Ağır akut solunum yolları yetersizliği hastalığı olarak bilinen Covid-19'un, bugün elimizde olan bilimsel veriler ışığında sadece insandan insana geçiş sağladığını artık çok iyi biliyoruz. En iyi korunma yönteminin sosyal mesafe kuralı, maske kullanımı ve el yıkama olduğu da net... Eğer bu kuralları unutur ve virüsün hızlı yayılmasını kontrol altına almaya yönelik bireysel sorumluluklarımızı uygulamazsak katı karantina koşulları uygulanmaya başlanabilir. Böylesi bir durum mental sorunlarla birlikte yeme bozukluğu, obezite başlangıcı gibi sağlık problemlerini de beraberinde getirebilir. European Journal of Clinical Nutrition ve Nutrition Reviews dergilerinde yayımlanan araştırmalar beslenmede uygulanacak önemli adımların hem koronavirüsten korunmada yararlı olduğunu hem de hastalığın kişilerde etkisinin daha az hissedildiğini gösteriyor. Gelin bu adımlar neymiş bakalım...
TUZ, ŞEKER VE DOYMUŞ YAĞDAN UZAK DURUN: Koronavirüs gibi tüm viral enfeksiyon hastalıklarında tuz doğal bağışıklık hücreleri üretimini azaltarak enfeksiyona geçişi kolaylaştırır. Bu nedenle tuz tüketimini en fazla 1 silme çay kaşığı kadar günlük salata ve yemeklerde kullanmaya özen göstermelisiniz. Şeker içeren tüm yiyecek ve içeceklerin yaşla gelişen immune sistemin olgunlaşmasını engellediği biliniyor. Ayrıca şeker içeren besinlerin insülin direnci ve obezite oluşmasını kolaylaştırarak Covid-19 tedavisini de negatif etkilediği de bir diğer gerçek.
ZEYTİNYAĞI VE OMEGA 3 BAĞIŞIKLIĞIN İLACI: Tüm sıcak yemeklere, zeytinyağlılara ve salatalara natürel sızma zeytinyağı kullanmak, haftada 2 kere balık tercih etmek, keten tohumundan her gün 1 yemek kaşığı salatalara koymak, antiviral etki göstererek Covid-19'a karşı koruyucu etkiyi doğal bağışıklık sisteminin çok düzenli çalışmasını sağlayarak etkili oluyor. Balık yiyemeyenlerin ise 250 mg EPA ve DHA içeren balık yağı kullanmaları önerilmekte. Natürel sızma yağı günde 5-6 yemek kaşığı kullanmanın ideal viral enfeksiyonlardan koruyucu miktar olduğunun altını çizmekte yarar görüyorum.
İKİ LİTRE SU İÇMEDEN GÜNÜ GEÇİRMEYİN: Su, hücresel sıvı dengesi, vücut ısısının düzenlenmesi, beyin fonksiyonları, bağırsak temizliği, kalp sağlığı, böbrek fonksiyonları ve baş ağrısından korunmada hayati içeceğimiz. Covid-19'a özel olarak yeterli sıvı almanın özellikle medikal tedavi sırasında oluşan toksinlerin vücuttan uzaklaştırılması için çok önemli olduğunun altı çiziliyor. Özellikle az su ve bol tuz tüketiminin böbrek fonksiyonlarını bozarak yeterli detoksifikasyonun sağlanamamasına bağlı olumsuz sağlık etkilerini unutmamak gerekiyor.
İŞLENMİŞ VE SÜPER İŞLENMİŞ BESİNLER YASAK: Obezite ve birçok kanser hastalıklarının gelişiminde suçlu olan işlenmiş ve aşırı işlem görmüş tüm yiyeceklerin bağışıklık sisteminin düzenli çalışmasını sağlayan çinko başta olmak üzere önemli minerallerden tamamen yoksun olması viral enfeksiyonlara davetiye çıkarıyor. Bunun için beyaz pirinç, beyaz ekmek, beyaz un, glutensiz ürünler, şarküteri ve tütsülenmiş etleri döneminde Covid-19'dan korunmak adına kesinlikle yememeye özen göstermelisiniz.
GIDA AMBALAJLARI YÜKSEK RİSKLİ DEĞİL: Covid-19 ile ilgili Çin'de Güney Amerika'dan gelen donmuş karides ve tavuk kanatlarında koronavirüs izlerinin bulunduğunun açıklanması gıda paketlerinden yayılım olabilir mi sorusunu yeniden gündeme taşımıştı. Fakat ABD Hastalık Kontrol Merkezi'nin (CDC) internet sitesinde güncel bilgilere baktığımda "Bir insanın virüslü bir yüzeye ya da nesneye dokunarak Covid-19 olmasının mümkün olabileceği ancak bunun virüsün başlıca yayılma yolu olduğu düşünülmediği" ifadeleri yer alıyor.
ALKOL KESİNLİKLE TÜKETMEYİN: Amerikan Besin ve İlaç Birimi'ne göre pandemi döneminde alkol tüketimi viral enfeksiyonlara vücudun daha yatkın olmasına neden oluyor. Alkol tüketimi sonrası en ciddi klinik sorun olarak ise hem viral hem bakteriyel pnömoniye yol açması söz konusu. Covid-19'un akciğerlerde de hasar yarattığı düşünüldüğünde alkol tüketiminden uzak durmak önem kazanıyor.
PROTEİN İÇEREN BESİNLERLE ZAYIFLAYIN: Protein içeren besinler olan yağsız kırmızı et, tavuk, hindi ve balık eti, yumurta ve süt ürünleri kasların korunarak zayıflamasında temel etkili besinlerdir. Bu besinler serotonin öncü maddesi olan triptofan aminoasidinden de zengin olduğu için kalori kısıtlamasında doyma merkezinin daha kolay uyarılmasını sağlıyor. Her gün en az bir en fazla iki adet yumurta, 200 gramı geçmeyecek kadar yağsız et veya balık, bir su bardağı süt, iki dilim beyaz peynir ve bir kase yoğurt yemek bağışıklık sistemini koruyarak zayıflamada temel faktörler...
BOL TAZE SEBZE VE MEYVE YİYİN: Taze sebze ve meyveler su, antioksidan ve diyet lifi içeren bağışıklık sisteminin çalışmasında önemli rol üstlenen A, E, B vitaminleri, demir ve selenyum minerallerini içerir. Özellikle Kanada Beslenme Akademisi solunum yoluna özgü bağışıklık sisteminin virüslere karşı güçlü defans göstermesi için günde en az 3 porsiyon A, C ve E vitaminlerinden zengin taze sebze yemeyi öneriyor. Kabak, havuç, pancar, biber, semizotu, brokoli, lahana, taze kekik, karnabahar, ıspanak, maydanoz, taze nane, roka, turp ve domates bu üç vitamin için en zengin besinsel kaynaklardır diyebilirim. Günde en az 2 porsiyon C vitamininden zengin meyveyi kuşburnu, çilek, kivi, ananas, kavun, karpuz, böğürtlen, limon ve portakal olarak yemeyi de ihmal etmemelisiniz.
ANNE SÜTÜ GÜÇLÜ KORUYUCU:Doğumdan sonra altı ay sadece anne sütü ile bebeği emzirmenin akciğer hastalıkları ve birçok enfeksiyondan koruduğu biliniyor. Çünkü anne sütü doğal antikorlar, enzimler ve hormonlar içererek olgunlaşmamış bağışıklık sistemine sahip bebekleri koruyan doğal ilaç niteliğinde. Öte yandan emzirme ile anneden bebeğe anne sütü ile virüsün geçmediği de bildiriliyor. Korunmak için annelerin bebeklerini emzirirken maske takmaları ve her emzirmeden önce ellerini yıkamaları ise çok önemli.
BESİN DESTEĞİ KULLANMAK ÖNEMLİ: Covid-19 pandemisinde ilk olarak besin desteği konusu önem kazanıyor. Uygun formülasyonda vitamin ve mineral desteğinin Covid-19 enfeksiyonunu tedavi etmek için değil viral enfeksiyonlarla mücadelede hem korunma hem de bağışıklık sisteminin düzenlenmesinde etkili olduğu net olarak bildiriliyor. Güneş ışığından etkin yararlanamayan herkes için günde 2000-4000 IU kadar D vitamini kullanımı bağışıklık sisteminin güçlü kalması için esansiyel olduğu tekrar tekrar vurgulanıyor. Günde 40 mg'ı geçmeyecek dozda çinko ve 200 mikro gram yüksek doz selenyum desteği de koronavirüs gibi birçok viral enfeksiyonun tedavisinde destek oluyor.