Yönetimdeki generaller seçimin demokratik sivil yönetime geçişi sağlayacağını ifade ederken, askeri yönetim karşıtları bunun gerçek bir seçim olamayacağını kaydediyor.
Nobel ödüllü Aung San Suu Kyi liderliğindeki ana muhalefet partisi, Demokrasi için Ulusal Birlik de seçimleri boykot ediyor.
Gözlemcilerin oy verme işleminin sorunsuz sürdüğünü belirttiği seçimleri, muhalefet partileri hileli olarak niteliyor.
Muhalefet partilerinden Ulusal Demokratik Parti'nin lideri Sai Ai Pa, çeşitli düzeylerdeki yetkililerin bazı kişileri erken oy vermeye zorladığını ve bu oylamalarda sandıkların başına temsilci göndermelerine izin verilmediğini kaydetti. Sai Ai Pa, seçimlerin özgür ve adil olması durumunda meclisteki sandalyelerin yüzde 80'ini kazanacaklarına emin olduğunu söyledi.
Demokratik Partiden Ço Ço Kyaw Nyein da sandık başına çok sayıda kişinin gitmesine şaşırdığını belirterek, boykot çağrılarının etkisiz olduğunun görüldüğünü ifade etti.
BM Büyükelçisi David Llipman, seçmenlerin sakin bir ortamda sandıklara gittiğini ve görünürde belirgin bir asker ya da polis varlığının dikkat çekmediğini kaydetti.
ABD Dışişleri Bakanı Hillary Clinton ise ziyaret için bulunduğu Avustralya'nın Melbourn kentinde yaptığı açıklamada, "seçimlerin askeri cuntanın ihlallerine açık olduğunu" söyledi.
Cunta yönetimini destekleyen adayların çoğunun milletvekilliğini kazanacağı tahminleri yapılan seçimlerde 37 parti yarışacak, ancak yaklaşık 3000 milletvekili adayının üçte ikisinin cunta bağlantılı partilerin adayı olduğu belirtiliyor. Myanmar'da 29 milyon kayıtlı seçmen bulunuyor.
Seçimleri yabancı gazeteci ve gözlemcilerin izlemesine de izin verilmiyor.
