İngiliz ve Danimarkalı Avrupa Parlamentosu (AP) üyeleri ile eski İsveç Başbakanı Carl Bildt, ABD Başkanı Donald Trump'ın dün açıkladığı sözde barış planına tepki gösterdi.
AP'nin İngiliz üyesi Magid Magid, AA muhabirine yaptığı açıklamada, "Filistin davası, şimdiye kadar onu boğmayı hedefleyen her girişimden kurtuldu. Trump'ın dengesiz, kibirli ve utanç verici son planı, Filistin halkının apartheid ve işgale karşı daimi direnişini kıramaz ve kıramayacak." dedi.
Eski İsveç Başbakanı Carl Bildt ise sosyal medya hesabı Twitter'dan yaptığı açıklamada, Trump'ın Filistinliler'e çölde yaşayacak bir parça önerdiğini belirterek, "Ne hikmetse hemen hemen her yerde Yahudi yerleşim birimi varken burada (çölde) yok." eleştirisini yaptı.
"İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, gerçek bir Filistin devleti kurulma şansını ve iki devletli çözümü sonsuza kadar yok etmek için uğraşıyor." ifadelerine yer veren Bildt, Netanyahu'nun, Trump'ın desteğiyle gerçekçi iki devletli çözüm şansını ortadan kaldırdığını belirtti.
Bildt, Netanyahu'nun "sadece Filistin topraklarının yoğun biçimde işgalinin, İsrail'i güvende tutabileceğine inandığına" dikkati çekerek, "Kısa vadede bu işe yarayabilir ama uzun vadede yaramayacak. Tarih bize bunu açıkça gösteriyor." değerlendirmesinde bulundu.
Avrupa Birliğinin (AB) tek ses olarak kendi pozisyonunu belli etmesi gerektiğini kaydeden Bildt, şimdiden bir üyenin Trump'ın planından yana görüş açıkladığını anımsattı.
AP'nin Danimarkalı üyesi Nikolaj Villumsen de Twitter'dan yaptığı paylaşımda, "Trump'ın iddia ettiği barış planı, sadece Filistinliler ve uluslararası yasalara hakaret değil, aynı zamanda kalıcı barışı getirecek iki devletli çözüm fırsatını bozmak için de etkin bir deneme. Danimarka ve AB, Trump ve onun tehlikeli fikirlerine karşı çıkmalı." yorumunu yaptı.
LÜKSEMBURG'DAN ELEŞTİRİ
Lüksemburg Dışişleri Bakanlığından yapılan yazılı açıklamada, 1967 sınırlarına dayalı iki devletli çözümün desteklendiği belirtilerek, çözümün, uluslararası hukuka saygılı ve Birleşmiş Milletler (BM) kararlarına uygun olması gerektiğine dikkat çekildi.
Açıklamada, "1967'den bu yana Doğu Kudüs dahil işgal altındaki Filistin topraklarında İsrail yerleşim birimleri inşasının yasal geçerliliği yoktur ve uluslararası hukuku açık biçimde ihlal etmektedir. (Yerleşim birimleri) İki devletli çözüme, kalıcı ve kapsayıcı barışa esaslı bir engel teşkil etmektedir." ifadeleri kullanıldı.