Myanmar'ın Arakan eyaletinde, ordu ve Budist milliyetçilerin katliamlara maruz kalan Müslümanlar, sığındıkları kamp ve köylerde zor şartlarda yaşama tutunmaya çalışıyor.
Myanmar devleti ve Budist milliyetçilerin saldırıları dolayısıyla 700 binden fazla kişi, evlerini terk etmek zorunda kaldı. Arakan'da kalanların büyük bölümü Sittwe'de Müslümanların yoğun olduğu Ohn Taw Gyi South, Ohn Taw Gyi North bölgelerine, bir kısmı da civar köylere ve Aung Mingalar Quarter, Montinya, Saytama Giyi, Bawdupa, Khangu Dar Ka, Mansi, Darpine, Theat Kay Pyin kamplarına yerleştirildi.
ÖZEL İZİN BELGESİ
Abluka altındaki kamplarda Müslümanların giriş ve çıkışlarına sıkı kontrol ile ve arama sonunda izin veriliyor. Bu bölgelere girmek isteyen yabancılar özel izin belgesi alıyor.
Arakan'daki köylere sığınan ve adeta ölüme terk edilen Müslümanlar bambu, naylon ve hasırdan yaptıkları 40-50 metrekarelik derme çatma barakalarda yaşam mücadelesi veriyor.
Sarminya Köyü sorumlusu Nurullah Hakim, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Myanmar Devleti ile Budistler tarafından yerlerinden, yurtlarından, köylerinden çıkarılan Müslümanların bu bölgeye sürüldüğünü söyledi.
Köylerine sonradan yerleşenlerle beraber 964 ailenin çok zor şartlarda ve yoksulluk içinde hayatta kalma mücadelesini verdiğini ifade eden Hakim, şöyle dedi:
"6 senedir Myanmar Devleti'nden bir tek yetkili buraya gelmedi. Bizi ablukaya aldılar. Abluka altındaki bölgeden çıkmamızı yasakladılar. Burada iş olmadığı için dışarı çıkıp çalışmaya da çocuklarımızın okuyabileceği bir okul yapmamıza da izin vermiyorlar. Hastalarımızın tedavi olabileceği ne bir sağlık kuruluşu ne de hastanemiz var."
İslam alemi başta olmak üzere dünyaya çağrıda bulunan Hakim, "Barış içerisinde yaşayıp barış içerisinde ruhumuzu teslim etmek istiyoruz. Ama ne yazık ki Myanmar Devleti ve Budistler bizi rahat bırakmıyor. Dedelerimizin kimlikleri vardı ama bugün kimliğimiz yok. Bize kimlik vermiyorlar. Hatta dışarıda bir yerde 'Rohingyalıyım' dediğimizde tutuklanıyoruz." ifadelerini kullandı.
-"Balık tutmayı dahi yasakladılar"
Geçimlerini sağlamak için nehirlerinde balıkçılık yaptıklarını vurgulayan Hakim, devletin bunu da yasakladığını aktardı.
Hakim, şunları kaydetti:
"Geçen seneye kadar nehirlerimizde balıkçılık yapıyorduk. Artık ona da müsaade etmiyorlar. Çok zor şartlar altında yaşamaya çalışıyoruz. Özellikle Türkiye'ye, uluslararası yardım kuruluşlarına bizi unutmadıkları için teşekkür ederiz. Dışarıdan gelen yardımlar olmazsa burada yaşamamız çok zor. Allah bize, İslam ümmetine yardım etsin."
Bölgedeki Müslümanlara yardım dağıtan Cansuyu Derneği Arakan Yardımları Koordinatörü Bayram Numan Köksal, Kurban Bayramı'nda abluka altındaki bölgelerde Müslümanlara kurban eti dağıttıklarını, ihtiyaç olan yerlerde su kuyusu açtıklarını söyledi.
Dernek yardımlarının süreceğine işaret eden Köksal, "Cansuyu derneği olarak Türkiye'den bize verilen kurbanları burada kesip 5 binden fazla aileye dağıttık. Kuruluşlarının yaptığı yardımlar bir nebze olsun gönüllere su serpmektedir. Bu da buradaki Müslümanların sorununu çözmez." diye konuştu.