Boğaziçi Üniversitesi provokatörlerine yönelik işlemler devam ederken, Prof. Dr. Melih Bulu'nun atanmasına tepki bahanesiyle öğrenci kimliği altında kalkışma yaratamaya çalışan kişilerin terör bağlantıları, bir bir ifşa oluyor.
Şimdiye dek 159 kişinin gözaltına alındığı olaylarda 51 kişi, haklarında "kişi hürriyetini yoksun kılma", "kamu malına zarar verme", "Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanununa muhalefet" suçlarından işlem yapılmasının ardından ortaya çıkan terör bağlantıları doğrultusunda adliyeye sevk edildi.
DIŞ GÜÇLERİN TÜRKİYE'Yİ KARIŞTIRMA ÇABALARI
Arka planında Türkiye'yi karıştırmaya çalışan grupların net bir şekilde ortaya çıkmasının ardından yeni bir Gezi Kalkışması hayaliyle yanıp tutuşan dış güçler, sosyal medya aracılığıyla olayları körükleyerek bir mağduriyet sahnesi yaratmaya çalıştı.
Boğaziçi'nde LGBT renkleri kullanılarak yere serilen Kabe fotoğrafına yapılan saygısızlığa sessiz kalan çevreler, şimdi de bunu bir insan hakkı mücadelesine dönüştürmeye çalışıyor. Yaşanan provokatif olayları çevirerek servis eden çevrelere katılan ABD Dışişleri Bakanlığı, oldukça tepki çeken bir açıklama yaptı.
ABD'DEN "ENDİŞE" MESAJI GELDİ
ABD Dışişleri Bakanlığı, Türkiye'de Boğaziçi Üniversitesi'nde düzenlenen protesto gösterileriyle ilgili kaygı duyulduğu ifade eden bir açıklama yaptı.
ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Ned Price, Boğaziçi Üniversitesi'ndeki gösterilerde meydana gelen gözaltılardan endişe duyduklarını ve 'cinsel azınlıklara karşı nefret söylemini şiddetle kınadıklarını' söyledi. Price, düzenlediği basın toplantısında, Prof. Dr. Melih Bulu'nun Boğaziçi Üniversitesi'ne rektör olarak atanmasına karşı düzenlenen gösteriler ve öğrencilerin gözaltına alınması ve tutuklanmasına ilişkin açıklamada bulundu.
KABE'YE YAPILAN SAYGISIZLIĞI GÖRMEZDEN GELDİ
"Boğaziçi Üniversitesi'ne yeni rektör atanmasına karşı gerçekleştirilen barışçıl eylemleri yakından izliyoruz" diyen Price, "Öğrencilerin ve diğer protestocuların gözaltına alınmasından endişe duyuyoruz" ifadelerini kullandı.
"İfade özgürlüğü, bazı kelimelerin bazıları için can sıkıcı olduğu durumlar da dahil, işleyen bir demokrasinin çok önemli bir bileşenidir, korunmalıdır" değerlendirmesinde bulunan sözcü, "ABD, insan haklarının korunmasını bir öncelik olarak görüyor ve temel demokratik özgürlükleri için mücadele edenlerin yanında yer alıyor" dedi. Price, "Cinsel azınlıklara karşı nefret söylemini şiddetle kınıyoruz" ifadelerini kullanarak, Kabe'ye yapılan saygısızlığı meşru kılmaya çalıştı.
AB'DEN "MEŞRU TOPLANMA HAKKI" İDDİASI
Sözde kınamalara, bir başka destekse Avrupa Birliği'nden geldi.
Euronews'a konuşan AB yetkilileri"Avrupa Birliği, hukukun üstünlüğü, insan hakları ve yargı alanlarında Türkiye'de devam eden olumsuz gelişmeden ciddi şekilde endişe duymaktadır" mesajını verdi. Öğrencilerin "meşru toplanma özgürlüğü hakkını kullandığını" iddia eden AB yetkilileri, tutuklanmaları kaygı verici olduğunu söyledi. Açıklamada ayrıca "Türk yetkililerin AB değerleri ve standartlarına yönelik reform gerçekleşeceği beyanlarına da aykırılık oluşturmaktadır" ifadelerini kullandı.
GEZİ KALKIŞMASI'NDA DA AYNISINI YAPMIŞLARDI
2013 yılındaki kalkışmalarını ağaç bahanesine bağlayan Gezi provokatörleri, şiddet eylemleriyle dış güçlerin desteğini almıştı. Türkiye'yi kaosa sürükleme çabalarıyla, o dönem peş peşe açıklamalarda bulunan ABD ve AB yetkililerinin açıklamaları, Gezi olaylarını meşru kılma çabalarının bir benzeri olarak yorumlandı.