Almanya'da 1960 ve 1970'li yıllarda yetim çocukların cinsel istismara uğradığının ve skandalın kilise yetkilerince örtbas edildiğinin ortaya çıkmasının ardından, Katolik ve Protestan kiliselerinin üyeliğinden ayrılmak isteyenler sıraya girdi.
Spiegel Online'ın haberinde, kilise üyeliğinden ayrılmak için Köln Başpiskoposluğundan alınan randevuların haziran sonuna kadar dolduğu, şu an için yeni randevu verilemediği bildirildi.
1500 KİŞİ RANDEVU ALDI
Kiliseden ayrılmak isteyenler için bugün internet üzerinden açılan randevu günlerinin tamamının erken saatlerde rezerve edildiği, ilk aşamada, Katolik ve Protestan kilisesinden çıkmak isteyen 1500 kişinin randevu alabildiği belirtildi.
Kilise üyeliğinden ayrılmak isteyenlerin temmuz ayına randevu alabilmesi için mayıs ayından itibaren tekrar randevu verilmeye başlanacağı ifade edildi.
TACİZ VE İSTİSMAR SİSTEMATİK HALE GELMİŞTİ
Almanya'da 1960-1970 yıllarında yetim çocukların rahiplere ve zengin iş insanlarına ödünç verildiği, satıldığı ya da yıllarca cinsel istismara uğradıkları ortaya çıkmıştı. Bununla ilgili hazırlanan 560 sayfalık bir raporda, Speyer'deki bir manastırda görevli bazı rahibeler aracılığıyla Alman kilisesindeki çocuklara yönelik cinsel taciz ve istismarın nasıl sistematik hale geldiğine dair detaylar yer almıştı.
Yüzde 80'ini 8-14 yaşlarındaki erkeklerin oluşturduğu 175 çocuğun 20 yıldır tacize uğradığı belirtilen raporda, bazı çocukların evlat edinilmesinin kasıtlı olarak yasaklandığı veya rahibelerin onları satmaya devam edebilmeleri için koruyucu bir eve götürdüğü kaydedilmişti.
İstismarcıların yüzde 80'inin öldüğü ve bir kısmının ise daha sonra rahiplikten ayrıldığı belirtilmişti.
GAZETECİLERDEN "MUTLAK SESSİZLİK TAAHHÜDÜ" İSTENDİ
Katolik Kilisesindeki "taciz" iddialarıyla ilgili Ocak 2020'de, Köln Başpiskoposluğu, gazetecilere yönelik brifing düzenlemiş, toplantıda gazetecilere imzalatılmak istenen "mutlak sessizlik taahhüdü" tepki çekmişti.
Toplantıya katılan 8 gazeteci, "Sözleşmeyi imzalayan gazeteciler, bu bilgilerle ilgili mutlak olarak sessiz kalmayı taahhüt eder." yazılı belge imzalatılmak istenmesi üzerine toplantıyı terk etmişti.
2014'te Köln Başpiskoposu olarak atanan Rainer Maria Woelki ile diğer üst düzey kilise yetkilileri, rahiplerin çocuk istismarını örtbas etmek ve istismar iddialarıyla ilgili Vatikan'ı bilgilendirmemekle suçlanıyordu.