Şikago Üniversitesi Şarkiyat Enstitüsü Müzesi'nden getirilen ve dünyanın en eski tarihi kalıntılarından Taht-ı Cemşid'in parçaları olduğu belirtilen 1783 tabletten 110 tanesi Tahran'daki İran Milli Müzesi'nde sergilendi.
İran Milli Müzesi'nde parçaların tanıtımı için yapılan programa Kültürel Miras, El Sanatları ve Turizm Bakanı Ali Asgar Munisan, Şikago Üniversitesi Şarkiyat Enstitüsü Direktörü Christopher Woods ve diğer yetkililer katıldı.
Program çerçevesinde düzenlenen panelde konuşan İran Milli Müzesi Genel Müdürü Cebrail Nukende,14 yıl süren yargı sürecinin ardından Şikago Mahkemesinin tarihi eserlerin İran'a teslim edilmesi kararı verdiğini, tabletlerin pazartesi günü uçakla Tahran'a getirildiğini söyledi.
Tabletlerin zamanın yönetimi tarafından incelenmek üzere Şikago Üniversitesine gönderildiğini aktaran Nukende, Milli Müze'de sergilenecek eserlerin aralarında dil bilimcilerin de olduğu İranlı uzmanlarca teyit edildiğini ve Fars eyaletindeki tarihi kalıntılardan Taht-ı Cemşid'e ait olan birçok levhanın çözüldüğünü belirtti.
Şikago Üniversitesi Şarkiyat Enstitüsü Direktörü Woods da ellerinde İran'a ait daha binlerce tarihi eser tablet bulunduğunu ve bunları parça parça teslim edeceklerini söyledi.
Tabletlerin ve diğer parçaların getirilmesinin teknik açıdan kolay olmadığını ve sadece paketlenmesinin 8 ay sürdüğünü kaydeden Woods, geriye kalanları da birkaç parça halinde teslim edeceklerini bildirdi.
Şikago Üniversitesi Öğretim Üyesi ve doğu dilleri uzmanı Prof. Dr. Matthew W.Stolper ise İlamca, Aramice ve Eski Farça ile yazılan tabletlerin Ahamenişler'e dair birçok bilgi verdiğini dile getirerek, "Tabletler, Ahamenişler'in değişik sınıflarını, sosyal ve inançsal özelliklerini anlatıyor. Kurumlar ve idarelerin de durumunu tabletlerde bulmak mümkün. Hindistan'dan Mısır'a kadar tüm bilgiler bulunuyor." dedi.
Stolper, ellerindeki tabletlerden 6 bin 500'ünün İlamca ve 850'sinin Aramice olduğunu tespit ettiklerini ve 4 bin mührü de deşifre ettiklerini aktardı.
Müzeler Genel Müdürü Muhammed Rıza Karger ise tabletlerin getirilmesinde ABD hükümetinin herhangi bir rol oynamadığını ve engel çıkarmadığını söyledi.