Futbol tarihine adını yazdıran Maradona'ın çocukluğu sefalet içinde geçmiş. Suyu akmayan ve elektiriği dahi olmayan bir gecekonduda dünyaya gelen Maradona 8 kardeşin en çılgını ve her zaman ki gibi en yaramazı olup sürekli konuşur ve kavga çıkarırmış. Futbolada yansıyan bu kişiliğinin temelleri daha çocukluk günlerinde atılmış.
Nou Camp'taki ilk maçını 82 dünya kupası açılışında Belçika?ya karşı oynayan Maradona beklenmedik şekilde kötü bir başlangıç yaparak karşılaşmayı izleyen Barca taraftarlarını hayal kırıklığına uğratmıştı. 2 sezon Barca, forması giyen Maradona hastalık ve sakatlıklar dolayısıyla bekleneni tam anlamıyla veremedi. Maradona, kendisini 1978 Dünya Kupası kadrosuna almayan Menotti'nin takımın başına gelmesiyle Barcelona?dan ayrıldı. İtalya'nın Napoli takımıyla sözleşme imzalayan Maradona için altın yıllar başlıyordu.
1986 Dünya Kupası'nda İngiltere'ye elle attığı gol ve bu gol için yaptığı, "O el, Tanrı'nın eliydi." yorumu çok tartışılmıştır. Aynı maçta attığı, kendi yarı sahasından kale önüne kadar, kaleci dahil tam 8 oyuncuyu çalımlayarak attığı gol de unutulmazlar arasındadır ve Asrın Golü seçilmiştir.
Maradona, futbol seyircisinin yeşil sahalarda izlediği en büyük yeteneklerden biriydi. Adeta tek başına bir takım olan Mardona?nın futbol hayatında tatmadığı başarı kalmadı.
Arjantin Ligi'ndeki ilk maçını Argentinos Juniors forması altında Talleres de Cordoba'ya karşı oynadı. 16. doğum gününe kısa bir zaman kala Giacobetti'nin yerine ikinci yarı başı 16 numaralı formasıyla oyuna girdi.
Futbolu bıraktıktan sonra sağlık problemleri yaşayan Maradona, uyuşturucuya bağlı olarak kalbiden geçirdiği rahatsızlığın ardından Küba?da 22 aylık bir tedavi gördü. Tedavinin ardından bir trafik kazası geçiren Maradona dizinden ufak bir operasyon geçirdi.
Athletic Bilboa'nın defans oyuncusu Andoni Goicoechea ile girdiği ikili mücadelede ayak bileği kırıldı ve lifleri attı. Böylece bugüne kadar en ciddi sakatlığını geçirmiş oluyordu.
Bu kadar çalkantılı bir hayata rağmen Maradona 2000?de FİFA tarafından Pele ile birlikte yüzyılın futbolcusu seçildi. 11 Aralık 2000'de yapılan bir törenle ödülünü aldı. Fakat törende kendi ödülünü aldıktan hemen sonra Pele'nin ödül almasını beklemeden salonu terketti. Nitekin bir gün sonra yaptığı açıklamada "Kendi bedenime karşı saygısız olsam da işime devamlı saygılıydım; bu yüzden de dünyanın en iyisi benim" diyerek bütün spor kamuoyunun beklediği açıklamayı yapmıştı.