Beş yargıçlı Soruşturma Yetkileri Mahkemesinin (IPT) bugün yayımlanan kararında 2'ye karşı 3 oyla MI5 ajanları ile muhbirlerinin, aralarında cinayet, adam kaçırma, işkence ve adaleti yanıltmanın da yer aldığı suçları işlemesinin yasal olduğu belirtildi.
Mahkeme, MI5'e suç işleme yolunu açan yönergenin gizliliği gerekçesiyle, hükmün daha geniş bir versiyonunu ise yayımlamama kararı aldı.
Bununla birlikte, davacı sivil toplum örgütleri, karara 2 yargıcın muhalefet etmesinin mahkemenin tarihinde bir ilk olduğunu bildirdi.
Sivil toplum kuruluşları Reprieve, Pat Finucane Merkezi, Privacy International ve Committee on the Administration of Justice yayımladıkları ortak açıklamada, kararı temyize götürmek için başvuruda bulunacaklarını kaydetti.
IPT'nin 20 yıllık tarihinde 2 bine yakın karara imza attığı ancak ilk kez muhalefet şerhi içeren bir karar yayımladığına dikkat çekilen açıklamada, yargıçlardan birinin hükümetin istihbarat servisine suç işleme ehliyeti tanıma gerekçesinin "tehlikeli bir emsal" teşkil ettiğini belirtmesine dikkat çekildi.
CAMERON İTİRAF ETMİŞTİ
MI5 ajan ve muhbirlerinin özellikle Kuzey İrlanda'daki çatışmalı yıllarda muhtelif suçlara karıştıkları belirtiliyor. İstihbarat servisinin muhbir ve ajanlarına suç karışma izni veren yönerge "üçüncü istikamet" adıyla biliniyor. MI5'in bu yola ayrılıkçı İrlanda Cumhuriyetçi Ordusu içindeki muhbirleri ve İngiltere ile birlik yanlısı unsurlarla ilişkisi içinde başvurduğu ifade ediliyor.
MI5'in bölgedeki bu politikası 1989'da Kuzey İrlanda'nın başkenti Belfast'ta Pat Finucane adlı avukatın İngiltere ile birlik yanlısı paramiliter unsurlarca öldürülmesiyle ilgili soruşturmayla gündeme gelmişti.
2012 yılında dönemin Başbakanı David Cameron, tamamlanan soruşturmayla ilgili parlamentoyu bilgilendirdiği konuşmasında, hükümetin de cinayete karıştığını itiraf etmişti.
İngiliz imparatorluğunun ilk sömürgesi İrlanda adasından İngiltere'nin elinde kalan kısmı teşkil eden Kuzey İrlanda, 1960'lı yıllardan 1998'e kadar Katolik ayrılıkçılar ile İngiltere ile birlik yanlısı Protestanlar arasındaki çatışmalara ve terör olaylarına sahne olmuştu.