daha da perçinleyeceğine inanıyorum" dedi.
DEİK ve DTİK'i tebrik eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, DTİK Bakü Buluşması'nın Türk dünyasındaki ekonomik ve ticari ilişkilerin artmasına vesile olmasını istediğini söyledi. Sınırların ve mesafelerin anlamını yitirdiği, dünyanın giderek devasa bir köye dönüştüğü bir dönem yaşandığını belirten Erdoğan, küreselleşmeyle eş zamanlı şekilde bölgesel iş birliğinin, küresel siyaset ve ekonomideki ağırlığının da giderek arttığını vurguladı.
"İŞ İNSANLARIMIZ TİCARİ VE EKONOMİK İLİŞKİLERİMİZİN ALPERENLERİDİR"
300 milyonluk Türk dünyasının içinde barındırdığı muazzam potansiyelin, ancak böyle organizasyonlarla tam manasıyla hayata geçirebileceğini ifade eden Erdoğan, "Bu potansiyeli kullanma noktasında 15-20 yıl öncesine göre gerçekten büyük mesafe aldık. Ancak iş dünyasının lokomotif rolünü oynamadığı her proje akım ve eksik kalmaya mahkumdur. Çünkü iş insanlarımız ticari ve ekonomik ilişkilerimizin alperenleridir. Siyasi ve kültürel ilişkiler ticari iş birlikleriyle tahkim edildiği, desteklendiği müddetçe krizlere, şoklara karşı direnç kazanır." ifadelerini kullandı. İş dünyasını bir araya getiren çalışmalara büyük önem verdiklerini söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Bir taraftan ikili ticaretimizin önündeki engelleri kaldırırken diğer taraftan da ortak ulaşım projeleriyle ülkelerimiz arasındaki mesafeleri kısaltıyoruz. Önümüzdeki dönemde sizlerin rekabet gücünü artıracak çalışmalara öncelik vermeyi sürdüreceğiz" ifadesini kullandı.
ERDOĞAN: YURT DIŞINDA YAŞAYAN MÜTEŞEBBİSLERİ DTİK'E ÜYE OLMAYA DAVET EDİYORUM
DEİK bünyesinde kurulan DTİK'in de, Türk diasporasının ekonomik ve ticari potansiyelini hayata geçirmeyi amaçlayan bir diğer önemli proje olduğunu vurgulayan Erdoğan, ekonomi bakımından kalkınmış ve yaşadıkları ülkenin sisteminde güçlenmiş bir Türk toplumunun anavatana daha çok katkıda bulunacağını ifade etti. DTİK'in ülkesine ve kökenine bakmadan yurt dışında yaşayan tüm Türkler için referans ve buluşma noktası olduğunu kaydeden Erdoğan, "Bu çatı, anavatan sevgisinin merkeze alındığı, herkesi kucaklayan, kuşatan, hiç kimseyi dışlamayan bir yapıdır. Dünya Türk İş Konseyini, ülkemizdeki diğer Türk dernekleri ve kuruluşlarının rakibi olarak değil, tam tersine onları destekleyen, onlara her türlü istişare fırsatı sunan bir platform olarak görüyoruz. Yurt dışında yaşayan tüm müteşebbislerimizi, Dünya Türk İş Konseyine üye olmaya davet ediyorum" dedi. Dünya Türk İş Konseyi Başkanı ve yönetiminden de Türklerin yaşadıkları her yere ulaşmalarını, bir temsilciyle de olsa varlık göstermelerini isteyen Erdoğan, "Şu gerçeği bir an olsun aklımızdan çıkarmamamız gerekiyor. Türkiye ve Azerbaycan Türklerinin bulundukları ülkelerde bir millet iki devlet şiarıyla hareket ettikleri takdirde aşamayacakları engel yoktur. Türkiye ve Azerbaycan ne kadar güçlü olursa yurt dışında yaşayan kardeşlerimiz de o kadar güçlü olur. Aynı şekilde Türk dünyası ne kadar güçlü olursa Türk diasporası da kendini güçlü hissedecek, geleceğine çok daha güvenle bakacaktır. Bunun için farklılıklarımızı ortak paydaların önüne geçirmeden el birliği içinde çalışmalarımızı sürdürmeliyiz" dedi.
DEİK ve DTİK Başkanı Nail Olpak, "Barış Pınarı Harekatı ile terör unsurlarına karşı güvenliğimizin ve sınırlarımızın korunması için mücadele eden Mehmetçiklerimizin, Allah yar ve yardımcısı olsun" diyerek sözlerine başladı. Olpak, "Barış Pınarı harekâtı ile ilgili bazı çatlak sesler ve hasmane tutumlar olabilir ve bazı olumsuzluklar da yaşayabiliriz. 15 Temmuz'dan sonra da olmadı mı? Ama gün, küçük hesapların yapılacağı gün değildir. Gün, birlik, beraberlik ve dayanışma günüdür. Kasıtlı bir kara propaganda yürütülüyor. İş dünyası olarak, dünyanın farklı coğrafyalarında yaşayan diasporamızın temsilcileriyle buna karşı durmalıyız. Bunu, sadece devlet yetkililerimizin yapmasını beklemeyelim. Her birimiz sosyal medyada, basında, radyoda, televizyonda, işyerlerimizde ve yurt dışı temaslarımızda bu konunun yılmaz savunucuları olalım. DEİK olarak geçen hafta, dünyanın dört bir yanındaki iş dünyası kuruluşlarına, bu harekâtın nedenlerini, hukuki alt yapısını ve barışı sağlamak adına kaçınılmazlığını anlatan yazılar gönderdik. Bu çalışmalarımıza, her alanda devam edeceğiz "dedi.
Azerbaycan ile olan yakın ilişkilere de değinen Olpak, "Azerbaycan bizden ''kardeş kömeği''ni esirgemeyecek, biz de her türlü yardım için daima hazır olacağız. Bu kardeşliği nesilden nesle aktarmalı, ''bir millet, iki devlet'' sloganını nakış nakış işlemeliyiz" dedi. Azerbaycan ile ticaret yapıldığı için kardeş olunmadığını, kardeş olunduğu için ticaret yapıldığını aktaran Olpak, "İş dünyası olarak, ekonomik iş birliğimizi artırmak için daha fazla gayret göstereceğiz.
Yurt dışındaki Türk Diasporasının önemine dikkat çeken Olpak, "Diasporamız, bizim için önemli bir kazanım. Ülkemiz, diasporasına sahip çıkan nadir ülkelerden biri. Cumhurbaşkanımızın da bir yurt dışı DTİK programımızda bizimle birlikte olması, bunun açık bir göstergesi. Diaspora, eğer iyi değerlendirilebilirse bir ''beyin göçü'' değil, tam aksine, bir ''beyin kazanımı'' olabilir. Çünkü Diaspora, gurbetçi kavramından ziyade içinde yaşadığı toplumla birlikte olurken, "diaspora opsiyonu" stratejisiyle, anavatanına da katkı sağlayanlar için asıl anlamını taşıyor" dedi.
"DİASPORAMIZI VE DTİK'İ, TÜM DÜNYADA DAHA AKTİF HALE GETİRELİM"
DTİK'in hedefinin siyasi görüşü ve sosyal yaşantısına bakmaksızın, güzel ülkemizi seven ve gelişmesi için çalışan herkesi, bu platformda buluşturulması olduğunu belirten Olpak, "Türk diasporasının, ekonomik, sosyal ve kültürel kalkınmasına katkı sağlamak. Yani, Malezya'daki bir Türk'le, Hollanda'daki bir Türk nasıl işbirliği yapabilir? Fransa'daki bir Türk'le, Rusya'daki bir Türk, sosyal veya kültürel olarak, nasıl iş birliği yapabilir? Avustralya'daki bir Türk'le Nijerya'daki bir Türk, sportif veya akademik olarak nasıl iş birliği yapabilir? Amacımız, bunun altyapısını, platformunu hazırlamak ve desteklemek. Bu noktada, Sayın İlham Aliyev'in dile getirdiği gibi, "bir milletin iki diasporası olmaz". Gelin, öncelikle Azerbaycanlı kardeşlerimizle birlikte, hep beraber DTİK'te daha güçlü olalım ve diasporamız ile DTİK'i, tüm dünyada daha aktif hale getirelim" dedi.f
Açılış konuşmalarının ardından Dünya Türk İş Konseyi Bakü Buluşması toplantısında Küresel Kamu Diplomasisinde Türk Diasporası oturumu, Dünya Türk İş Konseyi Yürütme Kurulu Üyesi Rona Yırcalı Moderatörlüğünde, Moskova Büyükelçisi Mehmet Samsar, Tiflis Büyükelçisi Ceren Yazgan ve Nur-Sultan Büyükelçisi Nevzat Uyanık'ın katılımları ile gerçekleştirildi. "Bir Milletin İki Diasporası Olmaz" oturumu ise, DTİK Yürütme Kurulu Üyesi Halim Mete Moderatörlüğünde, Türkiye-Azerbaycan Parlamentolar Arası Dostluk Grubu Başkanı Sayın Şamil Ayrım ve Doç. Dr. Telman Nusretoğlu'nun katılımları ile gerçekleştirildi.