Avusturyalı tarihçi ve Viyana Suç Müzesi Müdürü Harald Seyrl, Ermeni teröristlerce katledilen Büyükelçi Daniş Tunalıgil'in şehadetinin 45'inci yıl dönümünde 3 Türk diplomata yönelik Viyana'da gerçekleştirilen terör saldırılarını anlattı.
Türkiye'nin Viyana Büyükelçiliğinde düzenlenen programa çeşitli ülkelerin temsilcilerinin yanı sıra Avusturyalı katılımcılar da ilgi gösterdi.
Türkiye'nin Viyana Büyükelçisi Ozan Ceyhun, açılış konuşmasında Ermeni terör örgütleri tarafından dünyanın çeşitli bölgelerinde görev yapan 31 diplomat ve aile mensubunun şehit edildiğini ifade etti.
Ceyhun, masum insanlara yönelik gerçekleştirilen terör eylemlerini nefretle kınayarak, kanlı eylemlerde bulunan teröristlerin bulunamadığı için hala hak ettikleri cezaya çarptırılamadığına işaret etti.
Tarihçi ve Viyana Suç Müzesi Müdürü Harald Seyrl de 45 yıl önce Türkiye'nin Viyana Büyükelçiliğinde gerçekleşen terör eyleminin yalnız Viyana ya da Avusturya'yı değil bütün medeni toplumları derinden sarstığını vurguladı.
Seyrl, Büyükelçi Daniş Tunalıgil'e şehit eden 3 teröristin düzenlediği saldırıya ilişkin güvenlik güçlerinin o dönemde yürüttüğü araştırmadan detaylar paylaştı.
"AVUSTURYA'DA ALIŞILMIŞIN DIŞINDA BİR TERÖR SALDIRISI"
Ermeni teröristlerin Tunalıgil'i şehit etmesiyle başlayan terör dalgasının kısa bir süre sonra bütün Avrupa'ya yayıldığına dikkat çeken Seyrl, "Bu saldırı alışılmışın dışında bir durumdu. Çünkü Avusturya'da bu seviyede bir terör saldırısı bugüne kadar gerçekleşmedi. Türkiye gibi güçlü ve önemli bir ülkenin görev başındaki büyükelçisi saldırıya maruz kalmıştı." diye konuştu.
Seyrl, Ermeni teröristlerce düzenlenen 3 saldırının faillerinin bulunamadığını belirterek, özellikle 1984'de çalışma müşaviri muavini olarak görev yapan Erdoğan Özen'in aracına yerleştirilen bomba düzeneği ve cinsinin çok dikkat çekici olduğunu kaydetti.
Özen'in şehit olmasına yol açan bombada kullanılan patlayıcıya ilişkin yapılan araştırmalar sonucunda o dönemde ABD ordusunda sıklıkla kullanılan plastik patlayıcı olduğunun tespit edildiğini söyleyen Seyrl, o gün ki koşullarda bu tür bir patlayıcının havayoluyla rahatlıkla taşınabildiğini dile getirdi
Seyrl, Türkiye'nin şehitlerine verdiği değere de dikkati çekerek, ülkesi için hayatını kaybetmiş diplomatlar anısına bu tür programlar düzenlenmesinin çok takdire şayan ve saygı duyulması gereken bir yaklaşım olduğunu sözlerine ekledi.