Görüşmeye ilişkin Çin tarafından yapılan açıklamaya göre, Başbakan Li, Michel ile Hindistan'ın başkenti Yeni Delhi'de düzenlenen 18. G20 Zirvesi marjında bir araya geldi.
Çin ve Avrupa'nın, "dünyanın iki büyük gücü, pazarı ve uygarlığı" olduğunu, Çin-Avrupa ilişkilerinin, "Avrasya kıtasının küresel istikrarını ve refahını ilgilendirdiğini" belirterek, "Avrasya'nın iki ucunda uzanan Çin ve Avrupa arasında jeopolitik çatışma bir yana, temel bir çıkar çatışması dahi yoktur." dedi.
Çin'in AB ile diyaloğu ve işbirliğini geliştirmeye hazır olduğunu vurgulayan Li, "Şimdi veya gelecekte, Çin Avrupa'nın güvenilir bir dostu ve ortağıdır ve öyle olmayı sürdürecektir." ifadesini kullandı.
Michel de görüşmede, "refah içinde bir Çin'in, AB'nin ve tüm dünyanın faydasına olduğunu, AB'nin Çin'in kalkınmasını engelleme niyetinin bulunmadığını, AB'nin Çin'in samimi, güvenilir ve yapıcı bir dostu ve ortağı olmayı istediğini" dile getirdi.
Li, Michel ile en son 22-23 Haziran'da Paris'te düzenlenen "Yeni Küresel Mali Pakt Zirvesi" marjında görüşmüştü.
Çin Başbakanı'nın mesajlarının AB içinde son dönemde sıkça dile getirilen ekonomik güvenliğe dair endişeleri gidermeyi amaçladığı göze çarpıyor.
AB Komisyonunun, 20 Haziran'da açıkladığı "Avrupa Ekonomik Güvenlik Stratejisi"nde bazı ülkelere ekonomik bağımlılığın getireceği sakıncalara işaret edilmiş ve kritik teknolojilerin üçüncü ülkelere aktarılmasının ortaya çıkaracağı riskleri gidermek üzere izleme mekanizmalarının kurulması önerilmişti.
Stratejide, adı anılmasa da AB içinde ekonomik zorlama ve bağımlılığa karşı tedbir alınması ve bazı kritik teknolojilerin aktarılmasına dair endişelerin önemli bir bölümünün Çin ile bağlantılı olduğu biliniyor.
Öte yandan AB yetkilileri, Pekin'in Rusya-Ukrayna Savaşı'nda Moskova'yı kınamayı reddeden, diplomatik ve söylem düzeyinde desteğini gösteren Çin'in tutumundan rahatsızlıklarını da sıkça dile getiriyor.