Eskiler raf ömrünü uzatmak veya garantiye almak istedikleri ürünlerin içine ya bolca tuz atarmış, ya şeker veya sirke... Ancak bu geleneksel metotlar hazır gıda tüketiminin artmasıyla, yerlerini yavaş yavaş zararlı gıda katkı maddesi olan kimyasallara devretmiş. M.Ö. 3500'lü yıllarda Mısır ve civarında sadece tuz kullanılarak başlayan raf ömrü uzatma isteği gitgide kirlenmiş! Bilinçsizce tükettiğimiz bu gıda maddeleri, günümüz hastalıklarının çoğuna da zemin hazırlıyor!
TEL DOLABIN MARİFETİ
Hatırlarsanız şimdiki gibi kocaman buzdolaplarımız yoktu eskiden. Muhtemelen her şeyi buzdolabında saklamıyor, hepimizin evlerinde var olan tel dolapları daha çok kullanıyorduk. Büyük evlerinse kilerleri vardı, içlerinde yine birçok tel dolap barındıran. Serin, rutubetsiz ve hafif de karanlık... Kavun karpuz mesela... Filelerle kilerin tavanına asılır, pirinç, un, şeker ise çuvallarla gelip kendi kaplarında saklanmak üzere raflara kaldırılırdı. Turşular, kuru yufkalar... Zaman değişmiş, teknolojinin sunduğu nimetlerle tel dolabı çok daha zahmetsiz araç ve yöntemlerle ikame etmiş olsak da eğer evinizde yoksa, küçük bir tel dolap edinip yavaş yavaş içini doldurmaya başlayabilirsiniz. Eğlenirken ortaya çıkardığınız lezzetler, hem sizi hem de tadanları fazlasıyla mutlu edecek. Şimdi durduk yere nerden çıktı bu tel dolap ve kiler merakı demeyin. Ben mutfak balkonunda tel dolabı olan bir evde büyüdüm. Ve bilirim bu kültürle yetişen çocukların ileride ne kadar paylaşımcı, yokluğu bilen ve anlayan, damak tadı oldukça gelişmiş bireylere dönüşebileceklerini... Mesela siz hiç en sevdiğiniz reçelin kavanozunun dibinde çok az kalsa bile rafa geri koydunuz mu başkaları da yesin diye? Veya bir turşunun olgunlaşmasını günlerce ağzınız sulanarak bekledikten sonra, bitmesin diye gıdım gıdım yediniz mi hiç?
MİNİ BİR KİLER
Kısacası aileniz için daha sağlıklı ve emin olun daha da lezzetli ürünler hazırlayıp, bir de bu ürünlerin onların damak tadının gelişiminde büyük ve önemli bir rol oynadığını gördüğünüzde, tüm emeğinize değdiğine siz de ikna olacaksınız. O halde ilk hedef, bir adet tel dolap edinmek, zevkinize göre... Sonrasında boy boy kavanozlar ve dekoratif malzemeler. Çok süslü püslü ve rengarenk olması gerekmiyor üstelik.. Nitekim orası sizin mini kileriniz olacak. Şimdiden ellerinize sağlık!
ÇEŞİT ÇEŞİT CHUTNEY
Chutney (çatni) ne diye bana sorsanız size kelime manası şudur diyemem. Bence dilimizde tam bir karşılığı yok. Ancak en ince detayına kadar anlatıp, kafanızda yer edinmesine yardımcı olabilirim. Chutney, her türlü sebze ve meyveden hazırlanabilen Hindistan kökenli bir yan yiyecek. Yani sos veya tat arttırıcı diyebiliriz. Çok basit hazırlanıp ve sıradan lezzetler barındıranların yanı sıra, oldukça fazla zaman alan ve el oyalayıcı olup komplike lezzetler sunanları da var. Kimisi iri parçalı, kimisi pürüzsüz, kimisi akışkan ve kimisi koyu... Genel geçer bir tanımı yok anlayacağınız. Özellikle Hindistan'ın İngilizler tarafından kolonileştirilmesinin ardından tüm dünyaya iletildiğine inanılıyor. Her ne kadar yoğurtla hazırlananlarından, yer fıstıklı olanlarına kadar envai çeşidi var olsa da en popüler olanları tatlı ekşi sevenler için mango, hafif acı tatlı sevenler içinse domates chutney. Özellikle peynir tabağı, şarküteri etler ve ızgara etler ile uyumunu çok beğeneceğiniz domates ve kuru üzüm chutney...
Domates ve kuru üzüm chutney
Malzemeler
50 gr sarı kuru üzüm
300 gr salkım domates
2 cm uzunluğunda taze zencefil
Birkaç dal taze kişniş
1 diş sarımsak
15 ml ayçiçek yağı
1 yemek kaşığı panch phoran
1 adet kuru Arnavut biberi
15 gr salça
100 gr esmer şeker
60 ml beyaz şarap sirkesi
1 tutam garam masala
Yapılışı
Üzümlerinizi 10 dakika boyunca ılık suda bekletin. Bu arada domatesleri soyup iri küpler halinde doğrayın. Zencefili en ince rendeden geçirip, ayıkladığınız kişniş yapraklarını ince doğrayın. Küçük boy tencerede yağı kızdırın. Altını orta kısığa alın ve panch phoran'ı kısa bir süre soteleyin. Domates, zencefil ve kişnişi de ekledikten sonra kalan tüm diğer malzemeleri de ekleyip koyulaşana kadar pişirin. Soğudukça daha da koyulaşacaktır o nedenle macun kıvamına gelmeden (ortalama 15-20 dakika) ocaktan alabilirsiniz.
Panch phoran:
Hindistan evlerinde yaygın olarak kullanılan bir baharat karışımı. Eşit oranlarda kimyon, rezene tohumu, toz çemen, çörek otu ve hardal tohumu karışımından oluşur.
Garam masala:
Tıpkı panch phoran gibi Hindistan yemeklerinin en önemli lezzetlerindendir. Ülkemizde hazır paket olarak satılanları var. Ayrıca eğer evde kendiniz hazırlamak isterseniz de tarifi aşağıda bulabilirsiniz. Ancak Hindistan'da her evde farklı bir garam masala tarifi uygulanır. Bu benim damak tadıma en yakın olanı. Siz de hazırladıktan sonra tarifteki malzemeleri kendi damak tadınıza göre arttırıp azaltabilirsiniz.
Garam masala
Malzemeler
2 yemek kaşığı kişniş tohumu
1 yemek kaşığı kimyon tohumu
1 yemek kaşığı kakule
1 kaşık tane karabiber
1 çay kaşığı rezene tohumu
1 çay kaşığı hardal tohumu
4 adet karanfil
2 adet kuru Arnavut biberi, tohumları çıkarılmış ve ince kıyılmış
2 yemek kaşığı zerdeçal
1 adet defne yaprak
1 çay kaşığı toz zencefil
3 cm çubuk tarçın
Yapılışı
Kelime anlamı sıcak karışım olan garam masalayı hazırlamak için orta boy bir teflon tavaya ihtiyacımız olacak. Tavaya kakule ve zencefil hariç tüm malzemeler koyup orta kısık ateşte sürekli karıştırarak baharatlarınızı canlandırın. En son kakule ve zencefili ekleyin. Yaklaşık 1-2 dakika sonra ocaktan alın ve mutfak robotu veya havan tokmak yardımıyla toz haline getirin. Baskın güçte bir aroma olmasın istiyorsanız, bu aşamadan sonra ince bir elekten geçirip daha dengeli bir garam masala elde edebilirsiniz.