Almanya'da Birlik Partileri (CDU/CSU) ile Sosyal Demokrat Parti (SPD) 24 Eylül 2017 genel seçiminin üzerinden geçen 110 gün sonra Büyük Koalisyon Hükümeti'ne devam kararı aldı. Taraflar perşembe günü sabahı oturdukları son ön görüşme masasından 24 saat sonra kalktı ve ön görüşmelerde 28 sayfalık koalisyon taslağı üzerinde uzlaşma sağladıklarını açıkladı. Çetin pazarlıkların yaşandığı ön görüşme sonrası genel başkanlar Angela Merkel (CDU), Horst Seehofer (CSU) ve Martin Schulz (SPD) kameraların karşısına geçip 7 Ocak günü başlayan ön görüşmelerde, ikinci büyük koalisyon hükümetini kurma konusunda en ince detayları masaya yatırdıklarını ifade etti.
MERKEL YİNE BAŞBAKAN
Şimdi uzlaşma metni parti organlarına götürülüp oylanacak. Kabul görmeme olasılığının yok denecek kadar az olduğu üzerinde durulurken, hükümetin Paskalya tatiline kadar (Nisan ayı başı) kurulup Angela Merkel'in başkanlığında göreve başlaması öngörülüyor. Aksi olmazsa Merkel başbakanlıkta 4'üncü dönemini yaşayacak.
MÜLTECİ AKININA SINIRLAMA
Tarafların üzerinde çok tartıştığı mülteci alımı konusunda ise SPD ikna edildi. CSU, ülkeye alınacak mülteci sayısının 200 bini geçmemesini istiyordu. Bu rakam '180 ila 220 bin aralığında olmalı' diye taslağa geçirildi. Vergi artışına gidilmemesi taslaktaki en önemli maddelerden biri oldu.
'AVRUPA, TÜRKİYE İLE DİYALOG ROTASINA DÖNMELİ'
Almanya ile Türkiye arasındaki ilişkilerde gözlenen yumuşama eğilimi, Alman basınında öne çıkan konuların arasında yer alıyor. Stuttgarter Nachrichten gazetesi, "Alman turistler 2018'de Türkiye'yi yeniden keşfedecek. Tatilcilerin artık Türkiye ile barışmak istediği izlenimi doğuyor. Berlin'in abartılı seyahat uyarısını geri alarak mesaj göndermesi ve elini uzatması için bundan daha iyi bir an olamaz" denildi. Nürnberger Nachrichten gazetesi ise "Avrupalılar diyalog rotasına yeniden dönmelidir" yorumunu yaptı.
'TÜRKİYE ÖNEMLİ BİR MÜTTEFİK'
Alman muhafazakarlar ve SPD, Türkiye'nin AB'ye tam üyelik müzakerelerinde herhangi bir faslın kapanmasını veya yeni bir faslın açılmasını istemediklerini ve vize serbestisi ile Gümrük Birliği'nin genişletilmesine de karşı olduklarını bildirdi. Taslak metninin Türkiye kısmında ayrıca "Türkiye çok yönlü ilişkilere sahip olduğumuz önemli bir müttefik ve dost" ifadelerine yer verildi.