Çin Devlet Konseyi tarafından düzenlenen bir etkinlikte konuşan Şü, genetiği değiştirilen bebek iddiasının "şok edici" olduğunu belirterek, konuya ilişkin soruşturmada ilgili kurumlarla ortak hareket ettiklerini dile getirdi.
Ülkede 2003'te çıkarılan bir düzenlemeyle insan embriyosunda genetik değişikliğin yasaklandığını hatırlatan Şü, "Dün akşam acil bir toplantı gerçekleştirdik. Şu an önemli olan bu alandaki somut durumun ne olduğunu anlamak. Bu durumu soruşturup netleştirdikten sonra vakayı kanun ve düzenlemelere uygun şekilde ele alacağız." ifadelerini kullandı.
Şü, iddia edilen bebekler doğmuş ise bu durumun kesinlikle yasağı delmek anlamına geldiğini ifade etti.
Bilim insanının iddiaları ortalığı karıştırdı
Çin hükümetinin 2003'te çıkardığı söz konusu düzenleme, insan embriyosu üzerinde sadece araştırma amaçlı deney yapılabileceğini ancak embriyonun büyüme süresinin 14 günü geçemeyeceğini belirtiyor.
Çin'in Guangdong eyaletine bağlı Şıncın kentindeki Güney Bilim ve Teknoloji Üniversitesinde (SUST) görevli bilim insanı Hı, dün, bastırılmış düşük seviyede HIV enfeksiyonu taşıyan babalardan alınan spermlerin HIV olasılığından temizlendiğini ve bu spermlerin laboratuvar ortamında yumurtayla bir araya getirilerek embriyo oluşturulduğunu iddia etmişti.
Embriyolarda AIDS'e yol açan HIV virüsünün bulaşmasını engellemek için genetik oynama yaptıklarını ifade eden Hı, embriyolardan ilk ikiz bebeğin bu ay içinde dünyaya geldiğini öne sürmüştü.
Olayın arından Çin Ulusal Sağlık Komisyonu, Guangdong Eyalet Sağlık Komisyonuna söz konusu iddialara yönelik soruşturma başlatması talebinde bulunmuş ve sonuçların gecikmeksizin kamuoyuyla paylaşılması gerektiğini bildirmişti.
Hı'nın bu iddialarını, 122 Çinli bilim insanı, ortak açıklamayla "delilik" olarak değerlendirmiş, SUST'tan yapılan açıklamada da söz konusu çalışma "şoke edici" diye nitelendirilerek akademik etik ve normları ciddi şekilde ihlal ettiği vurgulanmıştı.
İddiaların odağındaki Lulu ve Nana isimleri verilen genetiği değiştirilmiş bebeklerin ailelerinin kim olduğu ve nerede oldukları bilinmiyor.