"Cinsel anlamda tahrik etmek amacıyla insan vücudunu veya cinselliğin mahremini yansıtma. Kavram olarak, erotizme yakın olmakla beraber, sınır tanımayışı açısından farklılık arz eder." Bu, Vikipedi'ye göre pornografinin tanımı. Ressam Özgür Korkmazgil, '+18' adını verdiği yeni sergisinde pornografi tanımının artık değiştiğini anlatıyor. Öncelikle şunu söylemek gerekir ki, oldukça rahatsız edici bir sergi. Salona girer girmez, sağdaki, bir duvar büyüklüğündeki
Cangıl isimli çalışmasında çıplak vücutlar dikkat çekiyor. Biraz daha baktığınızda bunların erkek olduğunu ve çeşitli cinsel eylemler içinde olduklarını fark ediyorsunuz. İzleyicilerin çoğunluğu bu aşamada direkt gözlerini kaçırıp, ardından bulunduğu yeri terk etmek istiyor. Arkanızı döndüğünüzde ise yine aynı büyüklükte, bu kez 500 avronun içine sıkışmış çıplak vücutlar görüyorsunuz. Ama adı '+18' olan bir sergiye geldiniz, bunlara hazırlıklı olmalıydınız! 41 yaşındaki sanatçı, insanoğlunun bir taraftan derinleşmeye çalışırken, diğer taraftan da yüzeye döndüğüne işaret ediyor. Pornografi kavramı da bu uçurumu temsil ediyor adeta. "21. yüzyılda bütün kavramlar üzerine düşünülmeye başlandı. Çünkü eski tanımlar artık bize yetmiyordu. Düşünürler, yazarlar, sosyologlar pornografi üzerine yeniden düşünmeye başladı. Şu bir gerçek ki, pornografi artık daha çok şiddetin gösterilmesidir. İnsanlar şiddete her yerde, hem de fark etmeden rastlıyor. Bu nedenle pornografi tanımı genişledi. Savaşların, trafiğin, markalaşmanın, tüketim biçimlerimizin de pornografik olduğunu fark ettik. Markaya ulaşmak veya marka yaratmak için şiddet uygulanıyor; birtakım insanlar sömürülüyor."
SOSYOLOG DEĞİLİM, ELEŞTİRMİYORUM
Bunların yanı sıra Özgür Korkmazgil pornografi eleştirisi yapmadığını anlatıyor: "Ben sadece işaret ediyorum. Eleştiri, sosyoloğun görevi. Ben bir unsurun, pornografik olduğunu düşünüyorum. Mesela tank, yok ediciliğiyle pornografik. Ayrıca topu bir çeşit erkek cinsel organı gibi duruyor. Ben tankların nasıl savaştığını Körfez Savaşı'nda gördüm. Markalarını bildiğimiz tankların kentlerin içine girdiğini gördüğümde dehşete kapıldım. Bize bugüne kadar anlatılan savaş tanımlarının dışında bir savaşa tanık oluyorduk. Değişim süreci başladı. Savaşın tamamının pornografik olduğunu gördük." Korkmazgil'e göre GDO'lu beslenme de pornografik olarak nitelendirilebilir: "Orada da tanımlayamadığımız bir şiddet var. Bizim tercihimizin dışında, bize genleriyle oynanmış süslü gıdalar yediriyorlar. Bu yiyecekler de tıpkı silahlar gibi laboratuvarlarda üretiliyor. Resmettiğim çilekler de bunlarla ilgili (Her ne kadar bu çilekler vajinayı çağrıştırsa da). Bir resimde ısırılmış üç tane çilek görüyorsunuz; hepsinin ortası boş. Halbuki doğada yetişen çileğin ortası boş olmaz. Bence, eğer ki bir meyve bulunmuyorsa, insanoğlu onu yemesin. Çünkü yediğimizde bir şiddete maruz kaldığımız kesin. Daha çok üretmek ve tüketmek için sebze ve meyvelerin genetikleriyle oynuyorlar. Bu pornografidir." Üç boyutlu gibi duran
Cangıl çalışması, bu yılki Contemporary İstanbul'da siyah perdeler arkasında sergilenerek, dikkat çekmişti. Sanatçı, cinselliğin ön plana çıktığı çalışmalarına tepki alabileceğinin farkında. Ama bundan çekinmemiş. "Bu gibi işler, bu ülkede çok fazla yapılmıyor. Çünkü şimdiye kadar farklı bir şeyler yapanların çalışmaları, direkt sansürlendi, toplatıldı. Artık biraz daha şanslı bir dönemdeyiz. Yine de çalışmalarımın her an toplatılabileceğini biliyorum. 'Ben öyle heykelin içine tükürürüm,' denilen bir ülke burası. Yapması zor değil de, göstermek sorun olabilirdi. Her galeri bunları sergilemek istemezdi. Türkiye gibi ülkelerde eşcinsellerin durumu çok zor, hep saklamak zorundalar. Eşcinsel arkadaşlarımız var, sorunlarını öğreniyoruz. Bunları yapmak benim için de riskti. İzleyiciler, durumu fark ettiğinde ilk başta irkiliyorlar, sonra meseleyi anladıklarında içleri rahatlıyor.
Kolonyalist çalışmasında ise paranın içine sıkışmış insanlar var. Avrupa'daki büyük medeniyetin kurulması sürecinde uygulanan şiddeti simgeleyen bir para birimi avro. Çok uluslu bir para olması bile yeterince pornografik geliyor," diyor. Sanatçıya göre '+18' aslında, ne savaş ne de eşcinsellik karşıtı bir sergi. Amacı, 21. yüzyıla başlarken insanoğlunun durumunu göstermek. Bu arada sergide bir de 3 boyutlu bir video çalışması yer alıyor. İstiklal Caddesi'ndeki Casa Dell'Arte'de açılan sergi, 30 Ocak'a kadar devam edecek.
Tel: (0212) 251 12 14