Dışişleri Bakan Yardımcısı ve Avrupa Birliği (AB) Başkanı Büyükelçi Faruk Kaymakcı, Avrupa Birliği (AB) Komisyonunun Türkiye Raporuna ilişkin, "Raporda yer alan haksız ve orantısız eleştirileri kabul etmemiz mümkün değildir." dedi.
Kaymakcı, AB Başkanlığında, görev süresi ekim sonunda bitecek olan mevcut AB Komisyonunun 2019 Genişleme Paketi kapsamında bugün açıkladığı son "Türkiye Raporu"na ilişkin basına değerlendirmelerde bulundu.
Türkiye'nin raporda yer alan tutarlı ve makul eleştirileri dikkatle not edip reform çalışmalarında katkıda bulunan yapıcı unsurlar olarak kullanacağını kaydeden Kaymakcı, "Ancak raporda yer alan haksız ve orantısız eleştirileri ise kabul etmemiz mümkün değildir." ifadesini kullandı.
AB'nin Türkiye raporu hakkında Dışişleri'nden açıklama!
"RAPOR AB'NİN KENDİ VAROLUŞSAL KRİZLERİNİ YANSITIYOR"
Kaymakcı, raporun AB'nin kendi varoluşsal krizlerini yansıttığını belirterek, Avrupa Parlamentosu (AP) seçimlerinde görüldüğü gibi popülist akımların Avrupa kamuoyunda karşılık bulduğunu söyledi.
Bu bakış açısının, AB kurumlarına da sirayet ettiğine dikkati çeken Kaymakcı, "Kurucu ideolojisinden uzaklaştığı izlenimi veren AB, kendi sorunlarından kaynaklanan ön yargıları nedeniyle ülkemize maalesef tarafsız yaklaşamamakta ve Türkiye'deki mevcut durumu doğru tespit edememektedir." diye konuştu.
Kaymakcı, Türkiye'nin AB ile ilişkilerinin temelinin tam üyeliğe dayandığının altını çizerek, "Türkiye üyelik koşullarını yerine getirdiği zaman üye olabilmelidir." dedi.
"TÜRKİYE AVRUPA'NIN PARÇASIDIR. TÜRKİYE, AVRUPA'DIR."
Büyükelci Kaymakcı, "Raporda Türkiye'nin Avrupa değerlerinden uzaklaştığına dair tutarsız ve geçersiz bazı ifadeler var. Türkiye sapasağlam yerinde duruyor. Türkiye Avrupa'nın parçasıdır. Türkiye, Avrupa'dır." değerlendirmesinde bulundu.
"FETÖ'DEN STK'YMIŞ GİBİ BAHSEDİLMESİ KABUL EDİLEMEZ"
Raporda terör örgütü PKK'nın AB'nin terör örgütleri listesinde yer aldığının ve FETÖ'nün Türkiye tarafından terör örgütü olarak görüldüğünün bu sene de vurgulanmasının önemine işaret eden Kaymakcı, şunları kaydetti:
"Ancak metin genelinde FETÖ terör örgütünden sivil toplum örgütüymüş gibi 'Gülen hareketi' şeklinde bahsedilmesi kabul edilemez. Gülen hareketinin ne kadar sinsi ne kadar yıpratıcı ne kadar etik olmayan ne kadar terör ve darbeye varan eylemlerini bugün AB çok daha iyi görmeye başlamış durumda. Dolayısıyla AB Komisyonunun bu konuda daha cesur yazım gerçekleştirmesini bekliyorduk."