Türki cumhuriyetlerden ABD'ye göç eden Türklerin lideri Islom Şahbandarov, 3 yıl önce Amerika'nın Ohio eyaletinin Dayton kenti belediye başkanına başvurarak, "Amerika'nın farklı yerlerinde yaşayan 400 Türk ile birlikte Dayton'a yerleşebiliriz. Kendimize göçmenleri sıcak karşılayan yeni bir yuva arıyoruz" dedi. Tarihinin en büyük resesyonlarından birisini geride bırakan Amerika'da, halkın ekonomiyi canlandırmak için "yasadışı göçmenlerin işgücüne" bile razı geldiğini bilen Dayton Belediye Başkanı Gary Lietzell de "En kötü ne olabilir ki? Türkler gelir, burada boş olan 4 bin eve yerleşirler. İyi ama, biz onlara burada nasıl bir hayat sunabiliriz" diye düşünerek yola çıktı. O günden bu yana da hem Dayton sakinlerinin, hem de Türk göçmenlerin hayatları değişti. İşte Türklerin taze kan getirerek kalkındırmaya başladığı kentin göçmenler için nasıl bir cazibe merkezi haline dönüştüğünün hikâyesi:
LİSAN SEFERBERLİĞİ
Şahbandarov' un teklifini alınca Lietzel'in ilk aklına gelen, resesyon nedeniyle üzerine ölü toprağı serpilmiş olan 141 bin nüfuslu kentteki boş evlerin bir kısmına Türkleri yerleştirmek oldu. Sonra yurtdışında doğan ve ABD'ye göç etmiş 10 bin kişilik Müslüman bir toplumun kentte yaşadığını hatırladı. Burundi ve Somali'den göçmenler, Çin, Hindistan, Suudi Arabistan'tan üniversite öğrencileri, Filipinler'den sağlık görevlileri ve Latin Amerikalı işçiler... Hepsi de bu kentte yasadışı yollarla çalışıyordu. Belediye Başkanı Lietzell risk aldı ve Türkleri kente kabul ederek, yeni bir ekonomik canlanma hareketi başlatmak için düğmeye bastı. İlk yapılması gereken Dayton'ın diğer sakinlerinin Müslüman göçmen fikrine nasıl baktığını öğrenmekti. Halk olumluydu... Kent meclisi, Ekim 2011'de oybirliğiyle "Welcome Dayton" projesini onayladı. Hemen resmi ofislere ve kütüphanelere tercümanlar yerleştirildi. Göçmenler için İngilizce derslerine start verildi. Öğretmenlerse, kente kabul edilen yabancı sakinlerin dillerini öğrenmek için okula koşturdu. Amerika'nın başta Arizona eyaletinde olduğu gibi kontrol dışı göçmen artışı, burada sorun olmadı. Kent yönetimi yasadışı değil yasal yollarla az paraya çok çalışan kaliteli işçiyi kente davet etmeyi hedefledi. Şahbandarov liderliğindeki Türk göçmenlerin Dayton'ı seçme nedeniyse kentte yaşam standartlarının ucuz olması ve çocukların gideceği üniversitelerin bulunmasıydı. 2011'den bu yana ekonomik açıdan canlanan Dayton'da şimdi herkes hayatından memnun. Yerel yetkililer, göçmen ailelere ve yabancı öğrencilere nasıl iş kuracağını öğretmek için ders vermeye başladı. Göçmen doktor ve mühendislerin devlet içinde çalışmak için bürokratik engelleri aşması kolaylaştırıldı.
30 MİLYON DOLARLIK YATIRIM...
Türkler, adaptasyon sürecinden sonra kentte dükkânlar, restoranlar açtı. Kent yakınlarındaki bir hava üssü için malzemeler satan ve taşıyan şirketler kurdu. Kentin kuzeyine yerleşen Türkler, kent ekonomisine emlak, malzeme alımı ve işgücü sayesinde 30 milyon dolar yatırımda bulundu. Şimdi kentteki Türklerin bir kültür merkezi var. Başkan Şahbandarov, arkasında Türk bayrağı bulunan ofisinde, Türklerin mutlu bir yaşam sürdüğünü ve göçmen esintisiyle ABD'de girişimcilik ruhu arayan pek çok kente örnek olduklarını söylüyor. Şahbandarov'a göre, Türklerin kentte hoş karşılanmasının en büyük nedeni, sahip olduklarının değerini bilmeleri ve bunun karşılığında çok çalışmaları.
OKULLARDA TÜRKÇE HOŞ GELDİNİZ MESAJI
Dayton'a gelen 400 Türk arasında Atlanta'dan Dayton'a göç eden Ahmedov ailesi de var (üstte). Dayton kent merkezindeki okullarda İngilizce'nin yanı sıra, artık Türkçe ve İspanyolca "Hoş geldiniz" yazıları da asılı...