Evladından umudu kesilme noktasına gelen MS hastası olan ve yıllardır yatağa mahkum olan gemicilerden Ümit Aygün'ün annesi Emine Aygün'ün tek tesellisi oğlunun hala hayatta oluşu. Anne Aygün, hasta yatağında 2 yıldır evladının kapıdan girmesini bekliyor. Anne Aygün, tek temennisi devlet büyüklerinin devreye girip evladını kurtarması.
İKİ GEMİ LİBYA'DA ALI KONDU
İddiaya göre Libya Sahil Güvenlik Ekipleri 27 Nisan 2017 günü DR Kongo Bandralı Stark adlı gemiyle birlikte Ukrayna bandıralı Ruta isimli gemileri uzaktan takibe aldı. Sahil Güvenlik Ekipleri, iki tankere sınır ihlali yaptığı gerekçesiyle 29 Nisan günü müdahalede bulundu. İki tankerin aralarında 6 Türk gemicinin de bulunduğu 29 kişi gözaltına alındı. İki tanker ve mürettebat, soruşturma için Trablus şehrine götürüldü. Ruta adlı gemide 14 Ukraynalının, Stark adlı gemide ise 6 Türk ve 2 Gürcü vatandaşı bulunuyordu. Türk gemicilerin isimleri ise şöyle; Geminin kaptanı Ali Ekber Mete, Saim Terbıyık, Osman Savuk, çarkcıbaşı İlyas Aktaş, aşçı Ümit Aygün ve Yusuf Tıraş.
SERBEST KALAN KAPTAN EYLÜL AYINDA KANSERDEN ÖLDÜ
Sınır ihlali ve petrol kaçakçılığı gibi iddialarla bağlanan gemilerin mürettebatı Tripoli bölgesindeki Dacura'da bir nezarete tutuklanarak gönderildi. Soruşturma 2 yılı geçmesine rağmen bir türlü bitirilemedi. Türk gemiciler sözde mahkemeye defalarca çıkartılmasına rağmen ifadeleri dahi alınmadı. Tutuklu bulunan Stark gemisinin kaptanı Ali Ekber Mete, kansere yakalandı. Mete'nin ailesi kaptanın kanser olduğuna dair raporu Libya mahkemesine sundu. Mahkeme ise kaptanı kanser olduğu gerekçesiyle geçtiğimiz ay tahliye etti. Tahliye olarak Türkiye'ye ailesine dönen Ali Ekber Mete, 10 Eylül'de kanserden yaşamını yitirdi. Duruma isyan eden Ekber'in ailesi, zamanında müdahale edilebilseydi kurtarılabileceğini ileri sürdü. Ekber'in oğlu Hasan Ekber, "Biz babamızı kanser teşhisi olduğu için oradan çıkartabildik. Orada resmen bir insanlık dramı yaşanıyor. Babamı zamanında kurtarabilseydik Türkiye'ye gelir zamanlı bir şekilde tedavisini yapardık. Ancak orada hukuksuz bir şekilde tutulduğu için tedavisini yaptıramadık ve maalesef kaybettik." dedi.
Stark adlı gemide aşçı olarak çalışan Ümit Aygün'ün annesi Emine Aygün ise yıllardır MS hastası ve yatağa mahkum olarak yaşıyor. İlerlemiş hastalığına rağmen zar zor yalnızca başını oynatabilen anne Aygün, iki yıldan fazla bir zamandır oğlunun kurtulmasını bekliyor. Anne Emine Aygün, "Başvurmadığımız yol çare kalmadı. Artık umutlarımız tükenmiş durumda. Bir anne olarak hayata tutunmamı sağlayan tek şey evladıma kavuşma umudu. Hayattan başka bir beklentim yok artık. Yetkililere sesleniyorum artık devreye girsinler evladımı kurtarsınlar." Diye konuştu.
ŞİRKETİN YETKİLİSİ TİMUÇİN YALI'YA ULAŞAMIYORUZ
Ümit Aygün'ün ağabeyi Ercan Aygün; "Kardeşim Ümit Aygün, 2017 yılı nisan ayı içerisinde Libya'da alıkonulan gemide aşçılık görevinde iken geminin kaçak petrol taşımacılığı iddiası ile yakalanarak bu zamana kadar tutuklu olarak yatmaktadır. İddia olunan suça ilişkin yargılamaya dair hiç bir girişim olmadığı gibi yakalanan gemimin alacak verecek davaları sebebiyle bilinçli olarak yargılama yapılmadığını düşünüyorum. Basta kardeşim ve orada bulunan diğer 4 Türk gemici ve aileleri olarak Çok zor durumdayız. Devlet büyüklerimizden bu insanlık dramına son verilmesi için olaya el atmalarını ve kurtarılmalarını bekliyoruz." Diye konuştu. İrtibatta oldukları Türkiye Cumhuriyeti Trablus Büyükelçilği'nden gemideki Türk personelin işadamı Timuçin Yalı'nın yetkilisi olduğu DGS Gemi Denizcilik Müh. Mak. Nak. San. ve Dış Ticaret Limited Şirketi'ne bağlı olduğunu öğrendiklerini söyleyen Ercan Aygün, ne Timuçin Yalı'nın ne de diğer şirket yetkililerine aramalarına rağmen ulaşamadıklarını söyledi; "Timuçin Yalı'ya ulaşmak için çok uğraştık. Bizzat cep telefonundan aramamıza rağmen aramalarımıza çıkmadı."