Bakan Çavuşoğlu toplantıdaki konuşmasına Azerbaycan'da bir kez daha bulunmaktan duyduğu memnuniyeti dile getirerek başladı. Çavuşoğlu, iki ülke arasındaki dostluk ve kardeşlik bağlarının her ziyarette daha da arttığını gördüğünü söyledi. Çavuşoğlu, "Bizim tarihten gelen kültürel bağlarımızı anlatmaya gerek yok ama Mustafa Kemal Atatürk 'Azerbaycan'ın sevinci bizim sevincimiz, kederi bizim kederimizdir' demiştir. Yine rahmetli umumi liderimiz Haydar Aliyev de Azerbaycan ve Türkiye'yi tarif ederken 'Bir millet iki devlet' demiştir. Bu anlayış içinde ilişkilerimizi giderek güçlendiriyoruz" diye konuştu.
.
"Hocalı Katliamı konusunda yapılan çalışmalara biz de destek veriyoruz. Son zamanlarda Azerbaycan'ın ve Azerbaycan Sivil Toplum Örgütleri'nin ve akademisyenlerin de çok ciddi çalışmaları var. Sadece Azerbaycan'da ve Türkiye'de değil tüm dünyada. Dün de gördük ki ABD'de, Latin Amerika ülkelerinde ve Avrupa ülkelerinde bu konuda çok ciddi bir çalışma var ve iyi anlatmak lazım. Ermenilerin Hocalı'da, Dağlık Karabağ'da ve işgal ettikleri topraklarda neler yaptıklarını çok iyi anlatmak lazım. Ve bunu gündemde tutmaya devam edeceğiz. Ermenistan'la Türkiye arasında daha önce imzalanan sözleşme zaten Ermenistan tarafından Anayasa Mahkemesi'ne götürüldü ve içi boşaltılmıştı. Ve şimdi de bunu geri çektiklerini söylediler. Bunun bizim için bir anlamı yok. Zaten Ermenistan bu samimiyet sınavından geçememişti. Bizim zaten bu sözleşmeyi yürürlüğe koyabilmemiz için şartımız vardı. Çok net bir şartımız vardı. Ermenistan işgal ettiği Azerbaycan topraklarından geri çekilecek. Bu şart zaten yerine gelmeden Ermenistan bu anlaşmayı meclisinde tutsa da ya da Anayasa Mahkemesi'ne götürse, götürmese fark etmez. Bizim zaten uygulamamız söz konusu değil. Bu Azerbaycan'ın da, Ermenistan'ın da ve tüm dünyanın da bildiği çok net bir şarttı.
O yüzden onların ne yaptığı önemli değil, önemli olan Ermenistan'ın bu şartları yerine getirmesi. Biz Çanakkale'de bu sene Cumhurbaşkanı İlham Aliyev'in de katılımıyla Çanakkale Savaşları üzerine, bu acımasız ama aynı zamanda centilmenler savaşı olarak bilinen Çanakkale Savaşı üzerine kurduğumuz dostluk ve barış mesajını vereceğiz. Yani kendi topraklarını işgal etmek için gelmiş güçlerle daha sonra oluşturduğumuz kalıcı barış ve dostluk mesajı vereceğiz. Ve buraya davet ettiğimiz tüm ülke devlet başkanları, Prens Charles, Avustralya ve Yeni Zelanda Başbakanları dahil bir çok devlet başkanları, başbakanlar katılacaklarını teyit ettiler. Dolayısıyla biz Çanakkale'de savaşan I. Dünya Savaşı'na giren ve de bu savaştan etkilenen herkesi davet ettik. Ve bu kapsamda da Ermenistan'ı da hiç ayrım yapmadan davet ettik. Ermenistan'a mesajımız şudur. Biraz önce üçlü mekanizmaları söyledik, birçok projeler var ve bu bölgenin istikrar ve barış bölgesi özellikle Kafkasya olması için Azerbaycan ve Türkiye gayret sarf ediyor. Fakat tüm bu çalışmaların dışında kalan kim? Ermenistan. Biz de isterdik Ermenistan bu toplantılara katılsın, bu projelerin bir parçası olsun. Samim olarak bunu söylüyoruz. Ama Ermenistan maalesef iyi niyetli bir yaklaşım içinde değil. Komşularla olan ilişkilerine baktığımız zaman art niyetli olduğunu görüyoruz ve Azerbaycan'la beraber biz Ermenistan hatalarından dönerse, işgal ettiği topraklardan çekilirse, Azerbaycan'ın toprak bütünlüğü ve sınır bütünlüğüne saygı duyarsa biz önümüzdeki süreçte Ermenistan'ı da pekala bu tüm çalışmaların içine alabiliriz, arzu ederiz ve bu şekilde de Güney Kafkasya'nın tamamı istikrar ve barış bölgesi olur. Yeter ki Ermenistan hatalarından dönsün ve samimi olsun."