Bavyera Eyaleti Başbakanı Markus Söder, eyalet kabine toplantısının arından Münih'te yaptığı açıklamada, salgındaki durumun çok ciddi olduğunu belirterek, vaka sayılarının arttığına ve hastanelerin kapasitesinin sınırına ulaştığına işaret etti.
Söder, özellikle aşı olmayanların hastanelerde yattığına dikkati çekerek, bakanlar kurulunda vakaların yayılmasını önlemek için sert tedbirlerin alınmasını kararlaştırdıklarını belirtti.
Almanya'da aşı zorunluluğu getirilmesinden yana olduğunu kaydeden Söder, "Sonunda aşı zorunluluğundan kaçınamayacağımıza inanıyorum." dedi.
Kovid-19'a karşı sürekli tedbirler alınmasının uzun vadede bir çözüm olamayacağı söyleyen Söder, sadece belirli meslek grupları için aşı zorunluluğu getirilmesinin de yeterli olmayacağını savundu.
Söder'in açıkladığı ve 24 Kasım'dan itibaren yürürlüğe girmesi planlanan tedbirlere göre, en fazla 2 haneden 5 kişi bir araya gelebilecek. Bu sayıya 12 yaşın altındaki çocuklar ve aşı olanlar dahil edilmeyecek. Böylece aşı olmayanlara yönelik temas kısıtlaması uygulanacak.
Tüm barlar ve diskotekler 3 hafta kapalı tutulacak.
Restoranlar 22.00'dan sonra kapatılacak, Noel pazarları bu yıl kurulmayacak.
Berberler ve güzellik salonları gibi işletmeler, üniversiteler, müzik okulları ve sürücü kursları 2G kuralı (aşı olanlar ve iyileşenler) kapsamında hizmet verebilecek.
Mağazalara 10 metrekareye en fazla 1 müşteri alınacak.
Haftalık 100 bin kişide görülen vaka sayısının 1000'i aştığı bölgelerde ise daha sert tedbirler uygulanacak.
Bu bölgelerde restoranlar, spor salonları, barlar, berberler ve güzellik salonları gibi işletmeler kapatılacak, spor, kültür ve sanat etkinlikleri yapılamayacak. Üniversiteler de uzaktan eğitim verecek.
Okullar ve kreşler ise açık kalacak.
Eyalet hükümeti söz konusu önlemlerinin alınması için hazırlanacak düzenlemenin 23 Kasım'da Bavyera Eyalet Meclisinde görüşülmesini, 24 Kasım'da da yürürlüğe koymayı hedefliyor.
Spahn, Robert Koch Enstitüsü (RKI) Başkanı Lothar Wieler ile Berlin'de düzenlediği basın toplantısında, Kovid-19 salgınındaki duruma dair değerlendirmelerde bulundu.
Son 4 haftada, haftalık 100 bin kişide görülen vaka sayısının 5 kat arttığına işaret eden Spahn, bunun sonucunda hastanelere başvuran, yoğun bakımlarda kalan ve hayatını kaybedenlerin sayılarının arttığını söyledi.
Spahn, ülkedeki söz konusu artışın ve hastanedeki doluluk oranlarının bölgeler arasında farklılıklar gösterdiğine dikkati çekerek, "Ancak ulusal bir acil durumda olduğumuz da açıktır." değerlendirmesinde bulundu.
Bu artış hızını kırmak için devletin kararlı hareket etmesi gerektiğini vurgulayan Spahn, bu konuda dün Başbakan Angela Merkel'in eyaletlerin başbakanlarıyla yaptığı toplantıda ve Federal Meclis'te tedbirlerin alındığını anımsattı.
Spahn, hastanelerin yoğun bakım ünitelerindeki kapasitenin dolması durumunda hastaların başka bölgelere sevk edilmesinin gerekli olacağı uyarısında bulundu.
Almanya'yı yonca yaprağı şeklinde 5 bölgeye ayırdıklarını ve hastanelerin kapasitesinin sınıra dayandığı durumlarda hastaların bu bölgeler içinde sevk edildiklerini anlatan Spahn, "İlk kez sadece yonca yaprağı şeklindeki bölgeler içinde değil, büyük çapta bölgelerin sınırlarının dışına hastaları sevk edeceğimiz duruma geleceğiz. Muhtemelen komşu ülkelere de. Bu konuda hükümet ile eyaletler arasında koordinasyon içindeyiz." ifadelerini kullandı.
Almanya'da 15 yoğun bakım yatağına sahip olan oldukça az yoğun bakım bölümü bulunduğu bilgisini paylaşan Spahn, "Yoğun bakımda yüzde 10 boş yer bulunduğu söylediğinde bu, kulağa çok gibi geliyor. Ancak 10 yatağın yüzde 10'u boş olduğunda bir yataklık yer var. Beyin kanaması, kalp krizi veya beklenmedik bir durum olduğunda durum zorlaşacak." şeklinde konuştu.
Bakan Spahn, riskli hastaların erkenden başka yere sevk edilmesinin önem taşıdığını ve hastaların solunum cihazına bağlandıktan sonra sevkinin daha zahmetli olduğunu kaydetti.
AŞILAMA YETERLİ DEĞİL
Salgında aşılanmanın da önemli olduğunu ve gelecek dönemde aşı kampanyasının hızlandırılacağını belirten Spahn, "Gerçek şu ki aşı yapılması, hatırlatma aşıları kısa vadede (salgındaki) bu dalgayı kırmaya yetmeyecek. Bunu başarmak için daha çok şeye ihtiyacımız var. Tedbirlere, temasların kısıtlanmasına ihtiyaç duyuyoruz." dedi.
"ULUSAL BİR ACİL DURUMDAYIZ, ŞİMDİ ACİL FRENİNİ ÇEKMEMİZ GEREKİYOR"
RKI Başkanı Lothar Wieler de salgında daha sert tedbirlere ihtiyaç duyulduğunu dile getirerek, virüsün yayılmasını önlemek için daha sert temas kısıtlamalarının getirilmesini talep etti.
Wieler, ülkenin birçok bölgesindeki hastanelerin kapasitelerinin sınırına geldiğine işaret ederek, "Buralarda artık tıbbi bakım kısmen garanti edilmemektedir." dedi.
Durumun ciddi olduğunu ve Almanya genelinde vakaların arttığını anlatan Wieler, "Bu, ulusal bir acil durum. Şimdi acil frenini çekmemiz gerekiyor." şeklinde konuştu.
Wieler, aşılanmanın önemli olduğunu, aşılananların daha az hastalandığını ve daha az hastaneye yattığını sözlerine ekledi.
Öte yandan, Almanya'da aşı kampanyasında salgının başlangıcından bu yana 58,5 milyon kişiye Kovid-19 aşısının ilk dozu, 56,4 milyon kişiye de ikinci dozu uygulandı. 5,2 milyon kişiye de hatırlatma dozu olarak adlandırılan üçüncü doz aşı yapıldı.
RKI'den yapılan açıklamaya göre, ülkede Kovid-19 tespit edilen kişi sayısı son 24 saatte 52 bin 970 arttı. Böylelikle toplam vaka sayısı 5 milyon 248 bin 291'e yükseldi.
Son 24 saatte Kovid-19'dan 201 kişinin yaşamını yitirmesiyle toplam can kaybı 98 bin 739'a çıktı.
Haftalık 100 bin kişide görülen yeni vaka sayısı 340,7 olarak kaydedildi.
Aktif Kovid-19 vakalarının sayısı 28 bin artarak 561 bin 400'e yükseldi.