Dört kişilik bir aile düşünün. Anne, baba, kız ve erkek çocuklardan oluşan bu aile, dünyanın en zor işinde görev yapıyor. Bir otomobilin içinde 50 km hızla bir duvara çarpıyor ya da bir başka otomobille çarpışıyorlar. Bazen de öylece durup, bir otomobilin içinde, bulundukları otomobile çarpmasını sakince bekliyorlar. Onlara 'crash dummy' deniliyor. Yani çarpışma mankeni. Yüksek hızlı çarpışmaların insan vücudunda yol açacağı etkilerin araştırılmasında kullanılıyorlar. Elde edilen veriler, trafik kazalarında sürücü ve yolcuların yaralanmalarının önlenmesi için kullanılacak teknolojilerin geliştirilmesinde kullanılıyor. Yüzbinlerce insanın hayatını kurtarıyorlar.
KADAVRA KULLANILIYORDU
Çarpışma mankenlerinden önce, testlerde kadavralar kullanılıyordu. 30'larda başlayan testlerin ilki Lawrence Patrick'in bir kadavrayı Wayne State Üniversitesi'nin asansör boşluğundan atmasına dayanıyor. Kadavranın kaza sonucunda ne tür hasarlar aldığını incelemek isteyen Patrick, otomobil kazalarında kadavra geleneğini başlatan isim oldu. İlk denemeler başarılı sonuçlar verdi. Daha önce insan vücudunun karşı karşıya kaldığı ani şiddete verdiği tepki konusunda güvenilir bir veri yoktu. Ancak bir sorun vardı. Testlerde kullanılan kadavraların bir çoğunda büyük ölüm izleri vardı. Bu iş için bulunabilen kadavraların ölümleri normal yoldan olmadığı için, testlerde güvenli veri toplama konusunda sıkıntılar yaşanıyordu. Buna bir de çocuk kadavraların testlerde kullanılmasının yarattığı ahlaki ve etik sorunlar eklenince, farklı bir yöntem aranmaya başlandı.
EN UCUZU 200 BİN DOLAR
50'lerin başlarında Sierra Mühendislik şirketi ortaya çıktı. Bugünkü çarpışma mankenlerinin ilk örneğini geliştirdiler. Bu mankenler, motorlu taşıtlar ve hava taşıtlarının çarpışma testlerinde başarıyla kullanıldı. Gelişen teknolojiyle birlikte, çarpışma mankenleri de çağ atladı. Yeni mankenleri yapısal olarak daha öncekilerden ayıran en önemli özelliği, deri veya iskelet yapısı gibi organlar dışında iç organların da insan vücuduna bire bir benziyor olması. Yaklaşık 200 bin dolar ile 400 bin dolar arasında maliyetlerde üretilen bu mankenlerde, 300'e yakın sensör bulunuyor. Böylece çarpışma anında 10 bin farklı veri toplanıyor. Sadece vücudun dışında oluşan yaralar değil, iç kanamalar gibi detaylı bilgiler de elde edilebiliyor. Tıpkı insanlarda olduğu gibi çarpışma anında kemikleri ve iç organları hasar görüyor. Çarpışmadan sonra basit bir çürüme ile ciddi bir yaralanma veya kanama arasındaki fark kolayca belirleniyor. Böylece üreticiler, araçları ve dayanıklıkları hakkında gerçekçi veriler elde ediyor. Trafik kazalarında ölümleri ve yaralanmaları ortadan kaldıracak teknolojiye sahip otomobilleri üretme yolunda çalışıyorlar.
Dünyadaki ilk ölümlü trafik kazası
Kayıtlara göre dünyadaki ilk ölümlü trafik kazası 31 Ağustos 1869 tarihinde gerçekleşti. Mary Ward, buharla çalışan bir otomobil kazasında hayatını kaybetti. O zamandan bu yana dünyada 20 milyonun üzerinde insanın motorlu araç kazalarında öldüğü tahmin ediliyor. O günlerde çok önemsenmeyen trafik kazaları, araç sayısının artmasıyla birlikte dikkat çekmeye başladı. Böylece sürücü ve yolcuları korumak için yapılan çalışmalar hız kazandı. Pasif ve aktif güvenlik donanımları bu sayede ortaya çıktı.
Köpek manken bile var
Dört kişiden oluşan çekirdek ailenin bir de köpeği var. Sleepypod adı verilen manken ilk olarak 2012 yılında çarpışma testlerinde kullanıldı. Otomobil içinde seyahat eden evcil hayvanların çarpışma anındaki yaralanma riski araştırıldı.