Türkiye'nin en iyi haber sitesi
PROF. DR. BENGİ SEMERCİ

Ebeveynlerin yaman çelişkisi: Sosyal medya

Sosyal medya yaşamın ayrılmaz bir parçası haline geldi. Bu hızla çeşitlenmeye devam ederse, korkarım ki yaşamın kendisine dönüşecek. Son yıllarda anne ve babaların sık getirdiği yakınmalara bilgisayar, internet, cep telefonu gibi aletlerin yanı sıra sosyal medya da eklendi. Kimi anne-baba sosyal medyada edinilen arkadaşlardan ve tehlikeli paylaşımlardan yakınırken, kimi de sosyal medyadan tanıdığı kişiler için evden kaçan çocuklarının peşinde.
Buna karşın çocuklarının sosyal medya hesaplarının olduğundan haberi bile olmayan ebeveynler var. Sosyal medya ne tür zarar verebilir? Bu sorunun birçok yanıtı var. Ben bugün sizlerle önce yeni yapılmış bir araştırmanın sonuçlarından bahsedeceğim.
Sosyal medya yöneticileri, 13 yaşın üstünde sayfa açılabileceğini söylüyor. Oysa yapılan araştırma, Avrupa'da 9-12 yaş arası çocukların yüzde 42'sinin en az bir sosyal medya hesabının olduğunu göstermiş. Asıl önemlisi, bu çocukların çoğu profillerini ailelerinin desteği ile oluşturmuş.
Araştırmacılar bu çocukların kimler olduğuna baktıklarında, aileleri ve arkadaşları tarafından teşvik edilen çocukların fazla olduğunu, buna karşın aileleri tarafından sosyal medya için desteklenmeyenlerin uzak durduğunu saptamışlar.
Araştırma çoğunlukla bu özel bilgilerin, digital ortamda silinmez bir şekilde iz bırakarak kamuya açıldığını ve bunun çocuklarının geleceğine etkisini fark etmeden paylaştığını söylüyor.

ALAY YA DA ZORBALIK KONUSU OLABİLİR
Çocuğunuzun tuvalet eğitimi sırasında yaptığınız eğlenceli ya da sıkıntılı paylaşımların, hele bir de resim ya da video koyduysanız, okulda zorbalık konusu olabileceğinin farkında mısınız? Zorbalıktan kurtulsa bile erişkin yaşta iş başvurusu sırasında, onu araştıranların karşısına çıkacak bu bilginin ya da görüntünün nasıl bir etkisi olacağını düşündünüz mü? Paylaşılan fotoğrafın defalarca kopyalanıp, sizin tahmin bile edemeyeceğiniz sayıda yayılabileceğini biliyor muydunuz?
Avustralya'da yapılan bir araştırma, pedofili sitelerindeki fotoğrafların yarısının sosyal medyadan kopyalandığını ortaya koymuş. Araştırmayı yapan Dr. Keith bu sonucun kendisini korkuttuğunu, çünkü sorunun uzmanların bile düşündüklerinden büyük olduğunu fark ettiğini söylüyor ve aileleri uyarıyor: Sorun sadece fotoğraftan utanmakla kalmayabilir. Çocuk kaçıranlar ve kimlik hırsızları da bu paylaşılan bildirileri kullanıyorlar.

NE YAPMAK GEREKİYOR?
Size çok sevimli geldiği, çocuğunuzun mükemmel olduğunu düşündüğünüz, gururlandığınız ya da masum olduğuna inandığınız resim ve videolarını paylaşırken bir kez daha düşünün. Çocuğunuzun görüntülerini, bilgilerini kamuya açmayın. Onların yerlerini, okullarını belirtecek paylaşımlardan kaçının. Zaten biraz büyüyen çocuk bu paylaşımları istemeyecektir, onlara kulak verin, isteklerine saygı duyun. Her paylaşımda çocuğunuzu ve onun geleceğini düşünün.
Çocuklarınıza kontrol edecekleri yaşa gelmeden herhangi bir sosyal medya hesabı açmayın. Açan çocukların neler paylaştıklarını kontrol edin, denetleyin, onlara örnek olun. Yasalar çocuklara ilişkin gizliliği korumakla aileleri görevlendirmiştir. Çünkü yasalar, ailelerin çocuklarının çıkarlarını koruyacağına inanmıştır. Bu inanç her zaman doğru değildir. Bu paylaşımları yapan ebeveynler sorumluluklarını yerine getirmemiş olacaktır.
Ayrıca bu paylaşımları kazanç için yapan, çocuklarının üzerinden maddi çıkar sağlayan ebeveynler çocuklarını istismar etmektedir. Onların cezasını yasalar vermeyebilir. Çocuklarının başına gelecek her tür felaket ebeveynler için en büyük ceza olacaktır. Bunu beklemek yerine aileler tedbir almalı; almadıklarında ise yasal süreçler işlemelidir. Çünkü aslolan çocukların korunmasıdır.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA