ABD'de bugün ulusal bayram olarak kutlanan "Kolomb Günü"nde, Los Angeles Times gazetesi dikkat çeken bir makale kaleme aldı. Gazetede Yale Üniversitesi'nden tarihçi Alan Mikhail'in yazdığı, "Kolomb'un Avrupa'nın Haçlı Seferlerine dayanan İslam korkusu, Yerli Amerikalılara bakışını şekillendirdi" başlıklı makalede "Kolomb hakkında yazılan biyografilerde en can alıcı yönlerinden biri eksiktir: Kolomb'un Atlantik geçişlerinin ardındaki birincil güç, Kolomb'un İslam korkusu ve nefretiydi." değerlendirilmesi yapıldı.
Makalede, beyaz Avrupalıların İslam korkusu ve nefretinin, yüzyıllar boyunca "Yeni Dünya" dedikleri bölgelerde yerli halklarla nasıl ilişki kurduklarını ve bugünün Amerikalılarının dünyayı nasıl anladıklarını şekillendirdiğine vurgu yapıldı.
AMERİKA'YA AYAK BASMADAN 6 AY ÖNCE MÜSLÜMANLARA KARŞI SAVAŞA KATILDIĞI AKTARILDI
Kolomb'un Avrupa'da 'Haçlı Seferleri" hikayeleri ile doğup büyüdüğünden, genç bir denizciyken zaman zaman Ege ve Akdeniz'de karşılaştığı Osmanlı donanmasının gücünün onu nasıl etkilediğinden bahsedilen makalede, Amerika'ya ayak basmadan 6 ay önce İspanya'nın İber Yarımadası'nın güneyinde Müslümanlara karşı savaşa katıldığı bilgisi aktarıldı.
Mikhail'in makalesinde şu ifadelere yer verildi:
"Kolomb özünde bir Haçlı idi. Hayatı boyunca Müslümanlarla karşılaşmalarında ve daha sonra Müslümanlara karşı yaptığı savaşlarda kutsal savaşın yükünü ruhunun derinliklerinde hissetti. Müslüman bölgelerden geçme ihtiyacını ortadan kaldıracak Uzak Doğu'ya giden bir ticaret yolu bulma resmi misyonuyla açık denizlerde batıya doğru giderken, zihninde ne seküler bir keşif tutkusu ne de hesaplı bir ticari vizyon vardı. Her şeyden çok, Amerika'ya koyu bir Hıristiyan coşkusuyla gitti."
İslam'ın, Kolomb'un hayatındaki bu merkezi yerinin Atlantik ötesi seferlerinin en tuhaf ve en az kabul edilen yönlerinden birini açıkladığı belirtilen makalede, Karayip adalarına ulaştığında oradaki yerli halkı Müslümanlara benzettiği, Aztek yerlileri için "Mağribi" ifadesini kullanırken liderlerini de "Sultan" olarak nitelediği bilgileri paylaşıldı.
"HAYATLARI BOYUNCA MÜSLÜMANLARI EN BÜYÜK DÜŞMAN OLARAK GÖRMÜŞ"
Makalede, Kolomb'un ayak bastığı yeni topraklarda 400 kadar cami gördüğünü yazdığına da işaret edilerek, şöyle devam edildi:
"Bu kadar tuhaflığın nedeni, Kolomb'un ve Avrupa'nın İslam'a karşı haçlı seferlerinin uzun tarihinde yatıyor. Bu din savaşlarının yüzyıllık potası, 1453'ten sonraki yıllarda Osmanlıların ve diğer Müslümanların artan saldırıları, Eski Dünya denilen Avrupa'da Müslümanlara ve sonra Yeni Dünya denilen Amerika'da yerlilere karşı savaşan Kolomb ve Avrupalıların İslam fikrini bir düşman olarak şekillendirdi. Bu adamlar hayatları boyunca, Müslümanları en büyük düşman olarak görmüş, beyaz olmayan Amerikalı yerlileri de böyle değerlendirmiş, iki halk arasında hayali bir bağ kurmuşlardı."
Amerika kıtası ve yerli halkların tarihine bu anlayışla bakılması gerektiği kaydedilen makalede, "Bu büyük ölçüde unutulmuş tarih önemlidir. İslam karşıtı bir dünya görüşü, Avrupa'nın Amerika'daki ırk ve etnisite anlayışını ve Batı Yarımküre'deki savaş kavramını şekillendiren kalıptır." yorumu yapıldı.
Avrupalıların, Amerikalı yerli nüfusa karşı Haçlı Seferleri zihniyetiyle savaştığı kaydedilen makalede, Kolomb'a kadar uzanan bu tarihsel çizginin, bu "Kolomb Günü" tatilinde iyi anlaşılması gerektiği, görünüşte farklı ama birbirine bağlı kültürlerin tarihinin yeni dayanışma, kolektif düşünce ve eylem biçimleri için zemin olması gerektiği ifade edildi.