Suudi Arabistan Krallığı İstanbul Başkonsolosluğu'na 2 Ekim 2018'de girdikten sonra bir daha kendisinden haber alınamayan ve daha sonra öldürüldüğü ortaya çıkan gazeteci Cemal Kaşıkçı'nın katledilmesine ilişkin hazırlanan ikinci iddianamede, cinayet sonrası konsolosluk yerleşkesinde ve eklentilerinde yapılmak istenen aramalara ilişkin Suudi yetkililerle yapılan görüşmeler yer aldı. İddianamede, "Konsolosluk ülkesi yetkililerince ciddi direniş ve engellemeler ile karşılaşıldığı açıktır" vurgusu dikkat çekti.
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'nca hazırlanan Suudi Arabistanlı 2'si konsolosluk çalışanı 6 firari şüpheli hakkındaki 41 sayfalık iddianamede, konsolosluk yerleşkesinde yapılan arama öncesinde 9 Ekim 2018'de yapılan görüşmenin detayına yer verildi.
9 EKİM'DEKİ GÖRÜŞME EMNİYET MÜDÜRLÜĞÜNDE YAPILDI
Konsolosluk yerleşkesi ve eklentilerinde yapılacak aramaya ilişkin "İncelemenin kimler tarafından, hangi yöntemlerle, hangi araçlarla yapılacağı" konusunda İstanbul Emniyet Müdürlüğü'nün Vatan Caddesi'ndeki yerleşkesinde başsavcılık, Dışişleri Bakanlığı ve Suudi Arabistan Krallığı yetkilileri arasında görüşmeler yapıldığı belirtildi. İddianameye göre, söz konusu görüşmede, Suudi yetkililer öncelikle ölen Cemal Kaşıkçı'ya ait telefon, dizüstü bilgisayar ve diğer dijital materyallerin bir örneğinin kendilerine verilmesi gerektiğini belirtti. Türk yetkililer de soruşturmaya ilişkin belge verilmesi hususunun Adalet Bakanlığı üzerinden adli yardım istemiyle değerlendirilebileceği belirterek olay yeri inceleme ekibiyle birlikte kamera çekimi yapılarak Suudi Arabistan Krallığı personellerinin refakatiyle konsolosluk yerleşkesinde inceleme yapmayı istedi. Ayrıca biyolojik materyaller ile parmak izi araştırması, vücut izi ve biyolojik kalıntıların kimyasal yöntemlerle aranması, luminol kimyasal madde ile kan izi aranarak örnekler alınmasının düşünüldüğü de iletildi. Ancak Suudi yetkililerce, konsolosluk binasında sadece gözle yapılacak arama için izin verildiğini detaylı incelemelere ilişkin daha üst mercilerdeki yetkili amirlerden onay alınması gerektiğini belirtildi. Türk yetkililerin talepleri iletildikten sonra değerlendirme yapılarak bilgi verileceği söylenerek görüşme sonlandırıldı.
ARAMA İZNİ 15 EKİM'DE GELDİ
İki ülke makamları tarafından yapılan görüşmelerde varılan mutabakat sonrasında konsolosluk yetkilileri tarafından 15 Ekim 2018 tarihinde belirtilen arama işlemlerinin yapılabileceği bildirildi. Başkonsolosluk binası ve eklentileriyle konsolosluk araçları, konsolosluk rezidansı ve müştemilatında başsavcılığın ve İstanbul Emniyet Müdürlüğü Olay Yeri İnceleme Şube Müdürlüğü ve Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü ekipleri ile 15 Ekim 2018 tarihinde saat 19.15 sıralarında başlayan arama 16 Ekim 2018 tarihinde saat 04.15 sıralarında sona erdi. Arama ve luminol sıvı ve UV ışık kaynağı ile incelemeler yapıldı. Gece vakti olması nedeniyle konutta kalan konsolosluk görevlilerinin tahliye edilememesi nedeniyle 17 Ekim'de ise konut ve araçlarda arama yapıldı.
KUYUDA İNCELEME YAPILAMADI
Başkonsolosluk konutu altında bulunan kuyuda ise Suudi Arabistan görevlilerinin muvafakat vermediği için kuyuda inceleme yapılamadığı, Suudi Arabistan Krallığı Dışişleri yetkililerinden 17 Ekim'de nota ile inceleme izni istendi, ancak talebe yanıt alınamadı. Böylece olay yeri inceleme ekipleri tarafından kuyu suyundan numune alınarak inceleme yapıldı. İddianamede, "Ancak Konsolosluk ülkesi yetkililerince ciddi direniş ve engellemeler ile karşılaşıldığı açıktır" vurgusu yapıldı.
MUAVİN KONSOLOS RANDEVU SAATİNİ VERDİ
İddianamede, Suudi Arabistan Krallığı İstanbul Başkonsolosluğunda Muavin Konsolos olarak görev yapan sanık Sultan Yahya A. Abdulbarı'nın Cemal Kaşıkçı'nın cep telefonundan arayarak evraklarının hazır olup olmamasını sorduğu, "Buyrun evraklarınız hazır almaya gelin saat 13.00'te sizi bekliyoruz" diyen kişi olduğu belirtildi.
KAŞIKÇI GELMEDEN ÖNCEKİ HAZIRLIKLARI TAMAMLADILAR
Suudi Arabistan Krallığı İstanbul Başkonsolosluğunda Ataşe olarak görev yapan şüpheli Yasir Khalid M. Bin Salman'ın da Kaşıkçı'nın Suudi Arabistan'a getirilmesi, kabul etmemesi ve getirilememesi halinde öldürülmesi yönünde kurulan 15 kişilik ekiple eylem planına iştirak ettiği, diğer şüpheli Yahya A. Abdulbarı ile birlikte maktulün Başkonsolosluğa gelmesinden önce gerekli hazırlıkları tamamladıkları kaydedildi.
CİNAYET İKİNCİ KATTA İŞLENDİ
İddianamede, Cemal Kaşıkçı'nın başkonsolosun 2. katta bulunan odasına davet edildiği, Suudi Arabistan'a dönüp dönmeyeceğinin sorulduğu ve hakkında geri dönmesi için İnterpol'den emir olduğu, yargı kararı olduğunun belirtildiği, maktulün hakkında herhangi bir dava olmadığını söylediği, daha sonra maktulün oğluna mesaj yazmasını istemeleri üzerine bunu kabul etmediği anlatıldı. Odada bulunan şüpheliler tarafından maktulün ayrılmasına izin verilmeyip ağzı kapatılarak, karşı koymaya çalışan ancak başaramayan maktulün boğularak öldürüldüğü, maktulün cesedinin parçalanarak başkonsolosluk binasından çıkarıldığı belirtildi.
4 ŞÜPHELİ SUÇ DELİLLERİNİ YOK ETTİ
Şüpheliler Ahmed Abdulaziz M. Aljanobi, Khalid Yahya M. Alzahrani, Mohammed İbrahim A. Alzaid ve Obaid Ghazi A Alasaadi'nin, maktul Cemal Kaşıkçı'nın 2 Ekim'de boğularak öldürülmesi ve cesedinin parçalanmak suretiyle yok edilip ortadan kaldırılmasından sonra herhangi bir delilin elde edilememesi için çalışma yaparak suç delillerini silip yok ederek delilleri gizleyip kararttıkları belirtildi.
KAŞIKÇI'NIN CEP TELEFONU VE TABLETİ AÇILAMADI
İddianamede, Cemal Kaşıkçı'nın güvenlik şifrelere nedeniyle açılamayan Apple Iphone marka cep telefonu ve Apple Ipad marka tabletin açılamadığı, cihazların çalışmasını sağlayan şifreler ile Icloud yedeklemesinin Apple şirketinden temin edilerek gönderilmesi için Adalet Bakanlığı Dış İlişkiler ve Avrupa Birliği Genel Müdürlüğüne adli yardımlaşma talebinin gönderildiği ve konu hakkında gerekli yazışmaların devam ettiği de yer aldı.
İKİ KİŞİYE AĞIRLAŞTIRILMIŞ MÜEBBET HAPİS İSTENİYOR
İddianamede, Kaşıkçı'nın öldürülmesi eylemine katılan konsolosluk çalışanı şüphelilerden muavin konsolos Sultan Yahya A. Abdulbarı ve ateşe Yasir Khalid M. Bin Salman'ın "Tasarlayarak ve canavarca hisle eziyet çektirerek öldürme" suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası isteniyor. Cemal Kaşıkçı'nın öldürülmesinin ardından suç delillerini ortadan kaldırdıkları belirtilen 4 şüpheli hakkında ise 5'er yıla kadar hapis cezası talep ediliyor.