FİLİSTİN'E BARIŞ GÜCÜ TEKNİK OLARAK MÜMKÜN MÜ?
Uluslararası hukuka göre Filistin'e barış gücü göndermek mümkün. BM Güvenlik Konseyinde böyle bir karar alınamıyor maalesef, ABD'nin vetosu bunu engelliyor ama yine de 377. Maddenin işletilerek BM Genel Kuruluna meselenin taşınması mümkün.
ABD VETO ETTİ ŞİMDİ NE OLACAK?
BM Güvenlik Konseyinin, hukuka aykırı yapısı gereği ABD'nin vetosuyla Filistin halkına yönelik koruma çağrısı içeren tasarı engellendi. Ama konu şimdi BM Genel Kuruluna taşınacak. BM'nin 377. Maddesi barış için birleşmeyi öngörüyor. ABD, Güvenlik Konseyinde veto ederken, saldırılardan Filistinlileri ve Hamas'ı sorumlu tutma çağrısı yaptı ve bu karşılık görmedi, ABD burada yalnız kaldı.
BM GENEL KURULDA BENZER ÖRNEK OLDU MU?
6 Aralık'ta ABD Başkanı Trump, Kudüs'ü korsan bir biçimde İsrail'in başkenti ilan ettiğinde konu BM Güvenlik Konseyine getirilmiş, ABD kendi kararının arkasında durup, Kudüs kararına karşı çıkan tasarıyı veto etmişti. Ardından 377. Madde gereği Türkiye'nin öncülüğüyle bazı ülkeler konuyu BM Genel Kuruluna getirmiş ve ABD'nin güvenlik konseyinde veto ettiği karar, BM Genel Kurulunda ezici çoğunlukla alınmıştı.
DAHA ÖNCE FİLİSTİN'E BARIŞ GÜCÜ GÜNDEME GELMİŞ MİYDİ?
1956'da Arap ülkeleri ile İsrail arasındaki Süveyş krizinde BM'deki 377. Madde işletilerek Sina'ya barış gücü gönderilmişti.
GAZZE'YE Mİ YOKSA KUDÜS'E Mİ?
Kuveyt'in çağrısıyla gündeme gelen BM Güvenlik Konseyindeki tasarı Gazze'ye barış gücü öngörüyordu. Gazze'de 30 Mart'tan bu yana 140'a yakın Filistinli katledildi. Son olarak 20 yaşındaki gönüllü bir hemşire kasten, hedef gözetilerek vuruldu, şehit edildi. Bu insanların korunmasına yönelik bir barış gücünden bahsediliyor. Onunla birlikte Kudüs için de barış gücü gündeme geldi. Kudüs işgal ve saldırı altında, Kudüs'ün korunması için de benzer çağrı Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından yapılmıştı.
İSRAİL GAZZE'YE ULUSLARARASI GÜÇ İSTEMİŞ MİYDİ?
Gazze, İsrail'in bir türlü çözemediği bir denklem. Her türlü saldırıyorlar, katliam yapıp, yıkıp döküyorlar ama Gazze'yi yok edemiyorlar. İsrail, 2005'teki çekilme sonrası Ehut Olmert döneminde Gazze'de Hamas'a karşı uluslararası güç gündeme getirmiş ama fazla da üzerinde durmamıştı. Sonrasında Gazze'deki ablukayı iyice sıklaştırma yoluna gidip, Gazze'yi bombalamaya başlamıştı.
ULUSLARARASI GÜÇ KONUSUNDA İSRAİL İÇİN ÇİFTE STANDART VAR MI?
İsrail'in Suriye ve Lübnan sınırları var. İkisi de İsrail işgali altında ve buralarda tampon bölge de var, barış gücü askerleri de var.
FİLİSTİNLİNİN EN ÇOK İHTİYAÇ DUYDUĞU ŞEY NE?
Barış gücü gittiği yerde barışı sağlar ve korur. Filistinli için böyle bir güç önemli. Ama aslında Filistinli bir bakıma kendini koruyabiliyor yeter ki İsrail insanlık dışı şekilde saldırmasın. İsrail'in saldırganlığı önlenirse, bu önemli bir adım olur. Bununla birlikte uluslararası güç, uluslararası gözetmenler adı ne olursa olsun Filistin'e gidip, Filistin'in haklı sesini uluslararası arenada duyurmaları gerek. BM'nin Kudüs ya da Gazze'deki kurumları bunu beceremiyor. Daha somut şekilde yapılmalı. Asker olmasa da birileri Kudüs'te Gazze'deki sıkıntıları, ihlalleri ve dahası Filistinlilerin meşru haklarını duyurmalı. Orada gözetmenlik yapmalı, İsrail'i rapor etmeli çünkü İsrail'in savaş suçları var, bunlar uluslararası gözetim altında rapor edilirse, İsrail'in Lahey'de yargılanmasının önü açılabilir.
ARAP ASKERLERİ FİLİSTİN'E GİDER Mİ?
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Kudüs mitinginde bir cümle sarf etmişti, "islam dünyası sınıfta kaldı" diye. Maalesef kuruluş gerekçesi Kudüs'ü korumak olan Arap Birliği, Filistin'den çok İsrail çıkarlarına hizmet eder hale gelmiş, Filistin'e hiçbir faydaları yok. O yüzden bunların asker göndermesi de beklenemez. Ama Türk askerinin içinde bulunduğu uluslararası güçler önemli.