Sanatın, tasarımın ve kültürün iyileştirici gücünü vurgulayan Uluslararası 360 Dereceden Aşk Festivali, bu yıl 'Arkana Bakma' temasıyla 17'nci kez düzenleniyor. Festivalin kurucusu ve küratörü Işık Gençoğlu; 14 Şubat karşıtı bir yerde durduklarını söylerken, "Aşk denilen şey böyle bir anlama sahip değildi' diyen insanları bulmaya çalışıyoruz" dedi.
- Öncelikle sizi tanıyabilir miyiz?
- Kültür, sanat, tasarım dünyasını bir araya getiren Istanbul Concept'in kurucusuyum. İstanbul Yaratıcı Endüstriler Derneği'nin de kurucu başkanıyım. Şu anda on yedinci yılı süregelen Uluslararası 360 Dereceden Aşk Festivali'nin fikir annesiyim.
-Dünya çapında dayatılan bir 14 Şubat Sevgililer Günü ve onun getirdiği tüketim çılgınlığı var. İnsan kalp görünce rahatsız oluyor neredeyse. Aklınıza nereden geldi alternatif bir festival düzenlemek?
- Tam da sizin söylediğiniz sebeple, tüketim çılgınlığına dur diyebilmek, bizim önümüze sürüleni değil de doğru olanı yaşamak, gösterebilmek için "aşka inananları" bir araya getirme ve aşka itibarını geri kazandırma amacıyla başladık. Festivalimiz 14 Şubat'ı kutlamıyor, kalp sembolü kullanmıyor. Hatta bu sebeple ismi "kalpsiz aşk festivali" diye anılmaya başladı. Kendi sembolümüz var: İki başın bir birine sevgi ve saygıyla eğildiği, tanımların olmadığı, etrafındaki çemberle bilginin/yaşamın sonsuzluğunun vurgulandığı. 14 Şubat günü Çorbada Tuzun Olsun Derneği ile evsiz dostlarımıza çorba dağıtımına çıkıyoruz. Aşk ile AŞ paylaşma amacımız. Biz, komşusu açken tok yatamayanlar olarak vicdanımızın sesiyle paylaşmayı seçiyoruz.
- Bu yıl festival 17'nci senesine giriyor. Bu ciddi bir süre. Bu sürdürebilirlik nasıl sağlandı, sağlanıyor?
- İnat ve inançla. Yüzde 100 yerli, yüzde 100 bağımsız, yüzde 100 özgür ve özgün bir proje 360 Dereceden Aşk. Bize 365 günü aşkla geçirten, şubat ayında ise aşkın her halinin sanat ve tasarımla bedenlendiği, İstanbul'un dünyaya açılan kapısı olmak iddiasıyla ısrarla, inatla hız kesmeden, pandemide dahi tüm imkanları zorlayarak hayata geçirdiğimiz. Ama genel toplamda bakınca olmasının tesadüf olmadığı, başarının aşka olan inancımızın bir hediyesi olduğunu gördüğümüz bir festival.
- Arkana Bakma sergisinde çok sayıda sanatçının eserleri var. Bunu aynı zaman diliminde toplamak ve sergilemek kolay olmamış olsa gerek...
- Evet, hiç kolay değil. Ama muhteşem bir duygu, tarifsiz bir gurur. Her daim amacımız sanatı tabanla buluşturmak. Nitekim festivalimiz içinde halkın himayesinde var olduğu söyleyebiliriz. Kimsenin olsun diye yolumuza kırmızı halı sermediği, ama tüm yolların çıktığı bir sahne sanki... Güzellikleri göstermenin sahnesi.
- Sergilere bir süredir gençlerin ilgisinin arttığını gözlemliyorum. Katılır mısınız? Bu artan ilgi için sevinebilir miyiz?
- Kesinlikle... Bence daha çok sevinilecek bir başka konu var: Aileler, eskisi gibi geleneksel bir aile aktivitesi olarak sergi gezmeye geliyorlar.
Hatta çok kıymetli dostlarımız oluyor. Eserler üzerinden dönemi kritik ettiğimiz, birlikte düşünüp birlikte paylaştığımız hoş sohbetlerle geçen hafta sonları oluyor. Kaliteli zaman geçirmeyi temin etmek için çok çalışıyoruz. Ailecek gelenlere torpil yaptığım doğrudur.
O HER YERDE
"Festivalde sergimizin yanı sıra 'O Her Yerde' sohbetlerimiz olacak. Bu sohbetler festivalin '360 Dereceden Aşk' ve tasavvufla olan ilişkisini anlatıyor. Öte yandan festival boyunca her cumartesi farklı kültür ve kimliklerin bir araya geldiği masal anlatımlarımıza yer vereceğiz. 13 Şubat'ta ise 'Aşkı Konuşanlar' konferansımızda kendi alanında yetkin isimleri Pera Müzesi'nde ağırlayacağız."