Türkiye'nin en iyi haber sitesi
PROF. DR. BENGİ SEMERCİ

Rekabet kazanmak değildir

Rekabet mükemmelliğe giden bir yol değildir. Rekabet kişinin kendi gücünü sınaması, daha ileri gitmesidir. Rekabet kazanmak değil, kazanmak için beceri geliştirmek olarak algılandığında olumlanır

Rekabet, üstünlük sağlama amacı ile rakiplere karşı yürütülen yarışma etkinliklerinin bütünüdür. Bu terim işletmecilik, iktisat, çevrebilim, spor ve sanat dallarını da içeren alanlarda sıkça kullanılır.
Rekabet iki ya da daha çok güç, kuruluş, işletme, sistem, birey ya da grup arasında yer alabilir.
Vikipedia rekabeti bu şeklide tariflemiş.
Aslında oluşumumuz bir rekabetin sonucudur. Birbirleri ile rekabet eden spermlerden dölleme hakkını kazanan ilk tohumumuzu atar. Ama duygu olarak rekabet, dünyaya geldiğimiz andan itibaren yaşantımızdadır. Cinsiyetimize bağlı olarak karşı cinsten olan ebeveynimiz için diğeri ile kıyasıya bir rekabete gireriz. Bu sırada bir kardeş girdiyse dünyamıza ya da biz dünyaya geldiğimizde zaten varsa, aile içi ilişkilerimizde rekabet önplana geçer.
Daha önde, daha sevilen, daha beğenilen olmak için kıyasıya bir rekabet başlar.
Kim kazanacak? Temel soru budur. Çünkü yaşamımızın her aşamasında kazanan olmanın önemli olduğu öğretilir, gösterilir.
Okul öncesi oyunlar kazanmak üzerine kurulur. En iyi yapan kazanır. Kazanan önemlidir. Ev içinde küçük diye kazanmasına izin verilen çocuk, sonra kaybetmeye tahammülü olmayan çocuk olarak kınanır.
Kimi zaman kazanıp-kaybetmek umrunda değil diye şikayet edilir. Kınamanın, kaybetmenin getirdiği utanç çoğu kez onu rekabetten uzaklaştırır. Yenileceğim kaygısı ile denememeye, yarışa, rekabete girmemeye yönelir. Bazen rekabet, kazanma hırsı karşısındakini yenme ile sınırlı kalmayıp, rakibini tamamen yok etmeye yönelir Rekabetin kazanmayı değil ama başarıyı arttırdığı, performansı olumlu etkilediği konusunda yapılan çalışmaların tarihi eskilere dayanır.
İnsanların başkaları ile birlikte yaptıkları aktivitelerde hızlarının ve performanslarının tek başlarına yaptıkları zamandan çok daha fazla olduğunu gözlemleyen bir çok çalışma vardır.
Rekabetin performansa olumsuz etkilerini araştıranlar da boş durmamışlar. Rekabet kaygıyı, kaygı da performansı düşürür ve kaybetmeyi getirir. Rekabetin baskısı ile başederken bir yandan da rekabet etmek, yaralanan benlik saygısını onarmak zor olabilir. Rekabetin getirebileceği diğer bir olumusuzluk ise hiledir.
Rekabet kötü bir şey değildir. Ama bir çocuğu kötü yetiştiştirmenin yollarından biri onu ezici rekabete zorlamak, mükemmel olmasını sağlamaya çalışmaktır. Oysa rekabet mükemmelliğe giden bir yol değildir.
Rekabet kişinin kendi gücünü sınaması, daha ileri gitmesidir. Rekabet kazanmak değil, kazanmak için beceri geliştirmek olarak algılandığında olumlanır. Rekabet performansı arttırır ama her zaman değil.
Bazen kazanmak da korkutucu olabilir.
Hele haksız kazanılan bir rekabet, hele karşındakini yok etmeye, aşağlamaya yönelik rekabet ne performansı ne de kişinin öz saygısını arttırmaz.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA