Batı'nın terörle mücadele konusundaki ikiyüzlülüğüne ilişkin en iyi tespiti, bölgedeki durumu yerinde gözlemleyen ünlü İslam ve Ortadoğu uzmanı Profesör Jean Pierre Filiu yaptı. "PYD-PKK birbirinin içine geçmiş iki örgüt. Bu örgütlerin tek merkezi var, o da Kandil! PKK-PYD, diktatör Esad'a çalışıyor. ABD ise, PYD'yi destekleyerek çok büyük bir yanlış içerisine giriyor" diyen Fransız profesör, İstanbul'da A Haber'e konuştu.
PYD'NİN KANTONLARI VURULACAK
Fransa'daki terör saldırısının hemen ardından 'Fransa'nın Terörle Mücadeledeki Korkunç Yalnızlığı' başlıklı bir makale yayımladınız. Ancak Türkiye terörle mücadelede Fransa'dan çok daha yalnız değil mi? Sadece DAEŞ'e karşı değil, PKK ile mücadelede de dünyada yalnız bırakılmıyor mu?
Bence Fransa ve Türkiye aynı şeyleri yaşıyor! Ben Avrupa'daki terörizmden her bahsettiğimde, bu saldırıların Türkiye'yi, Tunus'u, Endonezya'yı, Kaliforniya'yı da aynı şekilde vurduğunu vurguluyorum. Buna karşılık en korkuncu da kamuoyunda bazıları, hatta bazı hükümetler terör tehdidini kendi ülkeleri bağlamında değerlendiriyorlar. Bu tehdidinin 'küresel' bir tehdit olduğunu ve teröre karşı 'ortak' bir yanıt verilmesi gerektiğini anlamıyorlar. İşte bu nedenle bu konuda Fransız- Türk ortaklığının çok önemli olduğunu düşünüyorum.
"PKK-PYD İLİŞKİSİNİ GÖRDÜM"
PYD'yi nasıl tanımlıyorsunuz?
PYD, PKK'nın Suriye'deki uzantısıdır. Bu ikisinin farklı yapıları, farklı programları ve farklı gündemleri olduğu çok sıkça söyleniyor ama bu doğru değil! Ben bunu kendi gözlerimle bölgede gözlemledim. Suriye devrimi sırasında, yakın zamanda Suriye'ye gittim. PKK ve PYD organik olarak birbirinin içine geçmiş. Bu çok net! Hatta her ikisi de askeri açıdan Kuzey Irak'daki Kandil tarafından yönetiliyor. Aralarında, savaş amaçlı bir entegrasyon söz konusu. Suriye'deki devrimi, PKK-PYD'nin çıkarları doğrultusunda sabote etmeye çalışıyorlar. Suriye'de kontrol ettikleri bölgelerde de Beşar Esad'a çalışıyorlar.
Siz PYD-PKK ilişkisini gözlerimle gördüm diyorsunuz ama, ABD inatla bu ilişkiyi reddediyor. Neden?
Alanda herşey çok basit aslında. Abdullah Öcalan 1994-1999 yılları arasında Şam'da yaşıyordu. O zamandan itibaren PKK, Esad'ın El Muhaberat'ı ile bağlantı halindeydi. Hatta Suriye'de, Kürtlerin yoğun olarak yaşadıkları Afrin, Cezire, Haseke ve Kamışlı'da ayrıcalıkları vardı. İşte bu ayrıcalıklar, 2011'de tekrar aktif hale getirildi. PYD-PKK Esad'ın yardımıyla bazı bölgeleri işgal ettiler. Esad ve PKK-PYD arasında, Suriye devrimine karşı bir birliktelik görüyoruz. Çok yazık ki ABD, mantıklı olana öncelik vereceğine, yanlışlar içine girerek PYD'yi bölgedeki ortaklarından biri yaptı.
PYD konusunda Batı kamuoyunda da bir algı operasyonu yapılmıyor mu? DAEŞ'e karşı PYD sanki bir kurtarıcı olarak gösterilmiyor mu?
Ben bu konuda hep net oldum. Fransa'nın da tavrı çok net. Amerikalılar Suriye devrimine yardım etmek istemedi. Hala da istemiyorlar. İşte bu red onları PKK-PYD ile işbirliğine kadar götürdü. Fransa'ya göre Suriye devrimi, müzakere heyeti ve Özgür Suriye Ordusu'nun mücadelesi meşrudur. Öncelikle Rusya'nın Suriye muhalefetini bombalamaktan vazgeçmesi lazım. Sonra da muhalefete havadan destek verilmesi gerekiyor.
GAZZE YALNIZ BIRAKILIYOR
'Gazze'nin Tarihi' kitabınız Türkçeye çevrildi. Dünyanın unuttuğu Gazze'de ambargonun kalkması için Türkiye uzun süredir bastırıyor.
Evet. Türkiye'nin İsrail
ile normalleşme şartlarından
biri de ambargonun kaldırılması.
Ambargo kalkmalı.
Ama ne yazık ki dünya
sadece savaş zamanlarında
Gazze'yi hatırlıyor. Gazze'yi
yapayalnız bırakırsak,
daha öncekinden çok daha
büyük bir savaş patlak verecek
orada. Bundan sadece
Gazzeliler değil, İsrailliler
de çok büyük zarar görür.
Birileri bunu İsrail'e mutlaka
söylemeli!