İngiltere Başbakanı Johnson, Facebook üzerinden halkın kendisine yönelttiği soruları yanıtladı.
Johnson, İngiliz parlamentosunda düzenlenen haftalık "Başbakana Sorular" oturumuna atıfla "Halkın Başbakana Soruları" adını verdiği yayında, "Brexit'i parlamentoda engelleyebileceklerini düşünenler ile Avrupalı dostları arasında korkunç bir iş birliği var." ifadesini kullandı.
AB'nin İngiltere ile Brexit konusunda anlaşmaya varmak veya mevcut anlaşmayı düzeltmek için taviz vermeye istekli olmadığını savunan Johnson, "Üç kez reddedilmesine rağmen Brexit anlaşmasının her kelimesine, her virgülüne yapışmış durumdalar. Buna tedbir maddesi de dahil çünkü hala Brexit'in parlamentoda engellenebileceğini düşünüyorlar." değerlendirmesinde bulundu.
Bu durumun sürmesi halinde İngiltere'nin AB'den anlaşmasız ayrılmak zorunda kalacağını ifade eden Johnson, "Benim istediğim bu değil, amaçladığımız bu değil ama Avrupalı dostlarımızın taviz vermesi lazım." dedi.
BERCOW'DAN PARLAMENTO VURGUSU
Öte yandan, Daily Telegraph gazetesinin haberine göre, parlamentonun alt kanadı Avam Kamarasının Başkanı John Bercow, hükümete atfedilen "Brexit'i gerçekleştirmek için parlamentoyu kapatma" planları konusunda açıklamalarda bulundu.
Habere göre Bercow, İskoçya'nın başkenti Edinburgh'ta dün katıldığı toplantıda, "Avam Kamarası, kendi yolunu izlemelidir. Bunun etrafından dolanmaya, üzerinden atlamaya veya parlamentoyu kapatmaya dönük bir girişim varsa bu, benim için lanetli bir girişim olur. Bunun önüne geçmek için bütün varlığımla mücadele ederim." diye konuştu.
Bercow, toplantıda kendisine yöneltilen "Parlamento, anlaşmasız Brexit'i engelleyebilir mi?" sorusuna da "Evet" yanıtını verdi.
JOHNSON'I DEVİRME PLANLARI
Johnson'ın milletvekillerinin Brexit'i engellemesinin önüne geçmek için parlamentoyu tatil edebileceği de yaygın iddialar arasında yer alıyor ancak uzmanlar bunun ülkede anayasal krize yol açacağına işaret ediyor.
Johnson liderliğindeki Muhafazakar Parti içindeki AB üyeliği yanlısı milletvekilleriyle muhalefet partileri anlaşmasız Brexit'in önlenmesi için iş birliğine hazırlanıyor.
Bu amaçla, parlamentonun yaz tatilinden döneceği eylül ayında Johnson hükümeti için güvensizlik oylamasına gidilebileceği belirtiliyor.
Johnson'ın güvensizlik oylamasını kaybetmesi durumunda istifa etmeyi reddedebileceği yorumları yapılıyor.
Johnson'ın istifa etmek yerine Brexit tarihinden sonraki tarih için erken seçim kararı alabileceği ve ülkeyi AB'den fiili durum oluşturarak ayırmayı planladığı iddiası da gündemde.
Ana muhalefetteki İşçi Partisinin lideri Jeremy Corbyn'in Kraliçe'den ulusal birlik hükümeti kurmak için yetki isteyebileceği ve erken seçime veya yeni referanduma imkan tanıyacak şekilde Brexit'i bir kez daha erteleme yoluna gidebileceği iddia ediliyor.
Ancak Brexit'in ertelenmesi için AB üyesi 27 ülkenin onayı da gerekli olacak.
ARA SEÇİM YENİLGİSİ
İngiltere'de Muhafazakar Partinin kontrolündeki bölgede geçen ay tek milletvekilliği için yapılan ara seçimi Liberal Demokrat Partinin kazanmasıyla Başbakan Johnson'ın parlamentoda eli zayıflamıştı.
Ara seçimde alınan sonuçla Johnson'ın parlamentonun alt kanadı Avam Kamarası'ndaki desteği, kendisine dışarıdan destek veren Demokratik Birlik Partisinin (DUP) milletvekilleri dahil 320'ye gerilemişti. Johnson'ın karşısındaki muhalefet blokunun ise 319 milletvekili bulunuyor.
Johnson'ın geçen ay başbakanlık görevini devraldığı Theresa May'in AB ile vardığı Brexit anlaşması, parlamentoda 3 kez reddedilmişti.
Anlaşmanın reddinden en önemli unsuru İngiltere'nin parçası Kuzey İrlanda ile AB üyesi İrlanda Cumhuriyeti arasındaki sınıra ilişkin "tedbir maddesi" oluşturmuştu. Aralarında Johnson'ın da yer aldığı anlaşmanın muhalifleri, bu maddenin İngiltere'yi süresiz biçimde AB'ye tabi bir ülke haline getireceğini iddia etmişti.
Milletvekilleri, 29 Mart'ta gerçekleşmesi gereken anlaşmasız Brexit'i de yasa çıkartarak engellemiş, hükümet AB'nin de onayıyla Brexit'i 31 Ekim'e ertelemişti.
İngiltere, 2016'da yapılan referandumda yüzde 48'e karşı yüzde 52 oyla AB'den ayrılma kararı almıştı.
Muhafazakar Parti, 2017'de kendi kararıyla gittiği erken genel seçimde Avam Kamarasındaki çoğunluğunu kaybetmiş, DUP'un dışarıdan desteğiyle azınlık hükümeti kurabilmişti.