"Türk-Alman ilişkilerine bakış" başlıklı konuşmasında iki ülke arasındaki ilişkilerini tarihi ve güncel bağlamda değerlerdiren Wulff, konuşmasına "İstanbul'da kendimi evimde gibi hissediyorum. Çok sayıda dostumuz var. Napolyon'un sözü de var. 'Dünya tek ülkeden oluşsaydı başkenti İstanbul olurdu' dedi. Ben buraya her geldiğimde bunu hissediyorum." diyerek başladı.
Wulff, Türkiye-Almanya ilişkilerinde İstanbul'un önemine dikkat çekerek, "Ayasofya ve Sultanahmet arasında yer alan 2. Kaiser Wilhelm tarafından 1898'de inşa edilen Alman Çeşmesi çok önemli bir detay. Bu Almanya ve Osmanlı arasındaki dostluğun bir göstergesi. Haydarpaşa da aynı şekilde İstanbul'u Bağdat'la tren yoluyla bağlıyordu. Tarabya'da Alman Büyükelçinin yazlık rezidansı da Almanlara verilen çok güzel bir yer. Aynı şekilde Colmar Freiherr von der Goltz, yani Goltz Paşa'nın mezarının da İstanbul'da olması önemlidir. " ifadelerini kullandı.
Eski Almanya Cumhurbaşkanı Wulff, kültürel çeşitliliğin önemini vurguladı.
Tüm dünyada zaman zaman farklı kültürleri kabul etmeme sorunu olduğunun altını çizen Wulff, " Hiçbir duvar dünyanın değişmesinin önünde duramaz. Çin ve Japonya toplumlarını açtıktan sonra geliştiler. Biz de kendimizi açmalıyız. Ben bütün Müslümanlara ve Türklere şükran duyuyorum. Çünkü ülkemizi daha da zenginleştirdiler. Türkiye'de de farklı milletlerden gelenlerin zenginlik olarak kabul edilmesini diliyorum." dedi.
Wulff, Türkiye ve Almanya'nın zor zamanlarda her zaman birbirine destek verdiğini dile getirerek, " Türkiye'nin komşularına biz de sahip olsaydık acaba biz de bu kadar soruna sahip olmaz mıydık? Almanya'nın komşuları ve Türkiye'nin komşuları kıyaslandığında bu farkı anlayabiliriz. "değerlendirmesinde bulundu.
"TÜRKİYE EKONOMİK BAŞARILARIYLA İLGİ DE MAALESEF YETERLİ TAKDİR EDİLMİYOR"
Türkiye'yi anlamak için ön yargılardan kurtulmak gerektiğini belirten Wulff, konuşmasını şu sözlerle tamamladı:
"Türkiye'nin zor şartlarda yaptıklarını takdir konusunda yetersiz olduğumuzu düşünüyorum. Aynı şekilde Türklerin Almanya'daki katkılarından dolayı yeterli takdir gördüklerini düşünmüyorum. Türkiye'nin uluslararası savunma alanındaki katkıları da yeteri kadar takdir edilmiyor. Türkiye ekonomik başarılarıyla ilgi de maalesef yeterli takdir edilmiyor.
İstanbul Havalimanı konusu da aynı şekilde. Türkiye yollar yapıyor, tüneller açıyor, sanayisini geliştiriyor ve dünyanın en büyük ekonomilerinden biri haline geliyor. İstanbul'da dünyanın en büyük havaalanı olacağını görmek ve kabul etmek gerekiyor. Alman dostlarım belki bunu duymaktan çok fazla mutlu olmayacaklar ama Türkiye'nin bu gelişmesini kabul etmeliyiz. Çünkü Türkiye'nin gelişmesinde Alman şirketler de çok önemli rol oynadı. Bu başarıdan memnun olmalıyız. "