Her gün onlarca kilolu çocuk ofisime geliyor. Genel olarak baktığımda anne ve babalar ne yaparsa yapsınlar bu çocukların şişmanlamalarını bir türlü engelleyemiyor. Şişmanlığa yatkın genlere sahip çocuklar fazla yemek yiyip hareket etmeyince kilo almaları da kaçınılmaz hale geliyor. Aşırı kısıtlamalara gitmek ise sorunu çözmediği gibi iyice çıkmaza sokuyor. Çünkü hazırlanan yasaklı yiyecekler listesi yemeğin bol olduğu ev dışında maalesef koruyucu bir önlem olamıyor.
Bu hafta, gerçekleştirdiğimiz aile ve çocuk eğitimleri doğrultusunda çocukların zayıflamalarında hangi doğru adımları atmanın etkili olduğunu sizlerle paylaşmak istiyorum. Değerlendirmelerim, bu adımları izleyen ailelerin çocuklarında kilo alımının yüzde 100 durduğunu gösteriyor.
"YEME" DEMEYİN: Çocuklarınıza yasak koymak yerine yiyeceğin porsiyonunu azaltın. Çünkü obeziteyi tetikleyen en büyük sorunlardan biri büyük porsiyonlar.
Ofisimizde yaptığımız deneyde pişirdiğimiz domates soslu sağlıklı kepekli makarnayı tencereyle masaya koyup çocuklardan tabaklarına servislerini kendileri yapmalarını istiyoruz. Sonra da makarnayı tüketmelerini, aileleriyle birlikte müdahale etmeden izliyoruz.
Kilolu çocuklar tenceredeki makarna bitinceye kadar tabaklarını yeniden doldurarak çok miktarda besin tüketiyor. "Daha az yemelisin" dediğimde ise hemen hepsi öfkelenip ağlayarak anne ve babalarına zayıflamak istemediklerini söylüyor. Çünkü "Yeme" negatif mesajı çocuğu "Aç kalacağım" refleksi ile zayıflama konusunda duygusal olarak korkmaya yöneltiyor.
Bu nedenle negatif mesajlar yerine "Senin tabağın için en doğru miktar bu" gibi olumlu bir şekilde yaklaşımda bulunmak gerekiyor. Doğru porsiyonu anlatmak çocukta her şeyden yiyebilirim içgüdüsü ile bir öğünde daha az kalori almasına yardımcı oluyor.
LEZZETSİZ YEMEKLERİ ZORLA YEDİRMEYİN: Beslenme eğitimi verirken ailelerin yanında kilolu çocuğa tuzlu ve yağlı kraker verdiğimde hiç düşünmeden paketi açıp bitirdiğini görüyorum. Çünkü sağlıksız yağ maalesef ki besine lezzet katıyor ve tuzlu olması da yedikçe daha çok yedirtiyor.
Aynı çocuğa bir sonraki görüşmemizde sütü, muz ve yer fıstığı ezmesi ile robottan geçirerek hazırladığımız sağlıklı milkshake'i sunduğumuzda ise aileler çocukların bu gibi kıvamlı içeceklere bayıldıklarını hemen yanımızda gözlemleyebiliyorlar.
Sağlıksız yağ ve şeker içermeyen tarifler çocukların hem tat alma duygusunu tatmin ediyor, hem de daha az kalori alarak şişmanlıktan kurtulmaları için güçlü bir adım olarak karşımıza çıkıyor.
SIK DEĞİL, ACIKTIKLARINDA YEMEYE YÖNLENDİRİN: Çocuklar farkında olmadan ellerine geçen her besini tatmaya, yemeye karşı duyarlıdır. Çocuklarla grup eğitimleri yaptığımda aç olup olmadıklarını sorgulamadan masaya gelişigüzel birçok besini koyuyorum. Benimle konuşurken yavaşça atıştırmaya başlıyorlar ve eğitimin sonunda masayı silip süpürüyorlar.
Bir sonraki gelişlerinde aç olup olmadıklarını soruyorum. Çocuklar çok dikkatliler bu konuda. Aç olup olmadıklarını çok iyi tarif edebiliyorlar. Bu kez masaya gelişigüzel besin değil, taze meyve, sebze çorbası ve havuç dilimleri koyuyorum. Aç oldukları için "Ben yemem" refleksi geliştirmeden eğitim boyunca tüketebiliyorlar. Burada önemli olan ebeveynlerin benzer davranışları evde de yapıyor olmaları.
SEBZE YEMEKLERİNİ ANA ÖĞÜN OLARAK SUNUN: Diyet tedavilerimde önerdiğim sebze yoğunluklu ana öğünler çocuklarda kilo alımını durdurmakta ve zayıflamayı daha da kolaylaştırmakta.
Yemeğe sebze çorbası ile başlanabilir. Ardından kuşbaşı şeklindeki farklı et çeşitlerini bol sebzelerle Çin yemeği gibi pişirmek ya da ızgara etlerin yanına sebze püresi ya da farklı sebzelerden fırında graten gibi tereyağı içermeyen lezzetli alternatifler hazırlamak mümkün.
Çocuklar bu sayede hem kolay doymakta hem de öğünün kalori yoğunluğu daha az olacağından şişmanlamaları önlenmekte. Öğünün sebze miktarını artırıp kaloriyi azalttığınızda çocuklar doymak için daha fazla sebze tüketmeye yöneliyorlar.
Bunu çocuklara ofisime aç gelerek aynı masada benimle beraber bir öğün yemelerini sağlayarak anlatmaya çalışıyorum. Yemeğe bir büyük tabak domates çorbası üzerine köfte ve yanına ıspanak püresi ve salata tüketen çocukların daha fazla sebze yiyerek de mutlu olabildiklerini ailelerine gösterebiliyorum.
YEMEKLERİ GÖZÜ DOYACAK ŞEKİLDE SUNUN: Bu strateji çocuklarda fazla yemeği önleyen en önemli yol diyebilirim. Bunu yine ofisimde yaptığım bir gözlemle kolayca açıklamak isterim. Aynı miktardaki besini farklı büyüklükteki tabaklara koyup çocuklara hangi tabak ile daha çok doyarsın sorusunu sorduğumda istisnasız en küçük tabağı gösterdiklerini söylemeliyim.
Aslında aynı şey biz yetişkinler içinde geçerli. Bu nedenle uygun tabaklara tepeleme konulan az miktarda yemek, kilolu çocukta aç kalmayacağım duygusunun açığa çıkmasını sağlamakta. Ve gözü doyan çocuğun aşırı yemesini önlemekte.
PORSİYON TEK BAŞINA YETERLİ DEĞİL: Önemli olan diğer bir konu da sağlıksız yüksek kalorili yiyeceklerin sağlıklı besinlerle nasıl yer değiştirmesi gerektiğini sürekli ve uygulamalı eğitimle çocuklara anlatmak. Buna en iyi örnek çocuğa, ev dışında yenecek bazı tehlikeli besinleri daha az sıklıkta tüketmeyi öğretmek.
Bunun için ailelere hafta sonu uygulama alanı yaratmak için bir ödev veriyorum. Herhangi bir fast food zincirinde yeme zorunluluğu doğarsa hamburgerin en küçüğü ve ızgarada pişmiş olanını seçmelerini, mayonez eklememelerini ve yanında ayran tüketmesini sağlamalarını istiyorum.
Bu gibi yöntemler çocuğun sıkılmadan, uzun sürede kolayca zayıflamasına olanak sağlayabilen bir davranış olacaktır.